Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Ekonomi Liderleri Toplantısı, dün ABD’nin San Francisco kentinde düzenlendi. Geride bıraktığımız 30 yıl boyunca, APEC'in 21 üyesinin ortaklaşa yarattığı "APEC mucizesi" tüm dünyanın ilgisini üzerine çekti. Önümüzdeki dönemde APEC’in kalkınmasında "yeni altın 30 yıl"a nasıl ulaşılacak? Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, zirvede yaptığı konuşmada bu soruya yanıt verdi. Xi’nin ileri sürdüğü çözüm yolunun esasını açıklık, işbirliği ve ortak kalkınma arayışı oluşturuyor.

"APEC MUCİZESİ" NASIL YARATILDI?

30 yıl önce, Soğuk Savaş’ın bitmesinin ardından “dünyanın hangi yönde gideceği" sorusuyla karşı karşıya kalan APEC, doğru bir tercih yaparak, açıklığa dayalı kalkınma arayışında bulundu, bölgesel ticaret ve yatırımın serbestleşmesini ve kolaylaşmasını teşvik etti.

Aradan geçen 30 yıl boyunca, Asya-Pasifik bölgesinde uzun vadeli ve sürekli büyümeler kaydedildi. Bölgede kişi başına düşen gelir dört kattan fazla arttı. Bölgenin ticaret hacmi dünya toplamının neredeyse yarısını oluşturuyor. Ortalama gümrük tarifeleri yüzde 17'den yüzde 5'e düştü. Bölgesel ekonominin dünyanın ekonomik büyümesine katkısı yüzde 70'e ulaşarak, küresel ekonomik büyümeye ivme kazandıran önemli bir güç hâline geldi.

Zirvede onaylanan San Francisco Deklarasyonu’nda, geride kalan 30 yılda çeşitli tarafların APEC’in amaçlarına sıkı sıkıya bağlı kalarak, bölgeyi küresel büyümenin öncüsü yaptıklarına işaret edildi. APEC’in amacı ve esas gayesinin ise farklılıkları bir kenara bırakarak ortak noktalar arama, açıklık ve kapsayıcılık yönündeki işbirliği anlayışı olduğu söylenebilir. Bu anlayışın ışığında, uluslararası ve bölgesel durum ne yönde değişirse değişsin, odak noktası daima kalkınma olacaktır.

Gel gelelim, bu amaca uygun hareket etmek o kadar da kolay değil. Bir taraftan dış ortamda çok sayıda belirsizlik mevcutken, diğer taraftan APEC üyelerinin gelişme hız ve düzeyleri arasında dengesizlik bulunuyor. APEC üyeleri arasında hem ABD ve Çin gibi önde gelen büyük ekonomiler, hem de az gelişmiş ülkeler yer alıyor. Bu ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların sayısı da az değil.

Cumhurbaşkanı Xi, taraflar arasında anlaşmazlıklar bulunmasının çok normal olduğu, mühim olanın ise bu anlaşmazlıkların nasıl en uygun şekilde çözüleceği olduğu kanısında. Xi, birçok önemli uluslararası platformda defalarca açık dünya ekonomisinin inşa edilmesi, sonuç odaklı işbirliğinin desteklenmesi ve kalkınma meselesinin uluslararası gündemin merkezi konumuna yeniden getirilmesi çağrısında bulundu.

YENİ ALTIN 30 YIL NASIL GELİŞECEK?

Xi Jinping, APEC Ekonomi Liderleri Toplantısı’ndaki konuşmasında şöyle bir soru yöneltti: “Hepimiz, içinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarına nasıl bir APEC götürmeyi istediğimizi derinliğine düşünmeliyiz. APEC’in gelişmesinin bir sonraki ‘altın 30 yılı’ nasıl yaratılabilir?”

Xi Jinping, konuşmasında inovasyon, açıklık, yeşil ve kapsayıcı kalkınma önerilerinde bulundu. Açıklık, işbirliği ve birlikte kalkınma yaklaşımlarının net bir şekilde görülebildiği bu konsept, Xi’nin planının temelini oluştururken, APEC’in geçen 30 yıl içindeki kalkınma deneyimlerini de özetliyor.

Açıklığın ve kalkınmanın hızlandırılması konusunda Çin yalnızca açıklama yapmakla kalmayıp somut adımlar attı. Çin, 1 milyar 400 milyon nüfuslu dev piyasasını dünyaya açarak, her yıl Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nı düzenliyor. Bu, dünya genelindeki ithalat temalı ilk ulusal düzeyli fuar olma özelliği taşıyor. Xi Jinping’in ileri sürdüğü Kuşak ve Yol İnisiyatifi, geçen 10 yılda kaydedilen zengin sonuçlarla tüm dünyaya yarar sağlayan ve katılımcı ülkelerin kalkınmasına yardımcı olan bir uluslararası kamusal ürün hâline geldi.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in düşünce ve önerilerinin gün geçtikçe uluslararası toplumda daha geniş bir şekilde benimsendiğini görüyoruz. Xi’nin düşünce ve önerileri APEC Ekonomi Liderleri Toplantısı’nda yayımlanan “San Francisco Deklarasyonu”nda da yansıtıldı: ‘‘Serbest, açık, adil, ayrımcı olmayan, şeffaf, kapsayıcı, öngörülebilir ticaret ve yatırım ortamını tesis etme kararlılığını yineliyoruz. Piyasanın açıklığının korunması, tedarik zincirinin kesintiye uğraması sorununun çözülmesi için çalışacağız. Tesisler, politikalar ve halkların gönülleri arasındaki bağlantıları güçlendireceğiz.’’

ü