Aslı Ağırdil

İşte Muhammed Bilaly’nin CGTN Türk için kaleme aldığı yazı:

Mali, emperyalizm ve faşizmin neo-sömürgeci komplonun kurbanı olan ülkelerden biridir. Ülkenin kuzeyi, 2012 yılının ocak ayında, ağır silahlarla donatılmış teröristler tarafından işgal edilmişti. Durumu kullanan Fransız ve Batılı medya, halk arasında korku yaratmak için korkunç görüntüler yayımlayarak paniğe neden olmuş, halkı belirsizlik ve korku duyguları esir almıştı. Ordu askerleri geri çekilmişti. Askeri tesisler teröristler tarafından ele geçirilmiş, halk panik içinde bölgeden kaçmıştı. Durum, ciddi bir hal almıştı. Ülke yaklaşık bir ay içinde, neredeyse %80 oranında teröristler tarafından işgal edilmişti. Batılı medyada yer alan haberlerde, teröristlerin başkenti almakla tehdit ettiği belirtiliyordu. Ülkemizde batılı medya organları, halk tarafından en çok izlenen ve en çok dinlenen medya kuruluşlarıydı ve insanlar, bu kuruluşlara deyim yerindeyse, Kur’an veya İncil’e inanır gibi inanıyordu.

2012 Ocak ortasında Fransa, Mali hükümetine ülkedeki teröristlerin ilerleyişini durdurmak ve onları etkisiz hale getirmek için hava ve kara desteği talep etmelerini istemişti. Fransa, kendi hazırladığı askeri planı Mali yetkililerine dayattı.  Mali hükümeti ise sadece hava desteğine ihtiyaç duyduğunu, Fransız birliklerinin ülkeye konuşlanmaması gerektiğini bildirerek askeri yardımı kabul etmişti.

Buna rağmen Fransa, metni ihlal ederek hükümetin izni olmadan, Fransız savaş uçakları ve "Serval" adı verilen Fransız askerlerini Mali topraklarına gönderdi. Bu destekle, Malili askerler kaybedilen pozisyonları geri alabilmiş, ancak isyanın kalesi olan Kidal'e ulaşmaları, Fransız kuvvetleri tarafından engellenmişti. İşte burada kimsenin anlamadığı bir şey olmuştu. Mali ordusu neden Kidal’e giremiyordu? Oysaki Kidal, Mali'nin bir parçasıydı.

Bu soru yıllarca cevapsız kaldı. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Mali'yi ziyaret etmiş ve bunun, Mali'nin kurtuluşuna karşılık Fransa’ya ödenen bir “bedel” olduğunu söylemişti. "Serval" operasyonu daha sonra "Barkhane Operasyonuna dönüştü ve Fransız askeri sayısı 400’den 5 bine kadar çıktı.Zamanla ülkeye, Mali'nin talebi olmadan, Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri, Fransız askerleri, Afrika Birliği ve G5 Sahel askerleri gibi yabancı askerler geldi. Bir yıl içinde, Mali topraklarında 20.000'den fazla yabancı asker konuşlandı.

Peki, tüm bunlar gerçekten terörizme karşı mücadele etmek için miydi?

Oysa gerçek çok acıydı. Bu kadar çok yabancı askerin varlığı durumu daha da kötüleştirmiş, halka korkunç vahşetler, katliamlar yaşatmıştı.  Halk yaşadığı yerleri terk etmiş, köyler yok edilip yakılmış, çocuklar ve hamile kadınlar öldürülmüş ve bu görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı. Mali, uluslararası toplum tarafından terkedilmiş bir ülkeydi.Mali ordusu yok edilmişti. Mali’ye ülkenin kontrolünü tamamen kaybetmesine neden olacak askeri iş birliği anlaşmaları, Cezayir Anlaşmaları gibi zorlayıcı anlaşmalar dayatılmıştı. Mali, Fransa'nın onayı olmadan silah satın alamaz, asker alımı yapamaz ve eğitim alamaz hale gelmişti. Hatta uçaklar yere indirilmiş, ordunun ülkenin bazı bölgelerinde uçmasına izin bile verilmiyordu.

İşte ülke, tam bir umutsuzluk ve sefalet hali içindeyken ordu, halkın talebiyle, 2020 Ağustos ayında, Mali'yi kontrol altına almak için iktidarı devirdi.

Ve o zamandan bu yana, Genelkurmay Başkanı Assimi Goïta, geçiş döneminin başkanı olarak, ülkemize her gün yeni bir umut getirmekte. Fransa'dan gelen Barkhane kuvvetlerini, EUCAP'ı ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü MINUSMA'yı (Mali'nin İstikrarı İçin Entegre Çok Boyutlu Misyon) birer birer ülkeden kovdu.

Genelkurmay Başkanı Assimi Goïta, faşizmin ve neo-sömürgeciliğin hizmetindeki sivil toplum kuruluşlarını, medya organlarını da ülkeden uzaklaştırdı. Ayrıca, Mali ile iş birliği yapmak isteyenler için üç temel ilke getirdi:

Mali'nin egemenliğine saygı.

Mali'nin stratejik iş birliği seçimlerine saygı.

Rusya: Donetsk'te Şevçenko yerleşim birimini ele geçirdik Rusya: Donetsk'te Şevçenko yerleşim birimini ele geçirdik

Mali'nin hayati çıkarlarına saygı.

Genelkurmay Başkanı Assimi Goïta ve Mali yetkilileri, Fransa'nın, Mali'yi istikrarsızlaştırma ve teröristlerle iş birliği yapma suçlarını yargıya da taşımışlardır.