Zülal Çelik

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Kazan’da düzenlenen 16. BRICS Zirvesi’nde dünya liderleriyle BRICS iş birliği, ikili ilişkiler ve mevcut uluslararası durum üzerine kapsamlı görüş alışverişinde bulundu. Xi’nin konuşmalarında, barış, karşılıklı saygı ve ortak kalkınma ruhu belirgin bir şekilde öne çıktı. Xi’nin ifadeleri, yalnızca ekonomik çıkarların ötesine geçerek insanlığın ortak geleceği için yeni bir vizyon sundu.

Rusya Uluslararası İşler Enstitüsü (IMEMO) Başkanı Dmitri Trenin, BRICS'in Batı'nın hegemonyasına karşı alternatif bir güç oluşturduğunu ve bu yapının küresel yönetişimde önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı.

Küresel Güney'in yükselişi

Xi, zirvede yaptığı konuşmada, Küresel Güney'in toplu yükselişinin dünyadaki büyük dönüşümün en belirgin özelliklerinden biri olduğunu vurguladı. "Bu ülkelerin modernleşme yolunda birlikte ilerlemesi, insanlık tarihinde eşsiz bir gelişmedir." diyen Xi, BRICS ülkelerini “küresel güvenliği güçlendirmeye, sorunları kökten ele alarak çözümler geliştirmeye” çağırdı. Xi’nin bu çağrısı, BRICS’in bir arada güçlenerek barışçıl bir uyum içinde hareket etmesi gerektiğini belirttiği samimi bir davet olarak yorumlandı. Xi ayrıca, BRICS'in çeşitlilik içindeki zengin kültürleriyle dünya barışına katkıda bulunabileceğini ve bu amaç doğrultusunda, Çin'in Küresel Güney Düşünce Kuruluşları İttifakı kurarak halklar arası etkileşimleri güçlendirmeyi amaçladığını duyurdu.

Xi, Küresel Güney’in kalkınma yoluyla yükseldiğini ve küresel ekonomik yönetişimde öncü rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu çerçevede, Shanghai’da kurulan Yapay Zeka ve İmalat için Endüstri Mükemmeliyet Merkezi’nin faaliyete geçtiğini duyuran Xi, tüm ülkeleri bu kalkınma iş birliklerine katılmaya davet etti. Bu çağrı, BRICS’in insanlık yararına bir kalkınma modeli sunduğunu gösteriyor.

BRICS’in somut meyvelerinden biri: Çin ve Hindistan iş birliği

Çin ve Hindistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değinen Xi, iki büyük komşu ülkenin, iletişim ve iş birliğini artırarak stratejik güveni sağlamlaştırması gerektiğini belirtti. Xi, “Çin ve Hindistan, birbirleri için tehdit değil, kalkınma fırsatıdır.” dedi ve bu güçlü ifadeyle iki ülke arasındaki ilişkilerin dünya barışı ve bölgesel istikrar açısından önemine dikkat çekti.

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından, 22 Ekim’de yapılan açıklamada, “Bir süredir Çin ve Hindistan, diplomatik ve askeri kanallar aracılığıyla, Çin-Hindistan sınırıyla ilgili konularda yoğun iletişimi sürdürürken, hâlihazırda iki taraf ilgili anlaşmazlıkları çözdü, Çin bu durumu olumlu olarak değerlendiriyor. Bir sonraki adımda Çin, üzerinde anlaşılan çözümleri hayata geçirmek için Hindistan ile birlikte çalışacaktır.” denildi. Bu da, BRICS’in diplomatik arenadaki başarısı olarak kayda geçti.

Hindistan Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nden Anirudh Burman, BRICS'in hem ekonomik hem de stratejik bir ortaklık olduğunu ve bu yapının küresel iş birliğini artırma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Neden BRICS diğer kuruluşlardan farklı?

