Türkiye

Yaşam hakları savunucuları Altındağ'daki köpek katliamını protesto etti

Ankara'nın Altındağ ilçesinde, çok sayıda köpeğin cansız bedeninin bulunması üzerine yaşam hakkı savunucuları Altındağ Belediyesi önünde köpek katliamını protesto etti.

Yaşam hakkı savunucuları Altındağ'da bir alanda dün gece onlarca köpek cesedinin bulunmasının ardından tepki göstermek amacıyla Altındağ Belediyesi önünde toplanarak, basın açıklaması yaptı.

Altındağ'da olay yerine ilk gidenler arasında yer alan Birgül Kızılırmak, gördüklerini anlattı. Kızılırmak, "Hırsızı, tecavüzcüsü, katili bitti, ağzı dili olmayan, kuyruk sallayarak toplama arabasına kendi binen masumlara mı geldi?" şeklinde konuştu.

"Korkunç görüntüler vardı"

Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi üyesi Neylan Solmaz da Altındağ'daki olayın yeni olmadığını ileri sürerek, şu iddialarda bulundu:

"Bizim tespitlerimize göre zaten on-on beş günde olan bir şeyler değil. Burası aylar öncesinden hatta yıllar öncesinden başlamış. Zaten barınağa ulaşmadan iki kilometre geriden koku karşılıyor sizi, korkunç bir koku var. Biz, Aktaş TOKİ'den üç köpek alındı diye ihbar aldığımız için gittik. Gittiğimizde Veteriner İşlerinden Emre Bey ile görüştük. 'Üç köpek içeride duruyor,  hiçbir sorun yok, gelip bakabilirsiniz. Sabah da gelip alabilirsiniz'  şeklinde bilgi vermişti. Ama barınaktan çıkan arkadaşımızın aktarımı üzerine ve sonrasında burası zaten 4-5 dönümlük bir arsanın içinde, tel örgülerle çevrili. Arsanın arkasına doğru cesetlerinin olduğu, çukurların kazıldığı bilgisi geldi. Biz oraya tırmanmaya başladığımızda zaten tekli tekli çukurlar vardı. Hepsinin dibinde çuvallar vardı. El gücüyle kazabileceğimiz bir şey yoktu. Sonra tel örgülerden atlayarak barınağın arkasına geçtiğimizde poşetler içerisinde ölü hayvanlar gördük. Poşetleri açtığımızda da köpek olduğunu tespit ettik. Sonrasında veteriner hekimler, jandarma, avukat arkadaşlarımız da geldi. Yani bütünlüğü bozulmuş, çeşitli şekillerde öldürülmüş, 78 tane hayvana ulaşıldı ama bu, el gücüyle kazma, kürekle çıkartabildiğimiz hayvanlar. Yani bunlar ötanazi, uyutma diyorlar ya bunu zaten kullanmamışlar. Korkunç görüntüler vardı."

"Hayvanlarda toksikolojik madde tespit edildiği söylendi"

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı avukat Tuğba Gürsoy da köpeklerin bazılarının yemeklerine karıştırılan ilaçlarla öldürüldüğünü söyleyerek, "Bu sabah itibarıyla Etlik Veteriner Araştırma Enstitüsü'nde bir avukat arkadaşımla beraber gittim bütün hayvanların nekropsi işlemleri tamamlanmıştı. Hayvanlarda toksikolojik madde tespit edildiği söylendi. Hayvanların bu zor durumundan faydalanıp, onların önlerine bir lokma yemek verecek şekilde davranıp onları zehirledikleri ortaya çıktı. Pazartesi salı günü itibarıyla bu raporları da herkes görecek" şeklinde konuştu.

"Çevre ve insan sağlığını böyle mi koruyorsunuz?"

HayKonFed 2. Başkanı Haydar Özkan da şunları söyledi:

"Kanun tasarısı meclisten onaylandıktan sonra maalesef yurdun farklı yerlerinde katliam haberleri yayılmaya başladı. Gördüğümüz manzara korkunçtu. Bu, 7527 sayılı Kanun'un hedefine ulaştığı bir manzaraydı. Bu kanunun değişim amacı çevre ve insan sağlığını korumak içindi. Gittik, hayvan ölüleri dışarıda. Çevre ve insan sağlığını siz böyle mi koruyorsunuz? Aklımızla alay ediyorlar. Belediye Başkanı Sayın Veysel Tiryaki diyor ki 'Ben hayvanseverim, STK'larla çalışıyorum.' Nasıl hayvanseversiniz, böyle mi hayvanseversiniz? Sokaktaki hayvanları toplayacağım diye yerel gönüllüleri tehdit ederek mi hayvan seviyorsunuz?"