Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla hürmetle selametle selamlıyorum. Tüm vatandaşlarıma sizlerin vasıtasıyla selamlarımı gönderiyorum. Toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve partimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Tüm misafirlerimize hoş geldin derken, heyecanlarından ve sevdalarından dolayı her birinize teşekkür ediyorum.
Merhum Ferdi Tayfur kalbi ülkesi ve milleti için çarpan bir sanatçıydı. Vefatı hepimizi üzdü. Ailesine tekrar başsağlığı diliyorum. Ahmet İyimaya kardeşimizi de buradan rahmetle anıyorum. Camiamıza ve ailesine başsağlığı diliyorum.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımız her yıl ocak ayının ilk haftasında siyasi partilerle ilgili verileri açıklıyor. AK Parti, 168 siyasi parti arasında 11 milyon 135 bin 306 üye sayısı ile zirvedeki yerini koruyor. Bizden sonra ana muhalefet partisine attığımız fark 9 buçuk milyon üyedir. Üye sayısı itibariyle Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Böyle bir ailenin ferdi böyle bir hareketin neferi olmakla iftihar ediyorum, Rabbime de sonsuz hamd ediyorum. Buradan bir kez daha AK Parti'ye gönül veren 11 milyon 135 bin 306 üyemizin her birine tek tek teşekkür ediyorum.
Milletin rotasından hiç ayrılmadık. Hiçbir ayrım gözetmeden bütün vatandaşlarımıza kalbimizin kapılarını açtık. Elbette bu gönül bağını kıskananlar oluyor. Rabbim nazarlardan saklasın, birliğimizi daim etsin diyorum.
81 il kongremizden 56 tanesini demokrasi şöleni havasında gerçekleştirdik. Bu haftaki ilk kongreleri ile birlikte bu sayı 63'e çıkacak. Büyük kongremiz öncekiler gibi Türk siyasetine yine damga vuracak. İnşallah 2028'e giden sürecin işaret fişeği olacaktır. Yılın ilk günlerinde ekonomi ile ilgili de güzel haberler aldık. İhracatımız yüzde 2 buçuk oranında artış gösterdi. Savunma ihracatımız 7 milyar 154 milyon dolar seviyesine çıktı. Son 1 yılda 986 bin kişilik istihdam oluşturduk.
Enflasyonla mücadeleye verdiğimiz önemi her fırsatta vurguluyoruz. En büyük baş ağrımız enflasyonla ilgili artık düşüşün başladığını görüyoruz. Dezenflasyon süreci devam ediyor. Biraz daha sabredecek hep birlikte kazanacağız. 2025'te enflasyon hedeflerini tutturma konusunda kararlıyız. Günü kurtarmak için değil geleceği güvence altına almak için çalışıyoruz.
Suriyeli kardeşlerimiz 13 yıl boyunca halkını bombalayan Baas rejiminden artık kurtulmuştur. Suriye halkı hasretini çektiği özgürlüğe kavuşmuştur. Suriye meselesinden öyle siyaseten ahlak dışı cümleler kurdular ki bugün konuşmaya yüzleri dahi yok.
Neymiş kırmızı kart gösterecekmiş. Ya sen o işlerden anlamazsın. O iş bizim işimiz. Zaman zaman bize Suriye'nin adresini gösterdi oraya gidelim diye. Ya siz adresini bilmezken biz Suriye'deydik. Suriye'de olaylar başladıktan sonra devrik Suriye Devlet Başkanı Esed ile birkaç kez görüştüm. Bize reform yapacağını söyledi ama sözünü tutmadı. Olayları kanlı yöntemlerle bastırma yoluna gitti.
