Korkulan oldu. Çin'e yapılan ziyaretlere rağmen Türkiye otomotivde altın fırsatı kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya. Ekonomi gazetesi’nden Aysel Yücel'in haberine göre, “Türkiye’de yatırım yapması için kamu nezdinde yoğun temasların yürütüldüğü Çinli markalardan biri olan Great Wall, geçen perşembe ülkedeki yatırım kararını askıya aldığını bildirdi. Bu kararda sık değişen regülasyonlar ve artan işçilik maliyetleri de etkili olurken, yatırım yapmayı planlayan Chery, Skywell ve MG gibi diğer markalar görüşmelerini sürdürüyor. Ancak bu markalar davet aldıkları Avrupa ülkeleri yerine Türkiye’ye yatırım yapmak için 'garanti' ve cazip teşvikler bekliyor.”
Peki süreç nasıl buraya geldi?
SEKTÖR DERNEKLERİ KONUŞUYORDU
Çinli markalar Kovid-19 salgını sonrası otomotiv pazarına hızlı bir giriş yaptı. Çin'in üretim gücü sayesinde küresel pazarlardaki arz sıkıntısı çözüldü. Türkiye de bundan nasibini aldı. Bir sene öncesine kadar ikinci el araçlar, yeni araç bulunamaması yüzünden sıfır kilometre araç fiyatlarına yaklaşmıştı. Çinli modellerin peşi sıra ülke pazarına uygun fiyatlarla gelmesiyle birlikte talebin bir kısmı karşılanırken, bir yandan da yapılan düzenlemeler sayesinde ikinci el pazarda fiyatlar normalleşmeye başladı. Fakat ekonomi yönetiminin cari açığı azaltma programı sonucu ithal araçlara yönelik bir dizi sınırlama geldi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) ve Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) bünyesinde aylardır konuşulan Çinli markaların Türkiye'ye yatırım yapacağına yönelik beklentiler bu kararlar sonrası riske girdi.
İKİ DÜZENLEME TAT KAÇIRDI
Süreci kısaca özetlersek; oldukça rekabetçi fiyatlarla pazara gelen Çinli markalar hem Avrupa hem Türkiye pazarında kullanıcıların teveccühünü kazandı. Avrupa'da satılan her 100 elektrikli araçtan 8-9'u Çinli. ODMD verilerine göre geçen yıl Türkiye'de 40.5 binden fazla Chery, pazara son aylarda girmesine rağmen 839 BYD, 14.5 bine yakın MG, 2.5 binden fazla Skywell satıldı. Geçen yıl bahar aylarında ithal elektrikli araçlara ÖTV düzenlemesi yapıldı. Bu düzenleme doğrudan Avrupa dışından gelen elektrikli araçlar yönelikti. Daha sonra sonbahar aylarında ise daha kapsamlı bir düzenleme ile servis hizmetleri özelinde bir düzenleme yapıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından 29 Kasım 2023 tarihinde çıkarılan düzenlemeye OYDER itiraz etti. OYDER açıklamasında düzenlemeye yönelik şunlar kaydedildi: “Yeni tebliğ ile ilgili markanın modellerinin ülkemize ithalatı duracağı için, yeniden izin belgesi alınana kadarki süreçte yetkili satıcıların araç kaynağı kesilecek ve ticaret tamamen duracaktır. Bu markalara yatırım yapmış olan yetkili satıcılar için ilk etapta zarar, sürecin uzaması halinde de iflas kaçınılmaz olacaktır. Tebliğ ile distribütörlerin 7 bölgede 20 adet TS 12047 ve TS K 646 belgeli servise sahip olmaları şart olarak ileri sürülmüştür. Yeni hüküm ile tüm bölgelerde yetkili satıcılar kendi yaptıkları yatırımlarına karşılık bir de distribütörün aynı işkoluna yatırım yapması sonucu ile karşılaşıp rekabet etmek zorunda kalacaklardır. Yeni yayınlanan tebliğ tüm markaların en az 40 çalışan ile bir çağrı merkezi sahibi olmasını da amir hüküm olarak getirmektedir. Yetkili satıcıların gerçekleştirdiği satışların ardından servis ihtiyacı doğan tüketiciler yetkili satıcılar ile bu ihtiyaçlarını gidermek yerine çağrı merkezi aracılığıyla distribütörün sahibi olduğu servislere yönlendirilecektir. Bu da serbest rekabet açısından ayırımcılık doğuracak ve yetkili satıcıların iş hacminde önemli bir düşüşe neden olacaktır.”
