Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Kuruluşundan bugüne kadar TOBB çatısı altında ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
Türk ekonomisinin nabzının attığı TOBB genel kurullarına iştirak etmeye her zaman özen gösterdim. Sizin katkılarının bizim nazarımızda her zaman önemli bir yeri oldu. Engelleri sırt sırta vererek birlikte aştık. Zor zamanlarımızda yanımızda durdunuz. Özellikle son dönemde oda ve borsalarımızın kapasiteleri ciddi şekilde arttı. Biz de bu süreçte size daima destek olduk. Geçen sene milletimizin 60 yıldır içinde ukde olarak kalan Türkiye’nin Otomobili Togg’u birlikte hayata geçirdik.
Ne kadar stratejik bir hamle olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Elektrikli araç piyasası son dönemde büyük bir ivme kazandı. Bu defa treni ve trendi kaçırmadık. Yerli ve milli markamız Togg’la elektrikli araç sektöründe biz de varız dedik.
Daha emekleme safhasından itibaren projenin kolunu bacağını kırmak için çok uğraştılar. Bugün milli savaş uçağımız Kaan ile ilgili neler söyleniyorsa Türkiye’yi ekonomide bir üst lige taşıyacak hamleleri baltalamak için kimler devreye giriyorsa elektrikli araç süreçlerinde de gördük. Ancak biz bunlara kulak asmadık. Elektrikli araç sektöründe yerimizi çok önceden aldık.
28 Mayıs seçimlerinden hemen sonra bir araya gelmiştik. Bugünkü genel kurulu da 31 Mart seçimlerini takiben gerçekleştiriyoruz. Art arda gerçekleşen 3 seçim iş dünyamızı çok yordu.
Bu dönemde başta Gazze krizi olmak üzere ülkemizi doğrudan etkileyen çatışmalar da patlak verdi. Dört yıllık seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Asıl meselelerimize daha fazla odaklanabileceğiz. Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini biliyorsunuz.
Dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon ekonomiler için endişe olmayı sürdürüyor.
Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden ve bölgemizdeki krizlerden maalesef olumsuz etkileniyoruz. Tabii biz bütün bu çevremizdeki krizlerin yanı sıra 6 Şubat tarihindeki asrın felaketini de yaşamış durumdayız.
Deprem bölgesinden gelen oda ve borsa başkanlarımız ne kadar büyük devasa bir yıkımla karşı karşıya kaldığımızı daha iyi bilirler. Ekonomide güçlü bir ekip kurduk OVP ve 12. Kalkınma Planı ile gelecek 5 yıla ait yol haritamızı belirledik. Mahalli idareler seçimlerinde sandıkta bedel ödeme pahasına kararlı duruşumuzdan vazgeçmedik.
Bugün bize serzenişte bulunanlar yarın hayır duası edeceklerdir.
TOBB’la geliştirdiğimiz yakın diyaloğun ekonomiye de olumlu yansıdığını görüyoruz. Geçen seneyi yüzde 4,5’in üzerinde büyüme ile tamamladık, Avrupa’da birinci olduk. Gelirimiz 1 trilyon 119 milyar dolara çıktı. İhracatta 255,4 milyar dolara ulaşarak rekor kırdık. Turist sayısı yıllık 11.7 artış yakalıyor. Tüm zamanların en iyi turizm performansını elde ettik. 2024 yılında 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar geliri yakalamak.
9 milyonu aşan ziyaretçi sayımızla yaklaşık 9 milyar dolar gelir elde ettik. İlk 3 aya baktığımızda hedeflerimizle doğru orantılı gittiğimiz görülüyor. Mart ayında istihdam 32,6 kişiye ulaştı.
İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi. 11 aydır işsizlik oranı tekli rakamlarda seyrediyor.
İşgücü piyasamızda ortaya çıkan arz talep dengesizliğini de mutlaka gidereceğiz. Özel sektörümüz eleman eksikliğinden dolayı daralmaya giderken istihdam kapısı olarak devlete yüklenilmesi vahim bir hatadır.
Gençlerimizin ticarete, sanata, spora, memurluk dışında farklı alanlara yönelmesini her zaman tavsiye ettim. Eğitim ve yüksek öğretim başta olmak üzere nerede sorun üreten alan varsa hep beraber çözüme kavuşturacağız. Nitelikli istihdamı artırmaya yönelik politikalara ağırlık vereceğiz.
Ülkemizin risk primi de giderek düşüyor. Bu sayede iş dünyasının finansmana erişimi de kolaylaşıyor. Kamuda harcama kontrol ve kesintileriyle tasarrufu artırıyoruz. Yapısal reformları da hızlandırıyoruz.
Türkiye hem üreterek büyümek hem de tasarruf ederek kaynaklarını en iyi şekilde kullanmak zorunda olan bir ülkedir.
"Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi sadece 3 yıllık bir hedef olarak görülmemelidir"
Gelirlerimizi artırmak için daha çok çalışmak, daha fazla üretip ihraç etmek zorundayız. Tasarruf kültürünü ve verimliliğini artırmak için ekonomi yönetimimiz bir çalışma yaptı.
Kamu kurumlarının milletimize ve iş dünyamıza tasarruf kültüründe de rehberlik etmesini hedefliyoruz. Tüm kamu idarelerimiz ve personelimiz bu tasarruf politikasına uymak zorundadır.
Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi sadece 3 yıllık bir hedef olarak görülmemelidir. Bu konudaki farkındalığın yüksek kalmasını sağlayacağız. Kamu malı ve kamu görevi milletin bizlere emanetidir. Kamu malına el uzatmak, emanete ihanet etmek demektir. 31 Mart’tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan akraba atamalarının nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz. Bu skandallara artık bir dur denilmesi gerekiyor. Buralar birileri için arpalık değil, ülkeye ve millete hizmet vasıtasıdır.
Esnaf, çiftçi, memur fark etmeksizin hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Hangi siyasi görüşe, kökene mensup olursak olalım hepimiz Türkiye gemisinin yolcularıyız. Bu gemiyi fırtınalı sulardan selamete çıkartmak hepimizin ortak görevidir. Meselelerimiz ortak olduğuna göre çözüme de ortak akılla birlikte varmalıyız. Başarı topyekün hepimize ait olacaktır. Herkesi tasarruf paketini uygulamaya davet ediyorum.