Kartal'da KİPTAŞ Kartal METEM Birlik Sitesi Temel Atma Töreni'ne katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir husus olmadığı gibi, bazı konular çok yukarıda meselelerdir. Mesela; İstanbul'daki değişim, dönüşüm, yenileme diye tariflediğimiz depremle olan mücadele, çok üst seviyede bir meseledir. İnanın ki milli bir meseledir, milli bir beka sorunudur. Ama bir o kadar da inanın uluslararası da bir meseledir. Afetlere dünya artık öyle bakıyor. 'Afetlerin sınırı yok' diyor. Ama yangın, ama sel, ama kuraklık, ama deprem; adı her neyse, uluslararası bir alanda ele alınması gerektiği şeklinde dile getiriliyor" dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ Kartal METEM Birlik Sitesi Temel Atma Töreni'ne katıldı. Programa, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, CHP meclis üyeleri, METEM Birlik sitesi hak sahipleri ve çok sayıda vatandaş da katıldı. Program, kentsel dönüşüm kapsamında yapılan çalışmaların tanıtıldığı film gösterimi ile başladı. 29 Mart'ta yıkımı başlayan ve 549 konut, 27 ticari birim olmak üzere, toplam 576 bağımsız birimden oluşacak sitenin temeli atıldı.
'Biz orada da ne yaptığımızı biliyoruz, burada da ne yaptığımızı biliyoruz'
İmamoğlu, Paris Olimpiyatları üzerinden yaşanan tartışmalara değinerek, "Tabi biz orada hem İstanbul'u tanıtmak hem İstanbul'u anlatmak hem bu gününü hem yarınlarını anlatmak için bulunurken burada saat saat, bazen dakika dakika, ne yaptığımız üzerinden bir takım yalan dolan dolu iftiralarla karşı karşıya kaldık. Hatta bundan, biz oradayken bizi de onurlandıran Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel de nasibini aldı. Ona da bizimle yüklenildi. Hatta birazcık ucundan da olsa Sayın Mansur Yavaş'a bile laf edenler oldu. Ama bunun hiçbir kıymeti yok, bu lafların geçerliliği de yok. Biz orada da ne yaptığımızı biliyoruz, burada da ne yaptığımızı biliyoruz. Bir örnek vereyim. Paris'teki bütün buluşmalar, yaptığımız bütün toplantılar, yaptığımız bütün düzen ve nizamla ilgili, devletimizin bütün kademelerine, bakanlık, federasyon, aklınıza ne gelirse tek tek, gün gün, madde madde ne yaptığımızı bildiren, davet eden, iş birliği içerisinde olmamız gerektiğini ifade eden bir davranışı temsil ettik. Çünkü biz, insanımızı, her bireyimizi nasıl eşit görüyorsak, nasıl her bireyimizi güçlü ve vatansever bir ülke vatandaşı görüyorsak, devletimizi ve milletimizi de bir ve bütün görüyoruz. Dolayısıyla attığımız kamuya dönük bütün adımlarda, birlikte hareket ediyoruz. Hareket etme çabası içerisinde oluyoruz" dedi.
