Çin

AB, ek tarifelerle kendi üreticisini hedef alıyor

Çin tarafı AB ile elektrikli araçlara dönük ek tarifeler konusunda iletişime devam ederken, tartışmaların Dünya Ticaret Örgütü’nün kuralları dışına çıkmamasını talep ediyor. Taraflar arasındaki ticaret bağlarına zarar verecek tarifeler günün sonunda Avrupalı üreticileri zor durumda bırakabilir.

Avrupa Birliği, 4 Ekim’de Çin'den gelen elektrikli araçlara (EV) uygulanan tarifelerin artırılması lehine oy kullandı. Buna karşın oylama kabul edilirken, yüksek sayıda çekimser oy, Avrupa'nın Çin'e karşı nasıl durması gerektiği konusunda uzun süredir devam eden çekinceleri yansıtıyor.

AB nüfusunun %45,99'unu temsil eden 10 ülke (Fransa, İtalya ve Polonya dahil) önlemi desteklerken, nüfusun %31,36'sını temsil eden 12 ülke çekimser kaldı ve Almanya'nın önderlik ettiği, nüfusun %22,65'ini oluşturan beş ülke tarifelere karşı oy kullandı. Vergiler muhtemelen 31 Ekim'de yürürlüğe girecek ve en az beş yıl sürecek.

Yüzde 35,3'e kadar çıkabilen önerilen tarifeler, AB'nin Çin'in yerli EV firmalarına piyasayı bozan devlet sübvansiyonları olarak gördüğü endişeleri gidermeyi amaçlıyor. Çin hükümeti ise bu tarifeleri "çıplak korumacı bir eylem" olarak görüyor. Beijing yönetimi, AB soruşturmasının bulgularını "yapay olarak” nitelemiş ve EV sübavansiyonlara dair soruşturmanın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kullarını saydığının altını çizmişti.

Rakamlarla Çin-Avrupa bağlantısı

Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao 19 Eylül;’de Avrupa'yı ziyaret etti ve Avrupa Komisyonu'nun ticaret şefi Valdis Dombrovskis ile Çin EV'lerine yönelik sübvansiyon karşıtı soruşturma hakkında görüştü. Çin basını taraflar arasındaki güçlü ticarete vurgu yaparak uluslararası kurallara uyma çağrısını yineliyor.

Avrupa Birliği Ticaret Odası'nın Çin'de yayınladığı 2023 İş Güven Anketi'ne göre, ankete katılan Avrupa şirketlerinin yüzde 90'ından fazlası Çin'i yatırım destinasyonu yapmayı planlıyor. Çin Ticaret Odası'nın AB'ye sunduğu 2023 Yıllık Raporu, ankete katılan Çinli şirketlerin yüzde 80'inin Avrupa'daki işlerini geliştirmeyi planladığını gösteriyor. 2023'te, küresel ticaret düşüşüne rağmen, Çin-AB ticareti 783 milyar dolara ulaştı ve ticaret alışverişleri dakikada ortalama 1,5 milyon dolara ulaştı. Çin ve AB arasındaki iki yönlü yatırım stoğu 250 milyar doları aştı ve her iki taraftan şirketler birbirlerinin pazarlarına olumlu bakmaya devam ediyor.

Çin oylamaya karşın halen uzlaşılabileceği yönündeki iyimserliğini koruyor. Her iki taraf da vergiler yerine fiyatları ve ihracat hacimlerini kontrol edecek bir mekanizma üzerinde bir anlaşmaya varılıp varılamayacağını araştırıyor. AB içindeki destek seviyelerinin düşürülmesi, Avrupa Komisyonu üzerinde müzakereli bir çözüm bulması için ek baskı oluşturabilir.

Alman devleri endişeli

AB tarifeleri uygulamaya devam ederse Çin karşı önlemler almaya hazır. Çin muhtemelen kilit Avrupa endüstrilerini hedef alan bir dizi misilleme önlemiyle karşılık verecektir. Potansiyel hedeflerden biri, özellikle Mercedes, BMW ve Porsche gibi Alman otomobil üreticileri olmak üzere Avrupa otomotiv sektörüdür. Çin daha önce büyük motorlu ithal benzinli araçlara %25 vergi koyabileceğini ima etmiş ve bu markaları önemli ölçüde etkilemişti. Ancak Pekin, Almanya'nın tarifelere karşı çıkması ve önemli üretim kapasitesi göz önüne alındığında bu yolu izlemekte tereddüt edebilir.

Çin bununla birlikte brendi, süt ürünleri ve domuz eti gibi belirli Avrupa ürünlerine uygulanan tarifeleri artırmak gibi daha hedefli önlemlere yönelmeye başladı. Bu endüstrilerin AB'de güçlü lobileri var ve Çin'in misillemesinin acısını derinden hissedecekleri kesin. Çin’in Global Times gazetesi konuyla ilgili haberinde “Umut ediyoruz ki Avrupa tarafı kendi şirketlerinin damping davranışlarıyla yüzleşebilir, bazı şirketlerin haksız uygulamalarını derhal ortadan kaldırabilir, siyasi olarak motive edilmiş ticaret korumacı davranışlarını düzeltebilir, işbirliği iradesini uygulamak için gerçekten pratik eylemler gösterebilir.” değerlendirilmesine yer verildi.