Filipinler'in Güney Çin Denizi'ndeki Çin'in Ren'ai Jiao'su (Ren'ai Resifi olarak da biliniyor) açıklarındaki sularda yaptığı son kışkırtma Çin Sahil Güvenlik’i tarafından başarıyla püskürtüldü. Bölgedeki gerilimin mimarı olarak kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise ihtilafın çapını genişletmek için temaslarına hız verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Doğu Asya ve Pasifik İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Daniel Kritenbrink hafta sonu Vietnam’ı ziyaret ederek Beijing yönetimi suçladı. Kritenbrink “Çin’in eylemlerini sorumsuzca ve saldırganca” niteleyerek Filipinler ile olan güvenlik anlaşmalarının “sarsılmaz” olduğunu öne sürdü.

ABD’li diplomatın suçlamalarına ise yanıt Vietnam’daki Çin Büyükelçiliği’nden geldi. Pazar günü yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Çin, Güney Çin Denizi'ndeki adalar üzerinde tartışılmaz bir egemenliğe ve ilgili sular üzerinde yargı yetkisine sahiptir... Ren meselesinin tarihçesi çok açık: ABD, kendi jeopolitik çıkarları uğruna Çin ile Filipinler arasındaki denizcilik meselelerine defalarca müdahale etti ve kışkırttı. Bununla birlikte bir yandan da Filipinler'in Güney Çin'deki ihlallerini ve provokasyonlarını teşvik ederek destekledi. Hatta her fırsatta ABD-Filipinler Karşılıklı Savunma Anlaşması'nı devreye sokma tehdidinde bulunarak Filipinler'i açıkça destekledi..Öte yandan ABD gerçekleri göz ardı etti, doğruyu ve yanlışı çarpıttı, anlaşmazlıkları büyüttü ve çatışmayı kışkırttı. ABD, Çin'in meşru haklarının korunmasına karşı asılsız suçlamalarda bulundu. ABD'nin yaptığı şey uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkileri düzenleyen temel normları ciddi şekilde ihlal ediyor; Çin'in egemenliğini, haklarını ve çıkarlarını tehlikeye atıyor ve bölgesel barış ve istikrarı tehlikeye atıyor. Çin buna karşı güçlü bir memnuniyetsizliğini ifade ediyor."

“Her şey çok açık”

ABD’nin Filipinler üzerinden kışkırtmaları ve Vietnam ziyareti ile gerilimi bölgesel boyuta taşıma çabaları Çinli uzmanlar tarafından da yakından takip ediliyor. Çin Dış İlişkiler Üniversitesi’nden Li Haidong, Global Times gazetesine verdiği demeçte konuyla ilgili görüntülerin kamuoyuna yansdığını anımsatarak "Tüm bölge ülkeleri de dahil olmak üzere uluslararası toplum, ilgili video ve fotoğraflardan Filipinlerin bölgeye izinsiz girmek için askerlerini gönderdiğini gördü. Kışkırtma, Çin kolluk kuvvetlerinin kararlı eylemleriyle karşılaştı. Kim provokasyona yanıt vermek zorunda kaldı? Kim saldırgan ve kim dizginleniyor? Bu soruların yanıtları nelerdir? Her şey ortada." Ddye konuştu.

Öte yandan 17 Haziran'daki sürtüşmenin ardından Manila son dönemde tavrını yumuşatmaya çalışıyor. Reuters'in haberine göre, Filipin Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr pazar günü yaptığı açıklamada, ülkesinin savaşları kışkırtma işinde olmadığını ve Çin ile artan deniz çatışmalarının ortasında her zaman anlaşmazlıkları barışçıl bir şekilde çözmeyi hedefleyeceğini söyledi. Cuma günü Manila, 17 Haziran'daki sürtüşmeden sonra ABD ile olan karşılıklı savunma anlaşmasını yürürlüğe koyma planının olmadığını da söyledi. AP'nin haberine göre, Filipinler'in denizcilik kaygılarıyla ilgili başkan yardımcısı Andres Centino, Filipinler'in ABD ile anlaşmasını etkinleştirmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda, "Bu, tartışmalarımızda dikkate alınmadı." dedi.

Cumhurbaşkanı Xi, Çin'e dönüyor Cumhurbaşkanı Xi, Çin'e dönüyor

Li, Marcos Jr. yönetiminin yavaş yavaş ABD'nin Çin'le yüzleşmek için kullanılmasının iyi bir şey olmadığını anlayacağını ve Güney Çin Denizi'nde ne kadar sürtüşme ve gerginlik olursa o kadar çok şey öğreneceğini ve belki de bunu başaramayacağını söyledi. Washington'un kontrolünden kurtulmak. "Denizde anlamsız provokasyonlar yerine makul müzakerelere dönülebilirse kabus derhal sona erecektir" diye ekledi.