Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Baerbock daha önce duyurulmayan ziyareti kapsamında Esad yönetiminin devrilmesinden yaklaşık 1 ay sonra Suriye'ye gitti.

Şam'a ulaştığı ifade edilen Barrot'un da Lübnan'dan Suriye'ye geçtiği kaydedildi.

Barrot, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile Lübnan ve Orta Doğu'daki genel durum, siyasi gelişmeler ve Lübnan ile Fransa arasındaki ikili ilişkileri değerlendirmişti.

Flaş: Noel pazarı saldırganının ismi 7 soruşturmada geçmiş Flaş: Noel pazarı saldırganının ismi 7 soruşturmada geçmiş

Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları Şam'a gitti. 

Fransa Dışişleri Bakanlığı, "Şam'daki görüşmeler, tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alacak barışçıl bir güç geçişinin sağlanmasına yardımcı olmaya odaklanacak. Fransa ve Almanya, tüm çeşitliliğiyle Suriye halkının yanındadır. Amacımız, Suriyelilere ve bölgesel istikrara hizmet edecek barışçıl bir geçişi teşvik etmektir." açıklamasında bulundu. 

Kurşun geçirmez yelekle gitti

Şam'a kurşun geçirmez yelekle giden Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock ise, "Rusya'nın Suriye'deki askeri üslerini terk etme zamanı geldi" ifadelerini kullandı. 

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, X hesabından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un Şam ziyaretiyle ilgili paylaşım yaptı.

Toprak bütünlüğü, kapsayıcı hükümet, azınlıkların korunması mesajı

Barrot ve Baerbock'un kendisi adına AB'yi temsilen orada bulunduklarını belirten Kallas, "Suriye'nin yeni liderliğine mesajımız, bölgesel aktörlerle mutabık kalınan ilkelere saygı gösterilmesi, tüm sivillerin ve azınlıkların korunmasının sağlanması son derece önemlidir." ifadelerini kullandı.

Sabah saatlerinde Barrot ve Baerbock'un, Suriye'de yeni yönetimle görüşmek için Şam'ı ziyaret ettiği duyurulmuştu.

Kallas, Şam'da Baas yönetiminin devrilmesinin ardından 14 Aralık'ta Ürdün'de, Türkiye dahil bölge ülkeleriyle bir araya gelmiş, ortak basın toplantısında Suriye'nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi, azınlıkların korunması ve kapsayıcı bir hükümet kurulması gerekliliği üzerinde anlaşıldığı bildirilmişti.