Şu an Batı ülkelerinde yaygın bir görüş var: Çin yalnızca kendi gücüne dayanarak bilim ve teknoloji alanında Batı ülkelerinin gerisinde kalabilir, Çinliler yalnızca“hırsızlık ve casuslukla” bilim ve teknoloji alanında ilerleme kaydedebilir. Çinli bilim insanlarının harcadığı çabaların hepsini reddeden bu görüş, asılsız ve gülünçtür. Diğer yandan, bu görüş, ABD’nin ideolojik önyargılarla Çin’in bilimsel inovasyonlarını değerlendirdiğini yansıtmaktadır. Akademik alanda özgürlük ve açıklık ilkelerini uyguladığını iddia eden ABD, şu an bilimsel araştırmaları siyasileştirdi ve Çinli öğrencilerin meşru çıkarlarını ihlal etti.
Campbell’in açıklamasına göre, Çinli öğrenciler ABD'de yapay zeka, bilişim bilimi, siber güvenlik, yazılım mühendisliği ve elektrik-elektronik mühendisliği gibi STEM branşlarını seçme hakkına sahip olamayacak, yalnızca sosyal bilimler gibi sanat ve edebiyat eğitimi alabilecek. İstatistiklere göre, şu an ABD’nin kamu üniversitelerinde yabancı öğrencilerin ortalama yıllık bütçesi 46 bin 730 doları buldu, özel üniversitelerinde ise bu rakam 60 bin 420 dolara yükseldi.
Hong Kong merkezli “South China Morning Post” gazetesinde yer alan bir yoruma göre, Çinli aileler çocuklarını ABD'deki üniversitelere göndermek için büyük para harcadılar, ancak Çinli öğrenciler beğendikleri branşları seçemiyorlar. Bu, akademik özgürlük değildir, akademik zorlamadır.
Son yıllarda, ABD yönetimi siyasi amaçlarla ülkedeki Çinli öğrencileri rahatsız etti. 2023 yılının kasım ayından 2024 yılının ocak ayına kadar, yalnız Washington Dulles Havaalanı’nda eğitim vizesine sahip olan 8 Çinli öğrenci asılsız nedenlerle ABD'li polisler tarafından Çin'e geri gönderildi. ABD yönetimi şunu düşündü mü acaba? ABD'li polislerin bu eylemleri sonucunda kendilerini güvende hissetmeyen Çinli öğrenciler, ABD'nin üniversitelerinden mezun olduktan sonra ABD’deki çalışma fırsatlarını reddedip Çin'e dönebilecek. Yani, bu ABD'deki nitelikli iş gücünün azalmasına sebep olabilir.
ABD şu an Çin’in bilim ve teknoloji alanında kendisine yetişmesinden korkuyor. Çinlilerin ABD'de yalnızca sanat ve edebiyat eğitimi görebileceği yönündeki ABD kararı, bu korkuyu kanıtladı. Ancak, bu korku hem gereksiz hem de etkisizdir. İş hayatının en popüler sosyal medya platformu LinkedIn tarafından yayımlanan bir rapora göre, 2023 yılında yurtdışında eğitim alan Çinli öğrencilerin yüzde 84’ü mezun olduktan sonra anavatanlarına dönmeyi tercih etti. Akrabalarıyla birlikte yaşamak ve Çin’in ekonomik dinamizmi, Çinli öğrencilerin anavatanlarına dönmesinin başlıca nedenleri oldu. Şu anda, Çin’in yeniden yükselişi dünyadaki bütün Çinlilerin ortak arzusu haline geldi. Herhangi bir güç, Çinlilerin ülkenin kalkınmasına katkı yapma arzusuna engel olamaz.