Ermenistan avukatları, Ermenistan'ın, 1987'den 2020'ye kadar, eskiden işgali altındaki topraklarda ve Ermenistan'da yaşayan Azerbaycan Türklerine karşı ‘ulusal ve etnik köken’ temelinde ırk ayrımcılığı yaptığına dair suçlamaları reddederek, ‘zaman bakımından yetkisi olmadığı’ gerekçesiyle Divan'dan davayı, esasına girmeden reddetmesini talep etti.
Azerbaycan'ın davasına dayanak teşkil eden Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi'nin iki ülke arasında 15 Eylül 1996'dan itibaren yürürlüğe girdiğini savunan Ermenistan avukatları, Azerbaycan'ın Ermenistan'a yönelik iddialarının 1987'de ve sonrasındaki olayları da kapsadığını belirterek, sözleşmenin geriye dönük uygulanamayacağını öne sürdü.Ermenistan tarafından Karabağ ve çevresindeki illerde geçmişte döşenen mayınların savunma amaçlı olduğunu iddia eden avukatlar, Azerbaycan'ın asıl amacının Ermenistan'ın UAD'de Azerbaycan aleyhine açtığı davaya karşı koymak olduğunu savundu.
Azerbaycan'ın Divan'a yeterli delil sunmadığını iddiasında bulunan avukatlar, söz konusu iddiaların, Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi'nin kapsamında yer almadığını ileri sürdü.
26 Nisan'da sona erecek duruşmaların ardından Divan hakimlerinin birkaç yıl içerisinde karar vermesi bekleniyor.
Azerbaycan'ın iddiaları
Azerbaycan, Ermenistan'ın, ‘Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşmesi’ni, etnik temizlik, kültürü yok etme, çevresel saldırı ile nefret söylemi ve dezenformasyon yapmak suretiyle 4 farklı şekilde ihlal ettiğini savunuyor.
Azerbaycan ilk olarak, Ermenistan'ın, 1987'den 2020'ye kadar ‘ulusal ve etnik köken’ temelinde eskiden işgal ettiği topraklarda ve Ermenistan'da yaşayan Azerbaycanlılara karşı ‘etnik temizlik’ yaptığını ve bu ‘etnik temizlik politikasının’ Karabağ'da sadece Ermeni etnisitesinden olanlardan oluşan bir devlete ulaşmak amacıyla uyguladığını ifade ediyor.
Azerbaycan, en üst düzeyindeki devlet kademesinden itibaren tüm Ermenistan makamlarının ırkçı ve nefret söylemlerinde bulunduğunu ileri sürüyor.
Azerbaycan, Ermenistan’ın işgal ettiği topraklarda yaşayan yaklaşık bir milyon Azerbaycanlıyı topraklarından sürerek Azerbaycan şehirlerini, kasabalarını ve kültürel mirasını tahrip ettiğini belirtiyor.
Azerbaycan son olarak Ermenistan'ı, Azerbaycanlıları temel kaynaklardan mahrum bırakmak, işgal altındaki topraklarda doğal kaynakları sömürmek ve çevreyi tahrip etmekle itham ediyor.
İki ülke arasındaki karşılıklı dava
İki ülke birbirine karşı karşılıklı aynı davayı açtı. Ermenistan, 16 Eylül 2021'de ‘Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin ihlal edildiği iddiasıyla Azerbaycan aleyhine UAD'de dava açtı.
Ermenistan'ın Azerbaycan aleyhine iddiaları, Azerbaycanlıların ‘Vatan Muharebesi’ dediği, Eylül 2020'de başlayarak 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı ve sonrasında yaşananları kapsıyor.
Azerbaycan, 21 Nisan 2023'te, mahkemenin yargı yetkisine ilişkin ön itirazlarda bulundu ve bu itirazlar hakkında verilecek karara kadar davanın esası hakkındaki yargılamanın askıya alınmasını istedi.
Divanın, 15-19 Nisan'da her iki ülkenin de yargı yetkisine ilişkin sözlü beyanlarının alındığı duruşmalarda Azerbaycan, mahkemenin yargı yetkisinin bulunmadığını, Ermenistan'ın gerekli kabul edilebilirlik şartları oluşmadan siyasi amaçla dava açtığını ve UAD nezdindeki dava açma amacını kötüye kullandığını belirterek, davanın reddini istemişti.
Bugün başlayan duruşmalar ise Azerbaycan'ın, 23 Eylül 2021'de, yine aynı sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla Ermenistan aleyhine açtığı davaya ilişkin.
Ermenistan, 21 Nisan 2023'te Azerbaycan'ın açtığı davada mahkemenin yargı yetkisine ilişkin ön itirazlarda bulundu ve bu itirazlara ilişkin bugün başlayan duruşmalar 26 Nisan'da sona erecek.
DÜNYA HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN