Zülal Çelik

Milli Savunma Bakanlığı, Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB3 insansız hava aracının (İHA), TCG Anadolu gemisine ilk kalkış ve inişini başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu. Böylece Bayraktar TB3, kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk insansız hava aracı olarak dünya havacılık tarihine geçti. Bu gelişme, Türk savunma sanayisi için önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Savunma analisti Hakan Kılıç, CGTN Türk’e yaptığı açıklamada, bu başarıyı Türk havacılık tarihi için "önemli bir mihenk taşı" olarak nitelendirdi. Kılıç, “Bayraktar TB3'ün bu yeteneği kazanması, Türk savunma sanayisinin otonom sistemler ve deniz-hava entegrasyonu konularındaki kabiliyetlerini bir adım daha ileri taşıyor.” dedi.

Bayraktar TB3’ün stratejik önemi

Bayraktar TB3'ün operasyonel kullanımı, deniz harp taktiklerinde oyunun kurallarını değiştirebilir. Küçük boyutu ve radar izi sayesinde fark edilmesi zor olan bu İHA, keşif ve istihbarat görevlerinde kritik bir rol üstleniyor. Kılıç, “Düşman unsurları tespit ve teşhis etmede Bayraktar TB3, pilot kaybetme riski olmadan güvenli bir çözüm sunuyor. Ayrıca, Türk donanmasının uzun mesafeli operasyonlarda daha etkili olmasını sağlayacak.” dedi.

Bayraktar TB3’ün başarıyla test edilmesi, Türkiye’nin savunma sanayisinde ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor. Dünya genelinde 30'dan fazla ülkeye ihraç edilen Bayraktar TB2’nin deniz versiyonu olarak geliştirilen TB3, Türkiye’nin uluslararası arenadaki itibarını da pekiştiriyor.

İranlı gazeteci Mirzaei: ‘Trump’ın önceliği İran değil Çin olacak’ İranlı gazeteci Mirzaei: ‘Trump’ın önceliği İran değil Çin olacak’

Türk savunma sanayisindeki bu gelişmeler, küresel dengeleri etkileyecek kapasitede. Özellikle otonom sistemler ve havacılık teknolojileri konusundaki ilerlemeler, Türkiye'nin sadece bölgesel bir güç değil, aynı zamanda uluslararası alanda da önemli bir aktör olduğunu gösteriyor.

ABD’nin ATACMS Füzeleri ve Rusya-Ukrayna çatışmasındaki etkisi

Programda ayrıca, ABD'nin Ukrayna'ya sağladığı ATACMS taktik füzelerinin Rusya'ya karşı kullanımına da değinildi. Kılıç, ABD’nin bu hamlesinin bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getirebileceğini belirtti: “ATACMS füzeleri, Ukrayna’ya derin harekât kabiliyeti kazandırıyor. Ancak bu durum, Rusya'nın nükleer doktrinini devreye sokma ihtimalini artırabilir.” İfadesini kullandı.

Rusya-Ukrayna gerginliğini ‘kirli bir savaş’ olarak nitelendiren Hakan Kılıç, “ Normalde, bir ülke saldırır, diğer ülke kendisini savunur fakat bu savaşta, arkada başkaları var. Amerika ve İngiltere'nin Ukrayna'yı daha doğrusu Vladimir Putin'i tahrik ederek, Rusya'nın konvansiyonel gücünü azaltmaya yönelik bir amaçla çıkmış savaş mevcut.’ dedi.                                             

Editörün notu: Savunma Analisti Hakan Kılıç'ın 'Balistik Füzeler 1 Dünyada Roketçiliğin Tarihsel Gelişimi ve Füze Sistemlerinin Teknik İncelenmesi' adlı eseri bulunmaktadır.