Çin

Wang’ın Yeni Zelanda ve Avustralya ziyareti yeni bir sayfa açabilir

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin yedi yıl aradan sonra Yeni Zelanda ve Avustralya'ya ilk ziyaretine Pazar günü başladı. Bu ziyaretin, farklılıkları yönetirken ve üçüncü taraflardan gelen baskıyı azaltması bekleniyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong'un daveti üzerine, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi olan Wang Yi’nin, 17-21 Mart tarihleri arasında Yeni Zelanda ve Avustralya'ya gitmesinin planlandığını duyurdu. Bloomberg sitesi de Çarşamba günü yayınladığı haberde, aynı zamanda Çin Dışişleri Bakanı olan Wang Yi’nin 2017'den bu yana ilk kez Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ile görüşmeler yapacağını açıkladı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Çin'in Avustralya şarabına uyguladığı ek gümrük vergilerinin Canbera buluşmasında gündeme geleceğini söyledi. Yeni Zelanda’da ise Wang’ın Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya gelmesi bekleniyor. Aynı zamanda başbakan yardımcısı olan Peters taraflar arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının 10. yılı olduğunu anımsatarak "Yeni Zelanda ve Çin'in en iyi nasıl çalışabileceğini tartışmanın zamanı geldi.” diye konuştu.

Somut sonuçlar bekleniyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin ziyareti ülkedeki uzmanlar tarafından da dikkatle takip ediliyor.

Yeni Zelanda'nın Çin ile ilişkisi - en büyük ticaret ortağı - Çin'in Batılı gelişmiş ülkelerle ilişkilerinde öne çıkan konulardan biri olarak Çinli gözlemciler tarafından yorumlandı. Global Times'a konuşan Shandong Üniversitesi'nden profesör Yu Lei, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği, bölgesel ticaret serbestleşmesi ve entegrasyonunda önemli başarılar elde edildiğini söyledi. Yu başta turizm ve ekonomi olmak üzere Wang’ın ziyareti ile yeni somut başarılar elde edilebileceği tahmininde bulundu.

Doğu Çin Normal Üniversitesi Yeni Zelanda Çalışmaları Merkezi Direktörü Chen Hong ise iki ülkenin Asya-Pasifik bölgesinde barışı koruma, iklim değişikliği ile mücadele etme ve Güney Pasifik bölgesinin istikrarlı gelişimini ortaklaşa teşvik etme konularında işbirliği beklediğinin altını çizdi. Bununla birlikte Çinli gözlemciler, iki ülkenin kapsamlı stratejik ortaklığının gelecek on yılında bazı yeni zorluklarla karşılaşabileceğini ve 27 Kasım 2023'te göreve başlayan yeni Yeni Zelanda koalisyon hükümeti altında ikili ilişkiler için bazı yeni zorluklarla karşılaşabileceğini de uyardı.

Yeni Zelanda’nın ilişkileri yönetmesi gerekiyor

Beijing-Wellington ilişkilerini etkileyebilecek başka bir faktörün ise Washington ve müttefiklerinin baskısı olduğu düşünülüyor. Shandong Üniversitesi'nden profesör Yu Lei, Yeni Zelanda'dakj siyasi partilerinin ABD ve Avustralya ile önemli bağları olduğunu ve bu bağların onları nüfuza açık hale getirdiğini söyledi.

Ayrıca The Guardian, şubat ayının başlarında Çin'in Pasifik'teki artan varlığından kaynaklanan endişeleri gerekçe göstererek Yeni Zelanda'nın AUKUS güvenlik ortaklığının nükleer olmayan ayağına katılma konusundaki ilgisini artırdığını bildirdi. AUKUS'un ikinci ayağı, kuantum hesaplama ve yapay zeka da dahil olmak üzere ileri askeri teknolojilerin paylaşımını kapsıyor.

Medyada çıkan haberlere göre, Yeni Zelanda'ya, Avustralya donanmasının nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar almasına odaklanan birinci sütuna katılma şansı verilmedi. Doğu Çin Normal Üniversitesi Yeni Zelanda Çalışmaları Merkezi Direktörü Chen Hong ise Avustralya'nın komşusu ve Beş Göz ittifakının önemli bir üyesi olarak Yeni Zelanda'nın daha önce özellikle nükleer savaş riski nedeniyle AUKUS ile ilgili endişelerini dile getirdiğini söyledi. Chen "ABD ve müttefikleri, Çin ile ilgili konularda Yeni Zelanda'ya baskı uyguluyor ve Çin ile ilişkilerini etkilemeye çalışıyor. Wellington'un, Yeni Zelanda ile ABD arasındaki ve Yeni Zelanda ile en büyük ticaret ortağı arasındaki ilişkileri düzgün bir şekilde yönetmesi gerekiyor.” İfadelerini kullandı.

Diğer Çin haberleri için tıklayınız.

ü