Xi Jinping, bu kez zirvenin Çin ve Afrika’nın el ele vererek modernizasyonu ortaklaşa teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Xi Jinping, Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Namibya Güneybatı Afrika Halk Örgütü’nün uzun süredir iktidarda olan partiler olduğunu ve Namibya Güneybatı Afrika Halk Örgütü’nün Namibya’ya özgü sosyalizmin inşasını parti tüzüğüne yazdığını hatırlattı.

Xi Jinping, iki ülke ve iki parti arasındaki dostane iş birliğini yoğunlaştırmak, parti ve devlet yönetimindeki deneyim alışverişini güçlendirmek, kalkınma fırsatlarını paylaşmak ve ülkelerin modernizasyon sürecini teşvik etmek için Namibya ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını vurguladı.

Xi Jinping, iki tarafın kalkınma stratejilerinin güçlendirilmesi ve tarım, temiz enerji, altyapı, enerji ile madenler, bilim ve teknoloji gibi alanlarda yeni iş birliği noktaları yaratması gerektiğine işaret etti.

Xi Jinping, Çinli şirketleri Namibya’da yatırım ve girişimcilik yapmaya teşvik ettiklerini ve Namibya’nın gerekli kolaylık ve desteği sağlamaya devam etmesini umduklarını belirtti.

Xi Jinping, Namibya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Geleceğin Zirvesi’nin koordinatörlüğünü yapmasını desteklediklerini ve Namibya’yla birlikte çok taraflı stratejik koordinasyonu güçlendirmeye ve Küresel Güney’in gücünü pekiştirmeye hazır olduklarını kaydetti.

Nangolo Mbumba, Namibya’nın zirvede alınana kararları yerine getireceğini ve Çin’le tarım, modern altyapı, temiz enerji, havacılık ve uzay gibi alanlarda iş birliğini güçlendireceğini dile getirdi.

Tek Çin ilkesine sıkı sıkıya bağlı kaldıklarını ve toprak bütünlüğünü koruma konusunda Çin’i sıkı bir şekilde desteklediklerini yineleyen Nangolo Mbumba, Xi Jinping’in ortaya koyduğu Küresel Girişimler’i desteklediklerini de sözlerine ekledi.

Xinjiang'ın dış ticaret hacmi ilk kez 400 milyar yuanı aştı Xinjiang'ın dış ticaret hacmi ilk kez 400 milyar yuanı aştı

Xi Jinping ayrıca Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, Gine Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embaló ve diğer birçok Afrika ülkesinin lideriyle ayrı ayrı görüştü.