İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları, ölü sayısının 11.240'a yükseldiği bir iklimde devam ediyor.
Çin de, Gazze’de devam eden saldırılara ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde çabalarını sürdürüyor ve bölgede ateşkesin sağlanması için diplomatik temaslarını sürdürüyor. Çin Orta Doğu Sorunu Özel Temsilcisi Zhai Jun ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeleri görüşmek üzere Pazartesi günü Ankara'da bir araya gelmişti. Toplantı sırasında Zhai, mevcut kriz karşısında en büyük önceliğin, gerginliğin daha da artmasını önlemek için derhal ateşkes ilan etmek olduğunu söyledi. Zhai ayrıca, Çin'in Türkiye ile iletişim ve koordinasyonu güçlendirmeye ve Filistin sorununa kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm sağlamak için ortak çaba göstermeye istekli olduğunu söyledi. Fidan ise, Türkiye'nin Çin'in rolüne önem verdiğini ve çatışmanın erken sona erdirilmesi ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için Çin ile yakın iletişim ve koordinasyonu sürdürmeye istekli olduğunu ifade etti. Global Times’ta yer alan habere göre, Çin'in BM daimi temsilci yardımcısı Geng Shuang da, Nükleer Silahlar ve Diğer Kitle İmha Silahlarından Arındırılmış bir Ortadoğu Bölgesi Kurulmasına İlişkin Konferansta yaptığı konuşmada, kitle imha silahlarının ‘Ortadoğu'da güven açığına neden olan, bölgesel barış ve istikrarı baltalayan önemli bir faktör olduğunu’ vurgulayarak şunları söyledi: "İsrailli yetkililerin son dönemde Gazze Şeridi'nde nükleer silah kullanımına ilişkin söyledikleri kargaşaya neden oldu. Çin bu tür açıklamalar karşısında şok oldu ve endişesini dile getirdi. Bu tür açıklamalar, nükleer bir savaşın kazanılamayacağı ve savaşılmaması gerektiği yönündeki uluslararası fikir birliğine, nükleer silahlardan arınmış bir Ortadoğu bölgesi kurma yönündeki uluslararası ruha aykırıdır. Gerilimi azaltma, düşmanlıkları durdurma ve sivilleri koruma çağrısında bulunuyoruz." İsrailli yetkilileri bu açıklamaları geri çekmeye çağırıyoruz ve İsrail'i, nükleer silah sahibi olmayan bir devlet olarak nükleer silahların yayılmasının önlenmesine ilişkin anlaşmaya mümkün olan en kısa sürede katılmaya ve tüm nükleer tesislerini IAEA koruması altına almaya çağırıyoruz." Son Filistin-İsrail çatışmasının patlak vermesinin ardından, Gazze'de nükleer silah kullanımının bir seçenek olduğunu söyleyen İsrail Miras Bakanı Amihai Eliyahu gibi üst düzey politikacıların da aralarında bulunduğu İsrailli yöneticilerin açıklamaları, uluslararası toplumun bir kez daha ağır eleştirilerine yol açtı. Analistler, bölgedeki nükleer silahların yayılmasına ilişkin endişelerin arttığı görüşünde. Şanghay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Orta Doğu Çalışmaları Enstitüsü'nden profesör Liu Zhongmin, devam eden Gazze krizinin ABD'nin sorumsuz eylemleri nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'ndeki işlevsizlik sorununu ortaya çıkardığını vurguladı ve bölgenin ‘silahlanma yarışı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu’ söyledi. Northwest Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Wang Jin ise, "BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ve nükleer silahlı bir güç olarak Çin'in, nükleer silahların ve diğer kitle imha silahlarının bölgede yayılmasını önlemek için sorumlu bir rol oynaması gerekiyor" açıklamasında bulundu. Uzmanlar ayrıca, bölgenin daha sonra yeni bir nükleer silahlanma turuyla karşı karşıya kalacağını ve bu nedenle Çin'in bu tür tehlikelere karşı sesini yükseltmesi ve bölgeyi uyarması gerektiğini belirtti. Çinli analistler, uluslararası toplumun derhal ateşkes çağrısında bulunmasına rağmen, sivillerin ve BM personelinin artan ölü sayısıyla çatışmanın henüz sona ermekten çok uzak olduğunu söyledi. Bunun en önemli nedeni ise, İsrail'in uluslararası toplumdan yeterince baskı görmemesi ve ABD'nin hâlâ İsrail'in operasyonlarını ‘meşru müdafaa’ bahanesiyle tek taraflı olarak meşrulaştırması.
