Xi, geçen kasım ayında Biden ile San Francisco’da görüştüğünde geleceğe dönük San Francisco Versiyonu’nu başlattığını hatırlattı. Xi, "Son birkaç ay içerisinde, iki ülkenin ilgili çalışma grupları, aramızda varılan anlaşmaları titizlikle yerine getirmeye çalışıyor. Çin ile ABD arasındaki ilişkilerde görülen istikrarlı eğilim, hem iki ülkenin çeşitli çevreleri hem de uluslararası toplum tarafından olumlu karşılandı. Ancak, ikili ilişkilerde olumsuz unsurlar da artmaktadır. İki taraf da buna dikkat etmeli." dedi.
Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin stratejik anlayış meselesini “ilk düğme” olarak değerlendiren Xi, bu düğmenin doğru iliklenmesi gerektiğini vurguladı. Xi, dünyanın büyük devletleri olan Çin ve ABD'nin teması kesmek ve birbirine direnmek yerine, birbirine saygı göstermesi, barış içinde bir arada yaşaması ve ortak kazanca dayalı iş birliği yapması gerektiğini belirtti. Xi, iki ülkenin istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yolda devam etmesi ve tarihin çarklarını geri çevirmemesi gerektiğini ifade etti.
Bu yılki ikili ilişkiler için ısrar edilmesi gereken birkaç kural olduğunu belirten Xi, birinci olarak barışa öncelik verilerek çatışmama ve direnmeme olan kırmızı çizginin korunması gerektiğini, ikinci olarak istikrarın temelinin muhafaza edilmesi gerektiğini ve üçüncü olarak karşılıklı güven ile taahhütlerin somut eylemlerle yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Taiwan konusuna değinen Xi, Taiwan meselesinin ikili ilişkiler için en önemli kırmızı çizgi olduğunu vurguladı. Sözde Taiwan bağımsızlığını hedefleyen bölücü ve dış güçlerin desteğine izin vermeyeceklerini belirten Xi, ABD'nin Biden'ın Taiwan bağımsızlığını desteklemediği yönündeki sözüne uymasını beklediklerini ifade etti.Xi, ABD'nin Çin firmalarına yönelik artan yaptırımlarının bir “risk azaltma” girişimi değil, aksine riskler yaratan bir girişim olduğuna dikkat çekti. Xi, "ABD, karşılıklı işbirliği talebinde bulunuyorsa, Çin'in kapısı her zaman açıktır. Ancak ABD, Çin'in ileri teknoloji gelişimini engellemeye çalışırsa ve Çin'in rasyonel gelişim hakkını ihlal ederse, buna sessiz kalmayız." dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, ABD-Çin ilişkisinin dünyadaki en büyük ve en derin etki yaratan ikili ilişki olduğunu vurguladı. San Francisco görüşmesinden bu yana ikili ilişkilerde kaydedilen ilerlemenin, iki tarafın iş birliğini sürdürürken fikir ayrılıklarını sorumlu bir şekilde yönetebilmesini kanıtladığını hatırlattı. Biden, ABD'nin yeni bir Soğuk Savaş başlatma, Çin'in siyasi sistemini değiştirme, müttefik ilişkilerini güçlendirerek Çin'e karşı çıkma, “Taiwan bağımsızlığını” destekleme ve Çin'le çatışma peşinde olmadığını yineledi.
İki lider, görüşmede Ukrayna krizi ve Kore Yarımadası'ndaki son gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulundu.
ÇİN HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN