Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, Asya'nın teknoloji, bilgi birikimi ve ölçek alanında üstünlüğüne dikkat çekti. Düzenlenen basın toplantısında Çin başta olmak üzere Asya tarafından gelecek yatırım olup olmadığını sorduğumuzda, ithal bir spor ayakkabı markasının yüzde 40'dan fazla vergi olmasına rağmen Türkiye'de üretim yapmak yerine ithal getirmeyi tercih ettiğini belirten Aksoy, elektrikli araç bataryası vd. yatırımlar olsa da Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımlar anlamında Avrupa'nın payının yüzde 60, diğer bölgelerin yüzde 40 olduğunu anımsattı.

DÖVİZ VE ENFLASYON KÖTÜ ETKİLİYOR

Toplantıda YASED üyeleri ile yaptıkları anket sonuçlarını paylaşan Aksoy, "Üyelerimiz, risk göstergeleri ve düzenleyici çerçevede iyileşmeler yaşanırsa önümüzdeki 6 ay içinde 18.6 milyar dolar daha yatırım kararı açıklayabileceklerini söylüyorlar. Üyelerimizin çoğunluğu önümüzdeki 6 ay içinde hem ihracatlarını hem çalışan sayılarını hem de yatırım miktarlarını artırmayı planladıklarını söylüyorlar. Döviz kuru ve enflasyon üyelerimizin faaliyetlerini etkileyeceklerini düşündükleri dışsal faktörler arasında en önde gelen konular. Geçmiş ankette, iş ve yatırım ortamı açısından gelecek 6 ay için kötüleşme beklentisi yüzde 37 iken bu oranın yüzde 25’e gerilediğini görüyoruz. Sadece mevcut üyelerimizle yani dışarıdan yeni bir yabancı yatırımcı, uluslararası sermaye gelmeden mevcut üyeler yatırımlarını 3 katına çıkarabileceklerini söylüyorlar. 6 ay önceki anketimizde bu potansiyel 7.1 milyar dolardı.  Öngörülebilirlik bizler için çok önemli. Sadece gelişmekte olan pazarlarla değil, gelişmiş Avrupa pazarları ve ABD ile de rekabet ediyoruz." dedi.

REKABETTE GÜÇLÜ DEĞİLİZ

"Analiz sonuçlarımız, son birkaç yılda Türkiye’de insan kaynakları ve özellikle maliyetler alanında gerçekleşen iyileşmelerin, ülkenin uluslararası doğrudan yatırım çekme cazibesini artırdığını gösteriyor." bilgilerini veren Aksoy, "Bazı sektörlerde Türkiye'deki ekosistem çok gelişmiş durumda. Türkiye'de insan kalitesinde de büyük avantajı var. Diğer yandan risk göstergelerinde biraz daha gerideyiz. Düzenleyici çerçevenin öngörülebilirliği, makroekonomik istikrar, altyapı ve lojistik konusunda hala gelişim alanlarımız var. Vergi ve teşvikler konusunda da Türkiye'nin rekabetçiliğinin çok güçlü olmadığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

DÜNYADA YATIRIMLAR AZALDI

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD’ın Yatırım Raporlarına temel oluşturan, 17 Ocak’ta yayımlanan Küresel Yatırımları İzleme raporuna göre, 2022’ye kıyasla 2023’te, küresel Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) akışlarında yüzde 3’lük bir büyüme gözlense de bu büyümenin önemli bir kısmının Hollanda ve Lüksemburg gibi ülkelerde yapılan büyük satın almalardan kaynaklandığını ifade eden Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunları çıkarttığımızda yatırımlar tüm dünyada yüzde 18 azaldı. 2024 yılında da yatırımlar tedbirli bir iyimserlikle küresel olarak aynı seviyelerde kalacağı öngörülüyor, düşüş olmasa da önemli bir artış beklenmiyor. 2024’e yönelik bu 'temkinli iyimserlik', 2023 yılında başlayan sıfırdan yatırımların 2024 tutarlarını etkilemesi beklentisinden kaynaklanıyor. Türkiye’de Merkez Bankası Ödemeler Dengesi verilerine göre, geçen yıla kıyasla uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 22 azaldı, 10.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2022'de bu tutar 13.7 milyar dolar olarak gerçekleşmişti."