Geng Jingjing
ABD hükümeti kısa süre önce Çin’e yönelik yeni ihracat kısıtlamasını ilan etti ve 140’tan fazla Çin işletmesini ABD Ticaret Bakanlığı’nın yaptırım listesine dahil etti. Bu, son yıllarda ABD’nin çip ihracatı konusunda Çin’e uyguladığı üçüncü kısıtlama oldu.
Nitekim, bir Çin deyimi var: Bir kişiye günah vermek isterse, her çeşit bahane arar. ABD’nin kısıtlama eylemi, bu deyime denk geliyor.
Bazı Çin işletmeleri sadece Huawei şirketiyle iş ilişkisi olduğu için yaptırım listesine dâhil edildi. Diğer Çinli işletmeler ise ABD’li yüksek teknoloji işletmelerini satın aldıkları için “ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit” olarak görülerek, yaptırım listesine dâhil edildi.
İşin bir başka dikkat çekici yönü ise ABD bu kez sözde “uzun kol yargı”yı kullanarak, Çin’in üçüncü ülkelerdeki işletmelerle ticari temas kurmasını kısıtlamaya çalıştı. Buna göre, Çin işletmelerinin ürünlerinin her birinde ABD’nin tasarımladığı veya ürettiği çiplerin kullanılması halinde, ABD hükümeti bu Çin işletmesine mal tedarikini kısıtlayacak. Bu tedbir ayrıca Japonya, Hollanda ve İsrail gibi ülkeleri de etkileyecek.
ABD’nin kısıtlama tedbirinin boşa çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Çin’in bilim ve teknoloji işletmeleri küreselleşme sürecinde büyüyerek güçlendi, tüm dünya ülkelerinin işletmeleriyle iş birliğini her geçen gün daha da artırıyor. ABD’nin küreselleşme karşıtı eylemlerine karşı, Çin’in diğer ülkelerle bağlantısı daha güçlenecek, dünya arenasında gittikçe yalnızlaşan taraf eninde sonunda ABD’nin kendisi olacaktır.