Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Xi, Fransa'yı ziyaretinde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile üçlü zirvede bir araya geldi.

Xi, görüşmede dünyanın yeni bir "çalkantı ve dönüşüm" evresine girdiğini belirterek, Çin ve Avrupa'nın iki önemli güç olarak birbirlerini ortak olarak görmesi, diyalog ve işbirliğine bağlı kalması, karşılıklı güveni ve stratejik mutabakatı inşa ederek dünya barışına ve kalkınmaya katkı sağlaması gerektiğini vurguladı.

Çin'in AB ile ilişkilerini stratejik ve uzun dönemli bir perspektiften değerlendirdiğini ifade eden Xi, AB'yi Çin modernleşmesinin önemli bir ortağı, ilişkileri de "Çin karakterindeki büyük ülke diplomasisinin" önemli bir boyutu olarak gördüğünü belirtti.

"Kapasite fazlası üretim yok"

Çin'in yeni enerji endüstrisinin açık rekabet koşullarında gelişkin bir üretim kapasitesi inşa ettiğini, bunun hem küresel arzı artırarak enflasyon baskısını dengelediğini hem de küresel iklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil dönüşüme katkı sağladığını savunan Xi, "Çin'in 'kapasite fazlası üretim problemi' denilen şey, hem mukayeseli avantajlar hem de küresel talep bakımından var olmayan bir şey." dedi.

Xi, Çin ile AB işbirliğinin ekonomik olarak "birbirini tamamlayıcı" ve "karşılıklı faydaya dayalı" olduğunu, iki tarafın geniş ortak çıkarları ve yeşil ile dijital dönüşüm alanın geniş bir işbirliği imkanı olduğunu vurgulayarak, ekonomik ve ticari sorunların diyalog ve istişare yoluyla çözülmesi, tarafların birbirlerinin meşru kaygılarını anlaması gerektiğini ifade etti.

Ukrayna krizi ve Filistin sorunu

Ukrayna krizinde erken bir ateşkesin ve Avrupa'ya barışın geri gelmesinin, Çin, Fransa ve AB'nin ortak arzusu olduğuna, tüm tarafların krizin siyasi çözümünü desteklediğine işaret eden Xi, "Çatışmanın yoğunlaşması ve yayılmasına birlikte karşı çıkmalı, barış görüşmeleri için uygun koşulları yaratarak uluslararası enerji ve gıda güvenliği ile sanayi ve tedarik zincirlerini güvenceye almalıyız." ifadelerini kullandı.

Xi, Çin'in Ukrayna krizinde objektif ve adil bir tutumu benimsediğinin altını çizerek, "Ukrayna krizini Çin çıkarmadı, biz çatışmanın tarafı değiliz. Başından beri barış görüşmeleri için uygun ortamı sağlamak için çaba sarf ediyoruz. Burada oynadığımız yapıcı rol uluslararası toplumdan takdir görüyor. Bu doğrultuda tüm ilgili taraflarla iletişim içinde olmaya hazırız." diye konuştu.

İsrail-Filistin sorununda da acil görevin kapsamlı bir ateşkesi en kısa sürede sağlamak, acil önceliğin ise insani yardım olduğuna dikkati çeken Xi, sorundan çıkışın temel yolunun iki devleti çözüm olduğu görüşünü yineledi.

Xi Jinping, Çin ordusunun Makao’daki birliğini denetledi Xi Jinping, Çin ordusunun Makao’daki birliğini denetledi

Xi, Çin ve AB'nin Filistin sorunu konusunda çok sayıda ortak paydada buluştuğuna işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:

"Çin, iki devletli çözüm için takvim ve yol haritasını belirlemek ve Filistin sorununa adil ve kalıcı bir çözümü en erken tarihte bulmak üzere daha geniş kapsamlı, yetkili ve etkin bir uluslararası barış konferansının en erken vakitte toplanmasını desteklemek üzere birlikte çalışmaya hazırdır."

Macron: "Avrupa'nın geleceği Çin ile işbirliğine bağlı"

Çin'in açıklamasında Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, görüşmede, "Bugün dünya çok sayıda sorunla karşı karşıya ve uluslararası durum kritik bir kırılma noktasında. Fransa ve AB'nin, her zamankinden daha fazla Çin ile ilişkilerini geliştirmesi gerekiyor zira Avrupa'nın geleceği buna bağlı." dediği aktarıldı.

Macron'un, AB'nin, ekonomik bağları koparma mantığını reddettiğini ve Çin şirketlerinin Avrupa'daki yatırım ve faaliyetlerini desteklediğini, Çin ile işbirliğini geliştirerek Avrupa'daki değer ve tedarik zincirlerinin güvenliğini ve istikrarını birlikte inşa etmeyi istediğini ifade ettiği belirtildi.

ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN