CGTN Türk Dış Haberler Servisi
Münih Güvenlik Konferansı’nda Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin konuşmaları ve Çin heyetinin temasları Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) sert tutumu ile karşılaştırıldığında Avrupa basınında olumlu anlamda yer buldu. Bu yılki Münih Güvenlik Konferans raporunun teması "çok kutupluluk"a odaklanıyor ve bu eğilimin küresel yönetişim için bir fırsat olabileceğini veya artan kutuplaşma nedeniyle düzensizlik riskine yol açabileceğini belirtiyor.
Avrupa'nın çok kutupluluk bağlamında kendi rolüyle ilgili kafa karışıklığını yaşadığına şüphe yok. Rusya-Ukrayna çatışması Avrupa'nın stratejik kaynaklarını tüketmeye, ABD'nin tek taraflı politikaları ise taraflar arasındaki güveni etkilemeye devam ediyor. Bununla birlikte ortaya çıkan teknolojik rekabet, ekonomik sürtüşme ve enerji krizi ise Avrupa'nın stratejik kaygılarını farklı derecelerde daha da kötüleştirdi. AB'nin doğası gereği çok taraflılık genine sahip egemen devletlerin bir birliğidir. Korumacılığın, teknolojik ablukaların ve ABD’nin “yüksek çitli küçük bahçe” politikasının riskleri daha da belirgin hale getireceğini anlıyor. Çin ve Avrupa'nın çıkarları ve hedefleri bu alanlarda oldukça uyumlu.
Küresel Güvenlik İnisiyatifi AB için bir şans
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Ukrayna krizinin patlak verdiği günden itibaren Çin'in diyalog ve istişare yoluyla çözüm çağrısında bulunduğunu söyledi. Bu duygu, barış özlemi çeken Avrupalılar tarafından da paylaşılıyor. Ortak, kapsamlı, işbirlikçi ve sürdürülebilir güvenlik konseptlerini vurgulayan Çin'in önerdiği Küresel Güvenlik Girişimi, Avrupa'daki gerginliği azaltmak için yeni fikirler sunuyor. Buna karşın, ABD’nin de etkisiyle Avrupa’da Çin’e yönelik politika konusunda kimi iç bölünmeler olduğuna da görmek mümkün. Avrupa’da kimi politikacılar Çin’i “sistematik bir rakip” olarak görüyor. Böylesine bir bakış açısı Çin ve AB arasındaki işbirliğini engelleyebilir.
Son yıllarda bazı zorluklarla karşılaşmalarına rağmen, her iki taraf da son 50 yılda kurulan dostluğu ve iş birliğini ilerletmeyi ve geliştirmeyi umuyor. İster iklim müzakerelerinde ister yapay zeka yönetiminde olsun, Çin ve AB arasında çok taraflı bir çerçeveyi sürdürme konusunda geniş ortak çıkarlar bulunmakta. Sürekli dönüşen bir dünyada, Çin ve Avrupa arasındaki daha fazla iş birliği, daha adil ve makul bir uluslararası düzen inşa etmede ve çok kutuplu bir dünya için yeni bir anlatıyı birlikte oluşturmada faydalı olacaktır.
