Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişletme kararıyla uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarını ihlal ettiği belirtildi.
İsrail'in söz konusu kararının kınandığı açıklamada, Suriye'de barışın ve toprak bütünlüğünün korunmasının kaçınılmazlığına dikkat çekildi.
Golan Tepeleri'nin Suriye Arap toprakları olduğu ve bu işgalin sona ermesi gerektiği vurgulanan açıklamada, İsrail'in Suriye topraklarını oldubittiye getirerek ele geçirme yönündeki çabalarına karşı uluslararası net bir tutumun olması çağrısında bulunuldu.
İsrail'in Golan'daki işgalini genişletmesi
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişleten Tel Aviv yönetiminin, bölgede demografik büyümeyi teşvik planını onayladığı bildirilmişti.
Açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, savaş ve Suriye'ye bakan yeni cepheyi göz önünde tutarak Golan'daki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma arzusuyla hareket ettiği aktarılmıştı.
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde ve aynı bölgedeki Katsrin yasa dışı yerleşimindeki demografik büyümeyi teşvik planına 40 milyon şekel (yaklaşık 11,2 milyon dolar) ayrılacağı belirtilen açıklamada, Netanyahu'nun, "Golan'ın güçlenmesi İsrail'in güçlenmesidir. Bu, şu dönemde özellikle önemlidir." ifadelerine yer verilmişti.
İsrail'in Suriye'ye saldırıları ve işgali
Suriye'de 27 Kasım'da şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık'ta Baas yönetiminin çökmesiyle eş zamanlı, İsrail ordusunun Suriye’ye saldırıları arttı.
Baas yönetimi ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye toprağı olan Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişletti.
Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, işgali daha ileriye taşıyarak başkent Şam'ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.
İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail ile Suriye arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.