Xinjiang yerel meclisinin yıllık toplantısı kapsamında, 1 Şubat’ta basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Xinjiang’da yaşayan farklı etnik gruplara mensup üyelerin özgeçmişleri anlatılarak, bölgede insan hakları çalışmalarında kaydedilen ilerlemeler aktarıldı ve dolayısıyla, Batılı ülkelerin Xinjiang’daki insan hakları durumuna ilişkin yalanları bir kez daha çürütüldü.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Halk Hastanesi’nden jinekoloji uzmanı Maynur Niyaz, 1976 yılında Shanghai Tıp Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, kendisini Xinjiang’da kadın sağlığını geliştirme davasına adadı. Xinjiang’ın güney kesiminde yerel halk arasında rahim kanseri taraması yapmak üzere, öğrencileriyle birlikte tarlalara gitti, köylülerin evlerini ziyaret etti ve aileleri tek tek ikna etti. Maynur Niyaz, basına verdiği demeçte, “Bazı kadınlar, muayene prosedürlerinden geçmek istemedikleri için gelmek istemiyor, biz de nan ekmeği fırınına gidip, onları alıp muayeneye götürüyoruz, onları pazardan geri çağırarak, muayeneye götürüyoruz. Onları sıcak yataklarından çıkmaya çağırarak, muayeneye götürüyoruz... Bunları yapmamızın tek amacı bir hastayı bile kaçırmamaktır.” diye konuştu. Günümüzde Xinjiang’ın güney kesiminde kadınların sağlık bilinci hayli arttı, kendi isteğiyle rahim kanseri taramasına katılmak artık bölgede bir ana eğilim haline geldi. 2023 yılında Maynur’un ekibinin Xinjiang’ın güney kesiminde tespit ettiği kanser hastası sayısı, 2006 yılına göre yüzde 60 oranında düştü. Nitekim, kadınlara ve çocuklara saygı göstermek, bir toplumun ilerlemesinin önemli bir sembolü. Xinjiang’da kadınların ve çocukların yasal haklarının etkin korunması, bölgede insan hakları davasının ilerlemesinin somut bir kanıtıdır.
Xinjiang’a bağlı Aksu bölgesinin Wushi ilçesi’nde (Üçturfan) kısa süre önce 7.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu, ilçe tarihinde meydana gelen en büyük deprem oldu. Bu doğa afetinde depreme dayanıklı konutlarda çökme ve ağır hasar yaşanmadı ve yerel halka “can kurtaran şemsiye” açtı. Xinjiang, Çin’de depreme karşı güvenli konutlar projesini en erken hayata geçiren bölge konumunda. 2004 yılında başlatılan proje, 2011 yılında Xinjiang bölgesinin tümünü kapsadı. Bu proje sayesinde, Xinjiang’da meydana gelen depremlerde, depreme karşı güvenli konutlar sağlam kaldı. Günümüzde Xinjiang’da yaşayan farklı etnik gruplara mensup halkın mutluluğu artarken, güvenliği etkin şekilde sağlandı, bu gerçek anlamda insan hakları başarısıdır.
Basın toplantısında aktarılan bilgilere göre, Xinjiang’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 2013 yılında 0.84 trilyon yuan (0.11 trilyon ABD Doları) iken, 2023 yılında 1.91 trilyon yuana (0,26 trilyon dolar) yükseldi. Bölge sakinlerinin kişi başına düşen geliri 10 yıl önce 13 bin 700 yuan (bin 907 dolar) iken günümüzde 28 bin 900 yuanı (4 bin 23 dolar) buldu. 2012 yılında Xinjiang’a seyahat sayısı 48 milyon 600 bin iken 2023 yılında bu sayı 265 milyona çıktı.
Toplantıda hukuki garanti, eşit eğitim, kültürel refah, çevre koruma, kadın ve çocukların haklarının korunması ve sağlık dâhil olmak üzere farklı açılardan Xinjiang sakinlerinin mutlu yaşamı gösterildi. Öte yandan son yıllarda Çin karşıtı Batılı güçler, sözde “zorla çalıştırma” iddialarıyla Xinjiang’ın insan hakları durumunu karalamaya çalışıyor. Buna karşın Xinjiang 2023 yılında dünyanın dört bir yanından gelen toplamda 4 bin 300 kişiden oluşan 390 heyet ağırladı. Bu heyetler, Xinjiang’ı kendi gözleriyle gördü ve farklı açılardan yaşadı. Heyet üyeleri, Xinjiang’ın insan haklarına saygı göstermek ve bu hakları korumak konusunda elde ettiği başarıları takdirle değerlendirdi.Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping yaptığı konuşmada, “Yaşam hakkı ve gelişme hakkı, en yüksekte duran temel insan hakkıdır.” ifadesini kullandı. Bu konuşma, Çin’de insan hakları davasının sürekli olarak ilerlemesinin sırrını ortaya koydu. Xinjiang’da insan hakları durumuna dair tek söz sahibi Xinjiang yerel halkıdır. Xinjiang’da insan hakları davasının gelişmesi, Çin’in somut şartlarına uyduğu gibi, Xinjiang bölgesinde somut gereksinimlere ayak uyduruyor, özellikle de Xinjiang’da yaşayan çeşitli etnik gruplara mensup tüm üyelerin ortak beklentisi durumunda. Tabii, bu gelişme, uluslararası toplumda genel kabul gören “Dünya İnsan Hakları Deklarasyonu”nun temel ruhuna da uygun. Xinjiang halkının yaşamı her geçen gün daha da güzelleşiyor, bu günümüzde Xinjiang’ın en büyük gerçeğidir.