SEKTÖR MEMNUN KALMADI
Avrupa pazarında Çinli araçlara yönelik kısıtlama uygulanması görüşü henüz uygulamaya geçmemişken Türkiye'nin iki ayrı düzenleme yapması markalar nezinde, “Türkiye bizi istemiyor.” algısına neden oldu. Bunu bizzat sektörün STK'larının başkanları basın sohbetlerinde dile getirdiler.
Hatta konuya ilişkin ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt aralık ayında, şu açıklamayı yaptı: “Son dönemde Türkiye pazarına girmeye başlayan elektrikli araç marka sayısındaki artış sebebiyle, özellikle de tüketicilerin mağdur olmaması adına bazı önlemlerin alınması kaçınılmaz görünüyordu. Ancak diğer yandan, yukarıda bahsedilen amacın ötesinde, ticaretin engellenmesi seviyesinde bir noktaya ulaşan önlemlerin, ülkemizde yatırım yapmayı planlayan yerli ve yabancı yatırımcıların cesaretlerinin kırılmasına sebebiyet verebileceğini düşünüyoruz. Yatırım ortamının iyileştirilmesine engel teşkil edecek uygulamalardan kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz. Çıkan son tebliğ ile, sadece pazara yeni giriş yapacak marka ve modeller değil, ülkemizdeki yerleşik ve hatta üretim yatırımı olan markaların da birçok modelinin satışını engellemeye yönelik bir durum oluşmuştur.”
YENİDEN ADIM ATILIR MI?
Avrupalı Stellantis'in CEO’su Carlos Tavares “rekabet için ek vergi” çağrısı yapmıştı ve Avrupa bu yönde henüz adım atmadan ilk adımı atan Türkiye oldu. Çinli markaların niyeti ise Türkiye'de üs kurup Avrupa'ya satış yapmak. Mesela Togg için Çinli ortakla batarya yatırımı yapıldı. İlaveten Çinli firmaların “pazar olgunlaştığında” Türkiye'ye yatırım yapılacağı yönündeki açıklamaları geçen aylarda otomotiv medyasında geniş metinlerle haberleştirildi. Avrupa henüz soruşturma başlatmayı konuşurken Türkiye Çinli markalara vergi getirmiş oldu. Yatırım iştahını azalttı. Avrupalılar, rekabette Çin'in kendilerini zorlayacağını biliyorlar. Yıllardır Avrupalı firmaların üretim yeri de pazarı da olan Türkiye, özellikle Volkswagen yatırımının “siyasi” olduğu öne sürülen yatırımını başka ülkeye yapmasıyla bir sorgulama dönemine girdi. Avrupalılar artık Türkiye'ye büyük ilave yatırımlar yerine Doğu Avrupa'yı tercih ediyorlar. Bunun yanında otomotiv tedarik sanayisi anlamında yetkin olan Türkiye'den de vazgeçebilmiş değiller. Çinliler için ise tek bir firmanın 15-16 milyar doları bulabileceği belirtilen yatırım projeleri konuşuluyor. Yıllardır banka satın alınması dışında sıfırdan milyarlarca dolarlık yatırım görmemiş Türkiye için elektrikli çağı bir fırsat sunarken, Çinli markaların yatırım iştahını yerine getirecek düzenlemeler yapılacak mı merak konusu.
