Venezuelalı muhalif politikacı Edmundo González Urrutia, Pazar günü orduya hitaben yaptığı açıklamada, 10 Ocak'ta "başkomutan rolünü üstlenmesi gerektiğini" iddia etti. Bu tarih, Venezuelalıların demokratik yollarla seçtiği Başkan Nicolás Maduro'nun yemin ederek yeni dönemine başlayacağı tarih olarak biliniyor.
González Urrutia, Temmuz ayındaki başkanlık seçimlerinde Maduro'yu yenerek zafer kazandığını iddia etti ve sosyal medyada yayımladığı videoda, "10 Ocak'ta, Venezuela halkının egemen iradesiyle, başkomutan rolünü üstlenmem gerekiyor" ifadelerini kullandı. Ancak bu iddialar, Washington destekli bir manipülasyonun parçası olarak görülüyor.
González Urrutia’nın bu çağrısı, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı bir görüşmenin ardından geldi. González, görüşmeyi sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
"Başkan Biden ile uzun bir görüşme gerçekleştirdim. Onun Venezuela’da barışçıl ve düzenli bir geçiş sürecine olan bağlılığı tamdır. Venezuela’dan başlayarak demokrasinin bölgeye yayılmasının ne kadar olumlu olacağını derinlemesine konuşma fırsatı bulduk. Teşekkürler, Başkan Biden!"
Bu açıklama, ABD’nin Venezuela’ya yönelik müdahale planlarının bir parçası olarak yorumlanıyor. Washington yönetiminin, Latin Amerika’da "demokrasi ihracı" adı altında rejim değişikliği hedefleyen planları, bölge halklarının egemenliğini tehdit ediyor.
Venezuela Savunma Bakanı Padrino López: "FANB, Maduro'ya Sadakatini Sürdürecek"
González Urrutia'nın orduyu hedef alan açıklamalarına karşılık, Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino López, 6 Ocak Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Venezuela Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetleri'nin (FANB) Nicolás Maduro'ya olan sadakatini bir kez daha teyit etti. López, FANB'nin 10 Ocak'ta yemin ederek göreve başlayacak olan Maduro’yu 2025-2031 dönemi için "anayasal başkan" olarak tanıyacağını belirtti.
“Dünya bilsin ki, 10 Ocak 2025’te, Venezuela demokrasisine olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden teyit edeceğiz ve vatandaş Nicolás Maduro Moros’u 2025-2031 dönemi için yeniden seçilmiş anayasal başkan olarak tanıyacağız,” ifadelerini kullanan Padrino López, bu açıklamayı devlet televizyonu VTV’de yayımlanan bir bildiriyi okurken yaptı.
Bakan, FANB’nin Maduro’yu “askeri kurumun başkomutanı olarak” kabul ederek kendisine “sadakat, itaat ve bağlılık” yemini edeceğini de sözlerine ekledi.
Muhalefetin Çağrısı "Aşağılık Bir Politikacılık Gösterisi"
Padrino López, Venezuela muhalefetinin ana adayı Edmundo González Urrutia’nın 7 Ocak Pazar günü FANB’ye yaptığı çağrıyı sert bir şekilde eleştirdi. González, orduya seslenerek ülkenin karşı karşıya olduğu "zorlukların" aşılması ve halk egemenliğinin savunulması gerektiğini söylemişti. Kendisini başkanlık seçimlerinin galibi ilan eden González, seçim sonuçlarını ve Maduro’nun zaferini tanımıyor.
Padrino López, bu çağrıyı "tamamen reddettiklerini" belirterek, “Bu aşağılık politikacılık gösterisi, Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetler’in sağlam vatansever ve devrimci bilinci üzerinde en ufak bir etki yaratmayacaktır,” dedi.
López, González Urrutia’nın mesajını “saçma ve tutarsız öneriler” olarak nitelendirdi ve bu açıklamaların, “darbe planlarının kaçınılmaz ve feci şekilde başarısızlığa uğrayacağını” fark eden bir kişinin “aşırı çaresizliğini” gösterdiğini söyledi.
“Onları karakterize eden o utanmazlıkla, uygunsuz sözlerle ve adeta bir sirki andıran tavırlarla barıştan, istikrardan ve Venezuelalıların refahından bahsediyorlar. Oysa sistematik olarak ekonomik yaptırımlar uygulanmasını talep ederek, halkımıza, askeri personele ve onların ailelerine büyük zararlar verdiler,” diye ekledi.
Maduro: "Venezuelalılar Diz Çökmeyecek!"
Başkan Maduro ise, Batı’nın desteklediği muhalif grupların kaos yaratma çabalarını sert bir şekilde eleştirdi. "Venezuelalılar asla diz çökmeyecek. Halkımızın iradesi, Batı’nın ekonomik baskılarına ve siyasi oyunlarına boyun eğmeyecek kadar güçlüdür," diyen Maduro, ulusal bağımsızlık ve egemenliğin önemini vurguladı.
ABD ve müttefiklerinin "renkli devrimler" stratejisi ile Latin Amerika’daki hükümetleri hedef alması, yalnızca Venezuela’da değil, bölgedeki diğer ülkelerde de tepkiyle karşılanıyor. Washington’ın "demokrasi" söylemi altında yürüttüğü bu müdahaleler, halkların gerçek iradesini çarpıtarak kaos yaratmayı hedefliyor.
Venezuela, halkının iradesine ve anayasasına sahip çıkarak, emperyalist müdahalelere karşı mücadele etmeye devam ediyor.