Dünyada dengeler değişiyor. Asya'nın yükselişi Batı ekonomilerinin hegemonyasını sona erdirirken küresel ticaret daha demokratik bir hal almaya başladı. Yakında bunun finans tarafında da etkisinin görülmesi bekleniyor. Ülkeler hem yakın hem de güvenilir tedarikçi bulma derdine düştü. Çin'in yükselişinden rahatsız olan Batı, kendi sınırları dışına tarife dışı engeller koyarken, surların dışında da yeni ticari ittifaklar oluşuyor. Türk iş dünyası da bu yeni konumlanmada ülkenin küresel ticaretteki payını artırmak için fırsatlar kolluyor. Geçen günlerde bir iftar programında buluştuğumuz Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkan Yardımcısı ve Qlux Ideas Genel Müdürü Burak Önder, yeni duruma dikkat çeken bir konuşma yaptı.
Bir tedarikçi daha
Hemen her hafta bir ülkeye giderek yerinde ihracat yapmaya çalışan Önder, özellikle rakip üreticilerin durumuna dikkat çekerek, Türkiye’de üretim ve ihracat yapan her sektörün veriye, verimliliğe ve dijitalleşmeye ağırlık vermesi gerektiğini söyledi. Çin'de gördüğü üretim modeline işaret eden Burak Önder, şunları anlattı: “İçinden geçtiğimiz bu dönemlerde yakın çevredeki ülkeler ve dost ülkeler ihracatta ön plana çıkıyor. Dünyada da bu durum ön plana çıkıyor. Ayrıca son dönemlerde dünyada yaşanan çatışmalar, enerji krizleri, ticaret krizleri, uluslararası anlaşmazlıklar ve dünyadaki işleyişi değiştiren salgın hastalıklar gibi nedenlerle ülkeler, tedarik noktasında sorun yaşamamak adına farklı önlemler almaya başladı. Bu kapsamda dünyanın en büyük üretici ülkelerinden biri olan Çin’e bağımlılığını azaltmak isteyen ülkeler Çin’in yanına farklı bir tedarikçi ülke eklemeye çalışıyor. ‘China+1’ olarak adlandırılan bu sistemde ülkemiz ön plana çıkabilir. Çünkü Türkiye bölgesinde önemli bir üretici ve ihracatçı ülke konumunda. Biz de bu fırsatı da değerlendirmeye çalışıyoruz.”
Veri artık nakit kadar değerli
Verinin nakit kadar değerli olduğunu vurgulayan aynı zamanda Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı da olan Burak Önder, “Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de dünya ve eğilimleri takip edemezseniz ve müşterilerinize yeni ürün sunamazsanız kaybediyorsunuz. Biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz. Bu yeniliğin odağında da verimlilik var.” mesajı verdi. Sanayicilerin artık sadece kur, faiz, enflasyon sarmalını konuşmaması gerektiğini de söyleyen Burak Önder, “Türkiye’de gündem hızlı değişiyor. Bu yüzden yapısal sorunlara tam olarak odaklanamıyoruz. Belirlenen yapısal sorunları ele alıp, hızlıca çözüm yollarını devreye almalıyız. Buradaki en büyük problemlerin başında da verimlilik geliyor. Çünkü verimlilik tam olarak sağlanmadan ne sürdürülebilirliği ne de katma değeri sağlayabiliriz. Son 20 yılda üretimde, ihracatta ve sanayileşmede çok ciddi yol katettik. Almanya’da Uzak Doğu’ya kadar olan bölgede en iyi üretici ülkelerden biri olmayı başardık. Şimdi ise kademe atlayacak adımları atmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
En tehlikeli ülkeler bile...
Güney Amerika'ya sık sık ziyaretler yapan Önder bu kıta ülkelerinin de Türkiye'ye Schengen vizesi kriterleri koymaya başladığına dikkat çekti. Maalesef ülkemiz birçok kişiye vatandaşlık verdiği için bu kimseler Türk pasaportu ile iltica ettiklerinden dünyanın en tehlikeli ülkeleri olarak gösterilen Kolombiya, Venezuela gibi Güney Amerika ülkeleri Türkiye'den geleceklere ağır vize şartları koymaya başlamış. Bu durum yakın zamanda bu coğrafyaya ihracatını artıran Türk iş insanları için kötü bir haber.
ü
