Yaklaşık 276 yıl hüküm süren Ming Hanedanlığı döneminde Çin’de, tarım, ipek dokumacılığı ve porselen üretimi oldukça gelişmiş bir düzeye ulaştı. Demir madenciliği, bakır dövmeciliği, kağıt üretimi ve gemi yapımı alanlarında da büyük gelişmeler kaydedildi.
Çinli Müslüman Amiral Zheng HeMing Hanedanlığı’nın damga vuran Amiral Zheng He, Deniz İpek Yolu’nun canlı tutulması için büyük rol oynarken, yabancı tüccar ve seyyahların, Çin’e gelmesinde sempatik bir rol oynadı. İlk başta, Ming Hanedanlığına bir hadım olarak getirildiğini belirten Sinelog Fatma Ecem Ceylan, “Zheng’in müslüman olması, Güneydoğu Asya Bölgesi’nde İslam’ı yayma çabaları ve seyahatlerinde izlediği barışçıl politikayla öne çıkan Zheng He, Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin bir parçası olan Deniz İpek Yolu’nun çok önemli parçası.” ifadesini kullandı.
Ayrıca Zheng He, büyük filosuyla yedi kez Hint Okyanusu'nda yolculuk yaparak, Asya ve Afrika kıtalarında 30'dan fazla ülkeyi ve bölgeyi ziyaret etti.
MİNG HANEDANLIĞI DÖNEMİNDE ÇİN’İ ZİYARET EDEN DÖRT TÜRK SEYYAH
Ming Hanedanlığı sırasında ülkeye dört Türk seyyahın gittiğini tespit eden Ceylan, bu isimlerin Gıyaseddin Nakkaş, Ali Kuşçu, Ali Ekber ve Defterdar Seyfi Çelebi olduğuna ulaştı.
GIYASEDDİN NAKKAŞ
“Ming döneminde Çin’e giden ilk seyyah olan ve “Hıtay Sefaretnamesi”nin yazarı olan Gıyaseddin Nakkaş, eserinde seyahatlerden daha çok siyasi ilişkilere yer vermiştir. Yollarda çektiği zorluklardan mevsimlere kadar detaylı bir anlatımı olan sefaretnamede, Nakkaş elçi olarak Ming sarayına bizzat girmiş, en iyi şekilde ağırlanmış ve o dönemin imparatoru “Yongle” ile tanışmıştır. Ming İmparatorunun elçilere helal yemekler hazırlatması, Çin’in tüm dinlere karşı hoşgörü politikasının bir sembolü olmuştur.”
Sinolog Fatma Ecem Ceylan’a göre, Nakkaş’ın imparatora secde etmesi, hediye getirmeleri, İmparator Yongle’nın onu iyi bir şekilde ağırlaması, Nakkaş’ın bir elçi olduğunu ve diplomatik ilişkilerin haraç politikası adı altında geliştiğini göstermektedir.
ALİ KUŞÇU
Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış olan astronom ve matematikçi, Ali Kuşçu’nun, Uluğ Bey tarafından Çin’e gönderildiğine dair söylentiler mevcut. Tarih Profesörü Zeki Velidi Togan’ın “Umumi Türk Tarihine Giriş” adlı eserinde, “Merhum Sultan Uluğ Bey, Üstad Mevlana Ali Kuşçu Şiri’yi; o ülkenin ilginç durumları hakkında; her ne görüldüyse bilinsin diye, yazılsın diye Hıtay’a göndermiştir.” sözlerini söylemesinin bu teoriyi güçlendirdiğini vurgulayan Ceylan, Ali Kuşçu’nun, Gıyaseddin Nakkaş ile aynı dönemde Çin’de bulunmuş olabileceğini söyledi. Fakat ortada bir seyahatnamenin var olmaması bu yönde bir mukayeseyi olanaksız kıldığının altını çizdi.
ALİ EKBER
1500-1510 yılları arasında, Çin’de bulunduğu dönemi kaleme alan Ali Ekber’in “Hıtayname” adlı eseri, başka kaynaklardan alıntılandığına dair birçok şüphe uyandırıyor çünkü eserde Çinli kadın futbolculardan bahsediliyor.
Futbol tarihinin Çin’de çok eski olduğu bilinse de, Ming döneminde kadın futbolcular detayına kadar yer alması, sinologları ikiye bölmüş durumda. Ancak Ceylan’a göre, Ming kayıtlarında birçok ünlü futbolcu yer almakta. Aslında bir tüccar olan Ali Ekber’in eseri, seyahatnameden ziyade tarih kitabı niteliğinde.
DEFTERDAR SEYFİ ÇELEBİ
Ming döneminin sonuna denk gelen Seyfi Çelebi, bir Osmanlı defterdarı. Ceylan’a göre Seyfi Çelebi bu eseri, Hıtayname’den etkilenerek yazdı. Eser daha çok orada yaşayan Türkleri içeriyor. Ming Hanedanlığının son dönemlerini anlatan eser, bir Osmanlı seyyahının Çin’deki gözlemlerini anlattığı için bilhassa çok değerlidir.
Sinolog Fatma Ecem Ceylan, Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi, Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı olarak, akademik hayatını sürdürmekte.ü