BRICS’in geleneksel Batı merkezli uluslararası kuruluşlardan farkı, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir yapıyı desteklemesi. IMF ve Dünya Bankası gibi Batı merkezli finans kuruluşlarının etkisini dengeleme ve gelişmekte olan ülkelerin de söz sahibi olduğu bir küresel ekonomik sistem yaratma hedefi, BRICS'i diğerlerinden ayıran temel bir özellik olarak öne çıkıyor. BRICS’in Yeni Kalkınma Bankası (NDB) gibi kurumları, gelişmekte olan ülkelere daha uygun şartlarda finansal destek sağlamayı amaçlayan alternatifler olarak dikkat çekiyor. Xi Jinping’in konuşması, BRICS'in yalnızca ekonomik bir iş birliği platformu değil, aynı zamanda barış ve karşılıklı saygı üzerine inşa edilen, halkların kültürel ve siyasi dayanışmasını da kapsayan bir yapı olduğunu ortaya koydu.

Dünya BRICS'e dikkat kesildi

BRICS’in dünya nüfusunun neredeyse yarısını ve küresel ekonominin yüzde 30’dan fazlasını temsil etmesi, onu küresel arenada oldukça güçlü bir pozisyona taşıyor. Xi Jinping'in BRICS içinde bu ortaklıklara sürekli olarak atıfta bulunması, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ederken, Batılı yönetişim sistemlerine alternatif yaratma amacını da gözler önüne seriyor. Xi’nin vurguladığı bu değerler, BRICS’in dayanışmacı bir liderlik sergilemesine öncülük ediyor. Ayrıca, Xi konuşmasında BRICS’in küresel arenada yükselen savaş ve çatışmalar karşısında barış ve istikrar arayışında bir güven unsuru olduğunu belirtti. Xi’ye göre, BRICS’in sunduğu iş birliği, karşılıklı güven ve dayanışma ilkeleri, dünyanın pek çok bölgesinde yaşanan çatışmaların çözümünde model alınabilecek bir yaklaşım ortaya koyuyor.

BRICS Plus Diyaloğu’nda, Küresel Güvenlik İnisiyatifi öne çıktı

BRICS Plus Diyaloğu’nda konuşan Xi, barış ve güvenliğin hala ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Önerdiği Küresel Güvenlik İnisiyatifi, bölgesel istikrarı koruma yolunda büyük bir adım olarak öne çıkıyor. Çin ve Brezilya’nın, Ukrayna kriziyle ilgili dost ülkelerle birlikte altı maddelik bir uzlaşı belgesi yayımladığını belirten Xi, BRICS’in dünya barışında yapıcı bir güç olma sorumluluğunu taşıdığını ifade etti. Bu, Xi’nin dünya güvenliği için ortaya koyduğu güçlü bir vizyonu yansıtıyor.

Xi, Slovakya Başbakanı Fico'yla görüştü Xi, Slovakya Başbakanı Fico'yla görüştü

BRICS Plus genişleyecek

BRICS’in diğer Küresel Güney ülkelerine açılımını destekleyen Xi, BRICS’e tam üye, partner ülke veya BRICS Plus formatında daha fazla ülkenin katılmasını teşvik etti. Xi’nin "Küresel Güney’in büyük gücünü birleştirerek, insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk inşa etmeliyiz." ifadeleri, BRICS’in yalnızca ekonomik büyüme değil, barış, uyum ve halkların karşılıklı refahını hedeflediğini ortaya koyuyor.

Çin Komünist Partisi'nin son reform kararlarının, Çin'in modernleşme sürecini hızlandıracağını belirten Xi, geçtiğimiz ay gerçekleşen Çin-Afrika İşbirliği Forumu’nda başlatılan on ortaklık eyleminin Küresel Güney’e yeni enerji katacağını söyledi. Xi, Çin’in yalnızca ekonomik değil, barışçıl bir siyasi güç olarak da küresel yönetişimde yer almak istediğini vurguladı ve Küresel Güney'in kalkınma hamlelerini Çin’in destekleyeceğini belirtti.