"Bize saldırıp Esed zulmüne ses etmediler"
Türkiye'nin sınırlarını korumak için gelişmelere müdahil olması kaçınılmaz hale gelmişti. Amerika'nın, bölgesel aktörlerin Suriye'de ne işi var demediler. 13 yıl bir kere dahi olsun mazlumun yanında yer almadılar. Türkiye'nin Suriye'de ne işi var diyerek haksız bir şekilde ciddiyetten uzak bir şekilde eleştirdiler. Suriye'yi kan deryasına çeviren Esed'e toz kondurmadılar. Kitlesel kıyımlar yapılırken seslerini çıkarmadılar. Bebekler ölürken çocuklar katledilirken sustular. Türkmen kovulurken sustular. Bize saldırıp Esed zulmüne ses etmediler.
Daha düne kadar Suriye'de ne işimiz var diyen siz değil miydiniz? Zalim gidince mi aydınlandınız. Soruyorum size bebekler ölürken neredeydiniz. Kimyasal silah kullanılırken neredeydiniz. 13 yıl boyunca neden sustuğunuzu şimdi neden konuştuğunuzu gayet iyi biliyorum. Ülkemizin hasımlarının yanındalar. Meseleye dün olduğu gibi bugün de ideolojinin penceresinden bakıyorlar.
Yüzlerce yıllık kardeşlik bağlarımızın olduğu komşu bir ülkeye batı ülkelerinin baktığı zaviyeden bakamayız. Türk, Kürt ve Arap kardeşliğini bozamayacaksınız. Barış içinde yaşama irademize dinamit koyamayacaksınız.
İsrail başta olmak üzere Suriye topraklarına ve halkına saldıran güçler de bu mütecaviz eylemlerini bir an önce sonlandırmalı. Biz Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin de sorunlarının takipçisiyiz. Suriye'deki en büyük sorun terör örgütü YPG. Terör örgütü YPG silah bırakmazsa yaklaşan akıbetten kurtulamayacaktır. Herkes bölgeden elini çeksin. Biz Suriyeli kardeşlerimizle DEAŞ'ın da YPG'nin de kafasını ezecek güçteyiz. Bunu yapabilecek kudrete sahibiz.
Özgür Özel'e kırmızı kart yanıtı
Son çıkışlarını biz de beklemiyorduk. Ana muhalefet mi, ilkokul müsameresi mi? Milletimiz gibi biz de bu orijinal fikir karşısında dumura uğradık. Öncelikle bu dâhiyane fikir için CHP yönetimini tebrik ediyorum. Çok zahmet ve çaba gerektirmediği için kart oyununun CHP yönetimine daha uygun olduğunu düşünüyorum.
Kendi kronik sorunlarımızı da çözme konusunda adımlar atıyoruz. Türkiye'nin 40 yılı geride bırakan bir terör meselesi bulunuyor. Gelinen noktada aziz milletimizin ihtiyatlı bir iyimserlik için de olduğunu görmekteyiz. Bölgesel gelişmeler lehimizedir. İç siyasette hava müsaittir.
Terörle mücadelede kritik kazanımlar elde edilmiştir. Bu fırsatı heba edemeyiz. Silahı aradan çıkaralım, terör duvarını yıkalım, 85 milyon olarak hep beraber birbirimize sıkıca sarılalım istiyoruz. İlgili arkadaşlarımıza, bölücü örgütün lağvedilmesini sağlayacak çalışmaların, dikkatle ve çok yönlü bir şekilde yürütülmesi talimatını verdik. Heyetin yaptığı temasların olumlu geçtiğini düşünüyorum. Gerekli çağrı yapılır terör örgütü ve bağlantılı yapılar da gereken adımları atarsa kazanan Türkü ile Kürdü ile tüm Türkiye olacaktır.
Eğer örgüt bu çağrıya kulak tıkar ve ipe un sererse, bağlantılı yapılar da kendilerinden beklenen iradeyi sergilemezse, o zaman biz 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi başka yöntemlerle gerçekleştiririz. Nitekim, operasyonlarımız sayesinde bölücü örgütü ülke içinde eylem yapamaz, sınırlarımıza da yaklaşamaz hale zaten getirmiş durumdayız. Terör belasını kalıcı ve kati olarak def edecek bir fırsatın heba edilmesine hiç kimsenin gönlü razı olmaz, biz de zaten razı değiliz."