Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Ülkemizdeki 81 vilayetimiz nazarımızda değerlidir, önemlidir. Görev yapacağınız ilçeler arasında asla uzak yakın, küçük büyük ayrımına gitmemenizi rica ediyorum. Milletimizin her bir ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır. Ülkemize sığınan biçarelere kardeşlik görevimizi ifa etmek vazifemizdir. Şahsımı temsilen ilçelerimizde görev yapan kaymakamlarımızdan özellikle hassasiyet ve özveri bekliyorum.

Devletimiz unvanınıza uygun vasıflarla donanmanız için her türlü gayreti göstermiştir. Toplam 42 ay süren yoğun, kapsamlı bir eğitim programını alnınızın akıyla tamamladınız. Bu zaman zarfında tecrübe paylaşımından mevzuata, iletişimden protokol kurallarına kadar ihtiyaç duyacağınız her konuda en üst düzeyde eğitim aldınız. Devleti, millet için hizmet üreten bir sisteme kavuşturmanın yolu bu milletin gönlüne girmekten geçer. Milletin adamı olunmadan, milletin gönlüne girilmeden, milletin duasını kazanmadan hakiki manada devlet adamı olunmaz.

Özel hastanede bebek ölüm iddiaları: Savcıyı tehdit edenler adliyeye sevk edildi! Özel hastanede bebek ölüm iddiaları: Savcıyı tehdit edenler adliyeye sevk edildi!

İlçe sınırları içindeki her türlü işten, çalışmadan, hizmetten, sorundan, başarıdan sorumlu olan kaymakamlarımız görevlerini ne kadar etkin icra ederse devletimizi de o derece güçlüdür. Her birinizi görev bölgelerinizde ve meslek hayatınız boyunca üstün başarılar diliyorum.

Türkiye bir hukuk devleti, merhamet devletidir. Adaleti yücelttiğimiz ölçüde devleti yüceltiriz. Devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa kamu olarak yaptığımız hizmetlerin hiçbir anlamı olmaz. Biz her iki tecrübeyi de yaşamış bir ülkeyiz. Devlet ile millet arasında duvarlar ören, devlet ile milleti farklı konumlara yerleştiren elitist zihniyetin büyük zararları oldu. Devlet vatandaşlarının bir kısmını tehdit kaynağı olarak gördü, dış görünüşüyle çok uğraştılar. İrticacı, takunyalı, cemaatçi diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. İnancını özgürce yaşamak istediği için, anasının dilini konuştuğu için milyonlar ötekileştirildi. Vatandaşına üstten bakan, tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet milletinin hizmetindedir.

Devletimizin taşıyıcı kolonu olan bu ilkeden en küçük tavize izin veremeyiz. Görev yapacağınız yerlerde halen buna ters uygulama varsa değiştirmek, devlet ile milleti kaynaştırmak sizlerin öncelikli vazifenizdir. Atandığınız her yerde devletin müşvik eli olmanızı bekliyorum. Vatandaşıma hiçbir zaman devlet nere dedirtmeyeceksiniz. Siz gidip mağdur vatandaşımı bulacaksınız.