Vali Murat Zorluoğlu, kent sorunları üzerine görüş alışverişinde bulunmak üzere Yenişehir ilçesindeki Diyarbakır Büyükşehir Öğretmenevi'nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vali Zorluoğlu, yarın başlayacak olan ve 20 Ekim'e kadar sürecek olan Sur Kültür Yolu Festivali'nin kent turizmi açısından önemli olduğunu belirterek, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, birkaç senedir önemli yerlerde turizm bakımından yüksek potansiyel sağlayan şehirlerde kapsamlı bir festival düzenliyor. Bakan yardımcıları ve üst düzey yöneticilerinin de şehrimize gelmesiyle birlikte sabah saat 10.00'da İçkale'de start vereceğiz. Şehrimizin de bu büyük organizasyonun içerisinde yer alması önemlidir. Bu yıl 3'üncü kez yapılacak. Bütün program uygulanacak. 300'ün üzerinde etkinlik olacak. Açık ve kapalı alanlarda çok sayıda konser olacak. Bunların yanında çok sayıda tiyatral gösteri de olacak. Yine söyleşiler, sinema gösterimleri ve çocuklar için çocuk oyun grupları oluşturularak çocukları da bu coşkunun içerisine katmamız lazım. Kısa bir süre içerisinde Diyarbakır'ımızın önümüzdeki yıllarda gerçek bir turizm şehri olması için turizm tanıtım yoğunluğunu yapacağız. 15-20 yıl sonra gerçekten çok büyük gelir elde eden bir şehir haline gelecek. Bu festivali iyi değerlendirmemiz lazım" dedi.
'FUTBOL OYNAMAYA MÜSAİT BİR ZEMİN OLMADIĞI GÖRÜLÜYOR'
Diyarbakır Stadyumu'nun zemininden dolayı Amed Sportif Faaliyetleri'nin maçlarını dışarıda oynamaması için çalışmalar yürütüldüğü ve 27 Ekim'de oynanacak maç için hazır olacağını söyleyen Vali Zorluoğlu, "Çok eski olmayan yeni bir stadyumumuz var. Gerçekten güzel bir stadyum. Bakanlık, çok güzel bir stadyum kazandırmış. Bu sene zeminiyle ilgili sorunlar yaşandı. Bu sene sezonun bitiminden itibaren Valiliğimiz ve İl Gençlik Spor Müdürlüğü bir süreç başlattı. İlk maça geldiğimizde baktık ki bu süreç çok da başarılı olmamış. Futbol oynamaya müsait bir zemin olmadığı görülüyor. Bu kabul edilemez. Biz de meseleye daha fazla müdahil olduk meseleye. Ankara'dan buraya heyetler ve uzmanlar geldi. Yapılması gereken çalışmaların yönlendirilmesi anlamında gereken uzmanların desteği sağlandı. 27 Ekim'e kadar oranın artık hazır hale getirilmesini düşünüyoruz. İnşallah artık maçlarımızı burada oynamaya devam edeceğiz. Bu sahada daha kalıcı çalışmalar yapmak lazım. Burada bir hibrit çim uygulamasına geçilmesinin bu tür sıkıntıları ortadan kaldıracağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
'ADLİ SÜRECE HERKESİN SABIRLA SAYGI GÖSTERMESİ GEREKİYOR'
Narin Güran cinayetiyle ilgili bir soru üzerine Vali Zorluoğlu, "Narin Güran ile ilgili idari soruşturmamız yok. İdari süreç, Narin'in cenazesinin bulunmasıyla sona erdi. O andan itibaren süreç, adli bir süreçtir. Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda bir başsavcı vekili ve 4 tane savcımızın çalıştığı, yoğun gayret gösterdiği, jandarmamızın ve emniyet güçlerimizin destek verdiği bir adli süreç devam ediyor. Bu adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım. Sağlıklı bir şekilde, bu adli sürecin tamamlanmasını da beklemek lazım. Konu, adli bir konudur. Adli sürecin devam ettiği bir konuyla ilgili çok fazla bir şey söylememiz doğru olmaz" dedi.
'KANUNLARIN BİZE VERDİĞİ YETKİLERİ KULLANARAK YASAKLADIK'
DEM Parti tarafından pazar günü yapılmak istenen mitingin yasaklanması ile ilgili de konuşan Vali Zorluoğlu, şöyle konuştu: "Hafta sonu Diyarbakır'da yapılması istenen, bizim de valilik olarak yasakladığımız konuya gelince yanlış hatırlamıyorsam DEM Parti'nin bir müracaatı valiliğimize oldu. 13 Ekim'de Diyarbakır'da, İstasyon Meydanı'nda bir miting yapma başvurusu. Valilik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, güvenlik bürokrasisiyle beraber ayrıntılı bir şekilde bu müracaatı değerlendirdik. Bunun kamu güvenliği ve huzuru bakımında ciddi riskler oluşturduğu ve Diyarbakır'da uzun bir süreden beri var olan huzur ortamına bu manada tehdit oluşturacağı, somut birtakım delillerle desteklendiğinden böyle bir mitingin 13'ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında, kamu düzeni anlamında sakıncalı bulduğumuzdan yasakladık. Türkiye, bir hukuk devleti. Karar beğenilir, beğenilmez. Zaten bu kararı, muhatapları idari yargıya götürdü. Süreç devam ediyor. Yargının vereceği karar, hepimiz için bağlayıcıdır. Hukuk devleti içerisinde çalışıyoruz, hukuka son derece saygılı bir yönetim anlayışımız var. Kanunların bize verdiği yetkileri kullanarak bunu yasakladık. Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil. Bu şekilde aldığımız bu karara, muhataplarımızın ve tüm vatandaşlarımızın saygı göstermesi, bunu anlayışla karşılaması ve buna uyması gerekir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimizdir. Kendi güvenlikleri için aldığımız bu karara uymalarını istiyoruz. Ama bakıyorum ki sosyal medyada, bu yasaklama kararı yokmuş gibi ilgili siyasi partinin ve partililerinin, insanları bu mitinge davet ettiklerini görüyorum. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk devletinde, demokratik bir ülkede olmayacak davranışlardır. Herkes bu manada yaptığı eylemin sorumluluğunu da taşır. Tekrar ifade ediyorum, bunu Diyarbakır'daki huzur ortamına ciddi tehdit ve risk oluşturacağı gerekçesiyle somut verileri de dikkate alarak yasakladık."