Yabancı basın, Wang'ın açıklamalarını Çin'in diplomatik bir beyanı olarak görerek, "Çin, dünya sahnesine barışçıl, istikrarlı ve müreffeh katkılarda bulunmaya devam edecek." ifadesini kullandı. Çin, 2023 yılında barışın korunmasına yönelik çabalarını sürdürdü, Suudi Arabistan ile İran arasındaki anlaşmazlığın çözümünde arabuluculuk yaptı, Ukrayna krizinin çözülmesi ve Filistin-İsrail sorununa yönelik 2712 sayılı kararın BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilmesi için yoğun çaba harcadı.
Çin, uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde başka ülkelerin içişlerine müdahale edilmemesi, çatışmaların siyasi yollarla çözülmesi, tarafsız bir tutum sergilenmesi ve anlaşmazlıkların temel nedenlerinin ortaya konması yönünde öneriler sundu. The Guardian gazetesinin haberine göre, Çin'in Ukrayna krizinin çözülmesi için sarf ettiği çabalar, savaşın sona erdirilmesi için yaratıcı bir modelin ortaya konulmasına katkıda bulundu.
Tek taraflı ve ticari korumacılık politikaları uygulayan bazı Batılı ülkeler, İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzene zarar vererek küresel istikrarsızlığa neden oldu.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin'in ABD ve AB ile ilişkileri hakkında yaptığı açıklamada, "Çin ve ABD, karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan ilkelerine dayalı ortak çaba sarf etmeli. İş birliği yapan Çin ve AB, blok çatışmasına girmemelidir." dedi.
“Küresel çok kutupluluğun eşit ve düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi ile ekonominin küreselleşmesinden fayda sağlaması", Çin'in çağdaş gelişim eğilimlerine uyum sağlayan küresel yönetişim planının bir parçasıdır ve Küresel Güney'in genel arzusunu yansıtır.Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, basın toplantısında, 14 Mart'tan itibaren İsviçre, İrlanda, Macaristan, Avusturya, Belçika ve Lüksemburg'u kapsayacak şekilde vize muafiyeti uygulayacaklarını açıkladı. 2023 yılında, yüzde 5,2 büyüme hızına ulaşan Çin, küresel ekonomik büyümenin öncü gücü olmaya devam ediyor. Dünya ülkeleri, Çin'e özgü modernleşme sürecinden faydalanacak.
