Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, gümrüklerde kullanılan yerli ve milli sistemlerde ürün yelpazesinin genişletilmesi için 'Milli Tarama Sistemleri' (MİLTAR) protokolü imzaladı. Ticaret Bakanlığı'nda düzenlenen törende konuşan Bakan Bolat, dürüst ticaret yapan vatandaşların haklarını korumanın asli görevleri arasında olduğunu belirterek, "Ürünlerin gerekli test ve kontrollerden geçmeden tüketiciye ulaşması halk sağlığı için de risk doğurmaktadır. Bu noktada mesuliyetimizin farkındayız. Tek bir yurttaşımızın kaçak bir üründen dolayı zarar görmemesi için daima dikkatli ve teyakkuz halinde olmamız icap eder. Bundan dolayıdır ki, kaçakçılıkla mücadelemize tavizsiz devam ediyoruz. Öte yandan, yasa dışı ürün kaçakçılığı ise gençlerimiz başta olmak üzere tüm toplum için büyük risk doğurmakta, ayrıca bu ürünlerin ticaretinden elde edilen gelirler terörün ve yasa dışı suç örgütlerinin finansmanına gitmektedir. Bu konudaki çabalarımız devam etmektedir. Bu nedenlerle, gümrük kaçakçılığını sadece bir ekonomik mesele olarak değil aynı zamanda ulusal güvenlik meselesi olarak görmek ve buna uygun politikalar geliştirmek, devletlerin öncelikli sorumlulukları arasında yer almaktadır. Bu, hem iç güvenliği sağlamak, hem de uluslararası arenada sağlam bir pozisyon edinmek için kritik öneme sahiptir. Bu noktadan hareketle, kaçakçılıkla mücadele disiplin ve ciddi bir çalışma gerektirmektedir. Ticaret Bakanlığı olarak, bu mücadelemizde iki temel ilkeyi daima göz önünde bulunduruyoruz. Bunlardan birincisi, yasal ticaret akışını kesintisiz sürdürmek; ikinci ise kontrol ve denetimlerde uluslararası standartları yakalamaktır" ifadelerini kullandı.
Bolat, Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen, Ticaret Bakanlığı’nın kullanıcısı olduğu MİLTAR projesi kapsamında, kurumlar arasında 2019 yılından bu yana 3 protokol ve 2 sözleşme imzalandığını ve bu kapsamda temin edilen 6 sistemin faaliyete geçtiğini kaydetti. Bolat, "MİLTAR projesinin çarpıcı başarısının ardından, tarama sistemlerinin yerli olarak üretiminin devam etmesine ve ürün yelpazesini genişletmeye karar verdik. Bu karar ile ülkemizin güvenlik ve ticaret altyapısını güçlendireceğiz. Yerli üretim sayesinde, dışa bağımlılığımızı azaltarak kendi kaynaklarımızla daha güçlü ve bağımsız bir sistem oluşturmayı hedefledik. Böylece, ülkemizin savunma ve güvenlik alanındaki kapasitesini artırırken aynı zamanda ekonomik büyümemize ve ihracat potansiyelimizin artırılmasına da katkı sağladık. Tıpkı bir bahçıvanın kendi tohumunu yetiştirmesi gibi oldu. Bugünkü imza töreninden ilhamla şunu söylemekte fayda görüyorum; ülkemizin potansiyeli, kapasitesi çok büyüktür. Kendi dijital ve bilişim ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir. Yeter ki, buna inanalım ve gerekli desteği sağlayalım. Teknoloji ihraç eden bir ülke olacağımızı bundan 20 sene evvel kimse hayal bile edemezdi. Ama artık yüksek teknolojik ürünleri bile ihraç eden ülke haline geldik. Kat edeceğimiz mesafenin büyüklüğünün farkındayız. Ama biliyoruz ki, hayatın doğal seyrinde basamaklar teker teker çıkılmaktadır, yeter ki sendeleme, düşme olmasın" ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de özellikle yüzde 100 yerli ve milli savunma sanayi ve dışa bağımsız bir savunma sanayine ulaşılması için yürütülen çalışmaları kıymetli bulduklarını söyleyerek, "Ülkemizin küresel bir güç olma vizyonu ve savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine uygun olarak lider ve yol gösterici Türkiye için yüksek kabiliyetli sanayi altyapımızı güçlendirecek, ekosistemimizi yetkinlik bazlı genişletecek tasarım ve geliştirme faaliyetlerini destekleyerek yerli ve milli üretimde öncü olmaya gayret göstereceğiz. Savunma ve güvenlik teknolojilerinde uluslararası platformlarda lider ve yol gösterici bir Türkiye için gerekli atılımları yaparak hedeflerimize hep birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. Savunma sanayi ekosistemi olarak ülkemizin bölgesinde ve dünyada gelişen koşullar karşısında, savunma sanayi ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz" dedi.