CMG Haber Merkezi
Alınan tedbirlerle Çin’in finans sektörünün daha yüksek nitelikli şekilde dışa açılması sürüyor.
Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng, son bir aylık süreçte BlackRock, Goldman Sachs ve Citigroup dâhil olmak üzere, birçok uluslararası finans kuruluşunun üst düzey yetkilileriyle görüştü. He Lifeng, görüşmelerde finansal alanda sistematik şekilde dışa açılmayı genişleten Çin’in, yabancı finansal kuruluşların yatırımlarını ve uzun vadeli yatırımları olumlu karşıladığını belirtti.
Çin Medya Grubu’na (CMG) bağlı CCTV’nin ekonomik yorumcusu Liu Ge, He Lifeng’in görüşmelerinin, sermayenin uzun vadeli olarak Çin’e gelmesini teşvik edici yönde açık bir mesaj verdiği ve beklentilere istikrar kattığı görüşünde.
Liu, 2018 yılından bu yana Çin’in finans sektörünün sistematik dışa açılmasının ‘‘sürat şeridine girdiğini’’ ve bu sürecin finans sektörünün küreselleşmesini, şeffaflaşmasını ve standartlaşmasını artırmayı amaçladığını dile getirdi. Yabancı finansal kuruluşların Çin pazarına girmeye davet edildiğini hatırlatan Liu, pazara erişim açısından hükümetin yabancı firmaların belli senet oranlarıyla pazara giriş kuralını değiştirerek bankacılık, borsa ve sigorta gibi alanlarda yabancı yatırımcılara dönük kısıtlamaları ya gevşettiğini ya da tamamen kaldırdığını anımsattı. Bunun yanı sıra, yabancı sermayeli kuruluşların kapasite ve işleyiş süresi gibi hissedarlara dönük koşulların hafifletildiğini ve yabancı finansal kuruluşların Çin’deki işlem boyutunun genişletildiğini dile getiren Liu, atılan adımların gözle görülür değişimler yarattığını kaydetti.
Son yıllarda Çin’in devlet tahvilinin uluslararası başlıca endeksler arasına dâhil edilerek, ismini tüm dünyaya duyurduğunu, yabancı finans kuruluşlarının Çin’de yatırım düzenlemelerini hızlandırdığını ve yatırım kapasitelerini istikrarlı bir şekilde artırdığını söyleyen Liu, tüm bunların ilgili politikaların başarısının en doğrudan kanıtları olduğunun altını çizdi.
Yabancı finansal kuruluşların yatırımları gelecek dönemde de sürecek mi?
Tsinghua Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlı Çin Finansal Araştırma Merkezi özel araştırmacılarından Chen Hongbin bu soruya cevap verdi.
Chen, “Finansal kuruluşların yatırımları, genel olarak büyüme yatırımı ve değer yatırımından oluşuyor. Büyüme yatırımı, teknolojik yeniliğe odaklanıyor. Çin, şu an dünyada inovasyon konusunda en dinamik ülkelerden biri olarak hiçbir finans kuruluşunun göz ardı edemeyeceği yatırım fırsatlarına sahip. Değer yatırımı da tarihe bakıldığında büyük sanayi devletlerine önem verir. Günümüzde tam bir endüstriyel sistemle en fazla endüstriyel çeşitliliğe sahip olan ve dünyanın en büyük imalat ülkesi olan Çin, en elverişli yatırım hedef ülkesi sayılır. Dolayısıyla Çin’e daha fazla yatırım yapma ve dev piyasayı paylaşma talebi, finansal alanın sistematik olarak dışa açılmasıyla daha da artacak.” dedi.