Ele geçirilenlerin 500 milyonluk kısmı Almanya’ya, 2.3 milyarlık kısmı Brezilya’ya, 13 milyar 500 milyonluk kısmı Hindistan’a ait...Bu veriler, ABD’nin dünyanın en büyük siber saldırganı olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Buna rağmen, ABD günümüzde yine de “Hırsız var bağıran kişi olarak, aslında hırsızın kendisi olduğu ” senaryoyu defalarca canlandırıyor. Edinilen bilgilere göre, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı Christopher Wray ABD Kongresi’nin bir oturumunda yaptığı konuşmada, “Çin tehdidi” iddiasını bir kez daha ileri sürdü. Wray, Çin’in bilgisayar korsanlarının ABD’deki altyapı tesislerini hedef aldığını ve bunun ABD’ye büyük zarar verebileceğini iddia etti.
Nitekim, son yıllarda bazı ABD’li siyasetçiler, defalarca “Çin’in siber saldırısı düzenlediği” yönünde iddialar ileri sürdü. Çin Dışişleri Bakanlığı, bu iddialara yanıt verirken ABD hükümetinin bir yandan, Çin dahil diğer ülkelere kötü niyetli siber faaliyet düzenlerken, öbür yandan da Çin’in bilgisayar korsanlığı iddiasını uydurduğunu ve ABD’nin bu eyleminin tipik çifte standartlı uygulama ve siyasi manipülasyon olduğunu vurguladı.
Ancak uluslararası toplum, ABD’nin uzun süredir gerçekleştirdiği telekulak eylemlerine ve siber saldırılara hiç de yabancı değil. ABD, Birinci Dünya Savaşı sonrasında “Black Chamber” projesinden, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki “shamrock” projesine ve 1960’lı yıllarda uydu haberleşmesine yönelik “ECHELON” projesinde küresel siber güvenliği üreticilerini hedef alan “CamberDADA” projesine kadar, birçok siber saldırı planını yürüttü. Özellikle, ABD öncülüğünde “Beş Göz İttifakı” kuruldu. Amerikan Times Dergisi’nde yer alan bir makalede, “Casusluk eyleminin ABD tarihinde süregelen bir alışkanlık olduğu” savunuldu.Aslında Çin, küresel siber saldırıdan en büyük zararı gören taraftır. Çin Ulusal İnternet Acil Durum Merkezi’nin 2021 yılında yayınladığı rapora göre, Çin’in 2020 yılında yakaladığı kötü niyetli siber program sayısı, 42 milyonu buldu. Özellikle Çin’in yakaladığı kötü niyetli yurt dışı siber programların yüzde 53.1’i, ABD’den geliyor. Eylül 2023’te Çin Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi’ne yönelik siber saldırıya katılan “SecondDate”adlı casusluk yazılımı ABD tarafından hazırlandı. Bu yazılımın arkasında NSA çalışanının bulunduğu da tespit edildi. 2022 yılından bu yana geçen süre içinde Çin tarafı, Bvp47, Quantum, FOXACID ve Hive gibi ABD’li istihbarat kuruluşlarının geliştirdiği birçok siber saldırı silahını ortaya çıkardı.
ABD siber saldırılarını gerçekleştirmekle bilgi hegemonyacılığını korumaya çalışıyor. Ancak günümüzde tüm dünya ülkeleri, hegemonyacılığa değil, çok kutupluluğa dayalı küresel düzene ihtiyaç duyuyor. İnsanlığın kader birliğini oluşturmak, tüm dünya ülkelerinin ortak beklentisine uygundur, ABD’nin siber saldırıları ise sonunda boşa çıkacaktır.
ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN