Sempozyuma katılan Xi'an Jiaotong-Liverpool Üniversitesi dekan yardımcısı Mohsen al-Attar, CGTN Türk’e özel açıklamalarda bulundu.

Attar, “ İsrail başından beri bu savaşı genişletmek istiyor çünkü savaşı kaybediyorlar. Bu konuda oldukça acınası durumdalar. İsrail'in bütün bunları yapmaktaki amacı ABD’yi savaşa dahil etmek” ifadelerini kullandı.

Irak’taki İran konsolosluğuna yapılan saldırının da bu çabanın bir parçası olduğunu vurgulayan Attar “İran konsolosluğuna saldırdılar ve Tahran’da Haniye’ye suikast düzenlediler. Bunların hepsi sadece savaşı genişletmek için. İran da bu yapılanların farkında. Bu sebeple aşırı agresif davranmıyor ve gerilimi artırmamaya özen gösteriyor. Yani İran’dan İsrail’in yaptığı gibi apaçık saldırılar bekleyemeyiz ancak İran tabii bir yanıt verecektir” dedi.

Çin-2

Gazze’deki insan hakları ihlallerinin raporlanması” sürecinde İsrail tarafından sınır dışı edilen Birleşmiş Milletler eski özel raportörü Richard Falk, Çin için “Oldukça yapıcı bir tutum sergilemeye çalışıyor” dedi ve şunları söyledi:

“Çin, Ortadoğu’da genel anlamıyla oldukça yapıcı bir ton tutturmaya çalışıyor. İran ve Suudi Arabistan arasındaki Sünni -Şii Müslüman gerilimlerinin de dinmesini sağlamaya çalışıyor.”

Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da yargıç olarak görev yapan Sırajuadin Desai ise, İsmail Haniye için “Sadece Filistin için değil, bütün dünya için çok önemli bir insandı ve tüm dünya onun yasını tutmakta dedi.

Beijing Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan Asif Qureshi ise “Çin’in bu zamana kadar Filistin konusunda yaptıklarını olumlu buluyorum “dedi. 

Avukat Mehmet Beheşti Aydoğan da, “Haniye suikastından sonra Çin’in daha aktif bir tutum aldığını görmekteyiz” dedi ve şunları ekledi:

“Çin, bu olay öncesinde de Filistin’deki tarafları bir araya getirme gibi bir rol üstlenmişti. Birkaç gün öncesinde Birleşmiş Milletler Genel Konseyinin Güvenlik Konseyi’nin toplanmasına öncülük ettiler Genel olarak daha aktif, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ni daha dengeleyici bir rol üstlenmelerini bekliyorum.”