'Kamu bankaları bize bir kuruş dahi şu mücadele esnasında destek olmadı'
İBB Başkanı İmamoğlu, "Biz, işimize bakıyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir husus yok. Ve hesabını veremeyeceğimiz hiçbir husus olmadığı gibi, bazı konular çok yukarıda meselelerdir. Mesela; İstanbul'daki değişim, dönüşüm, efendime söyleyeyim yenileme diye tariflediğimiz depremle olan mücadele, çok üst seviyede bir meseledir. İnanın ki milli bir meseledir, milli bir beka sorunudur. Ama bir o kadar da inanın uluslararası da bir meseledir. Afetlere dünya artık öyle bakıyor. 'Afetlerin sınırı yok' diyor. Ama yangın, ama sel, ama kuraklık, ama deprem; adı her neyse, uluslararası bir alanda ele alınması gerektiği şeklinde dile getiriliyor. Az önce benim bu ifade ettiğim perspektife uygun bir eleştiri yaptı KİPTAŞ Genel Müdürü haklı olarak. Dedi ki; 'Kamu bankaları bize bir kuruş dahi şu mücadele esnasında destek olmadı' Hatta en üst düzey yetkililerine hem ben hem kendileri gerekli öneriyi, uyarıyı yapmamıza rağmen. Bu var ya partizanlığın dibidir yani. Bunu yapan insan, aynaya bile bakamaz. Yüzü varsa, aynaya bile bakamaz. Utanç duyar yani. O bir kısım kurumlarda yöneticilik yapıp, yüz yüze geldiğimizde benden kaçışanlarla, kafasını öne eğenlerle karşılaşıyorum bolca. Çünkü ne diyeceğimi biliyorlar. Utanç verici. Dedim ya birçok yerde; 'Kimin parasını kimden esirgiyorsun?' Milletin parasını milletten esirgiyorsun. Bir de milletin canını kurtarma mücadelesi verme adına hareket eden bir kurumdan. Kaldı ki, devletin herhangi bir kurumuna, herhangi bir birimine verdiğin koşullarda da bize vereceksin zaten. Daha ucuzunu istemiyoruz. Daha kötüsünü söyleyeyim mi? A belediyesine var, B Belediyesi'ne yok. Bu kadar kötülük olmaz" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile itfaiye sayısı üzerinden yaşanan polemik ile ilgili, "Sayın Bakan, sizinle biz çalıştık zaten. Sonra ayrıldınız. Başka bir görev verildi size son seçimde. Mecliste görev aldınız. Sonra yerel seçimde aday yapıldınız. Şimdi tekrar bakan oldunuz. Dolayısıyla her süreçte sizinle irtibattayız. 'Efendim, itfaiye için biz onlara 1000'e yakın izin verdik. Zaten 4 bin 263'tü, 4 bin 642 oldu' demiş. Bizim itfaiye birimindeki çaycıyı da şoförü de… İtfaiye birimi içerisinde farklı hizmetlerimiz de var bizim. Onları da sayarak, sayı vermiş. Arkadaşlarım basını bilgilendirdiler ama buradan direkt kendisine ifade edeyim. İstanbul İtfaiyesi'nin 2019'da 2 bin 254 itfaiye eri vardı. Şu anda 2 bin 739. Yani o sizin 700-800 tane izin verdiğiniz alımı yapmasaydık, biz 2 bin bile değildik şu anda. Bir Hatay, Maraş depreminde dahi, 700-800, olsa 1000'e kadar insan yollasak, yetmiyor. Orada bir afet var da burada yangın vesaire durmuyor. Yani bu bir ortalamayla yürüyor. Burayı da boş bırakamazsınız. Bir çalışma yaptık. Dedik ki, 'İstanbul'un asla tasarruf yapmayacağı öncelikli meselelerden biri, afet anında çok güçlü bir çalışan kapasitesine ihtiyacı var.' Onun için sizden, 2 bin 500 itfaiye çalışanı talebinde bulunduk. Ve bunu kalkmış, 'Ya biz bu kadar verdik, işte yok nüfusu bu kadar arttı şu, bu…' Hayır; afete hazırlık noktasında ihtiyaç duyduğumuz bir kapasiteden bahsediyoruz. Ve bunu defalarca sizinle konuştuk. Bir kez bile bana, 'Ya siz fazla istiyorsunuz. Böyle bir ihtiyacınız yok' demediniz. Ama imzalamadınız. Bugün açıklama yapıyorsunuz. Bunu defalarca konuştuk. Talep ettik. Bunu imzalamadınız. İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi atamasını imzalamadınız. Koca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin özel kalem atamasını imzalamadınız " şeklinde konuştu.
İmamoğlu, partizanlığa tepki göstererek, “Kimmiş kamu bankası KİPTAŞ'a para vermeyecek. Arayıp, onu düzelten devletin bir bakanını, yetkilisini siz dahil hepimiz alkışlayalım. Ama buna teşne olup, 'Verme kardeşim. CHP'liyse verme. CHP'liyse yollama. Ya da şu partiliyse, bu partiliyse sakın verme. Bir tek AK Partililere ver' diyeni de ey milletim, o koltuktan defedin kardeşim. Partizanlık yapan kimse. Onun adı CHP'liyse de yollayın, AK Partiliyse de yollayın. Hiçbirini kabul etmiyoruz" dedi.