BAKAN YATIRIMA DAVET ETTİ AMA
Nitekim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, geçen aralık ayı sonunda Çin'i ziyaret etti. 2012 yılından bu yana Çin'in en büyük otomotiv ihracatçısı olan Chery'nin üretim tesislerini gezen Bakan Kacır, "Geçen ay 250 bin araç üreten markayı, ülkemizde yatırıma davet ettim. Türkiye'yi elektrikli araç üretim üssü haline getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Otomotiv sanayinin üretim merkezlerinden Anhui Eyaleti yönetimiyle yaptığımız görüşmede de Türkiye’nin yatırımcılara sunduğu fırsatları paylaştık." ifadesini kullandı.
CHERY'DEN AÇIKLAMA
Chery, Türkiye pazarında kendi markası ve dağıtım ağıyla girerek geçen süreçte kayda değer yatırımlar yaptı. Marka son olarak geçen hafta TIGGO 7 PRO ve TIGGO 8 PRO modellerini Türkiye'de satışa sundu. Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Ahu Turan, “Chery Türkiye olarak kısa sürede Türkiye’de toplam otomobil satışlarındaki sıralamada ilk 10 içerisinde yer aldık. Geçen yıl OMODA 5, TIGGO 7 PRO ve TIGGO 8 PRO modellerimizle ilk 10’a girerken SUV pazarında en çok tercih edilen 4. marka olmayı başardık. Chery olarak C-SUV segmentinde 3’üncü sırada ve D-SUV segmentinde lider konuma ulaştık. Ve bizim için ne büyük bir gurur ki 40 binden fazla müşterimizin beğenisini kazandık. 2024 yılında amacımız; markamızın teknolojik, akıllı sürüş deneyimi yaratan gücünü müşterilerimize ulaştırmak ve bizim için stratejik öneme sahip Türkiye pazarında sürdürülebilirlik adımlarını gerçekleştirmek istiyoruz.” açıklaması yaptı.
'SAIC TESİSİ ER YA DA GEÇ KURULACAK'
Çin'in en büyük otomotiv üreticisi SAIC 2021 yılında MG markasıyla Doğan Trend Otomotiv distribütörlüğünde Türkiye pazarına girdi. Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin ile Doğan Trend Otomotiv Markaları Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal, MG markası için geçen hafta otomotiv medyasının karşısına çıktı. Toplantının soru cevap bölümünde SAIC'in Türkiye'de olası bir fabrika yatırımına ilişkin Dağtekin şunları söyledi: “Türkiye'de SAIC'in fabrikalarından birini, üretim tesislerinden birini kurmak için çabalıyoruz. Bunun ötesinde, olumlu ya da olumsuz bir şey söylemem biraz spekülatif olur ama olumsuz giden bir şey yok. Çünkü Türkiye, Avrupa'nın en önemli üretim kapasitesine sahip ülkelerinden biri. Hem enerji maliyeti ve uzun vadede çok daha öne çıkacak yenilenebilir enerji üretme becerisiyle Türkiye, tüm otomotivcilerin, sadece Çinlilerin değil, önemli bir paydaşı olacak. Türkiye'ye ilgileri var ama biz sadece tek başımıza değiliz. Bu yarışta hem bildiğimiz büyük ülkeler var; Almanya gibi, Fransa gibi. Bu ülkelerle bu yatırımı almak için rekabet halindeyiz; bir de Doğu Avrupa'dan da çok agresif şekilde, desteklerle bir otomotiv üretim merkezine dönüşmek isteyen ülkelerle rekabet halindeyiz. Burada çok duygusal olmayacağız. Sonuna kadar uğraşacağız. Geçtiğimiz 2 hafta önce üst düzey bir delegasyon heyeti Türkiye'deydi. Heyet ile sanayi bakanımızı ve Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisini ziyaret ettik. Biz bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz ve ben er ya da geç SAIC markasının da Türkiye’de bir tesisini kuracağımıza inanıyorum çünkü Türkiye'ye inanıyoruz biz.”