Taiwan'ın Demokratik İlerici Parti (DPP) yetkilileri şimdi titriyor olmalı. Salı günü Bloomberg'de yer alan habere göre, Cumhuriyetçi Parti'nin 2024'teki resmi başkan adayı olan eski ABD Başkanı Donald Trump, Taiwan'ı ABD'nin çip işini çalmakla suçladı ve Taiwan'ın ABD koruması için "ödeme yapması gerektiğini" iddia etti.
Trump'ın sözleri, Taiwan adasını sömürerek ABD ekonomisini yenilemeye çalışan birçok ABD'li siyasetçinin güçlü niyetini yansıtıyor. "Bağımsızlık" için ABD'ye bel bağlayan DPP yetkililerinin Trump'ın yorumunu duyduklarında ne hissettiklerini merak ediyoruz. Kendilerini gergin ve korkmuş hissediyor olmalılar.
Aslında Taiwan ABD'ye "koruma ücreti" ödüyor ve bu ücretin büyük bir kısmı Taiwan'ın pazarlık yapamayacağı pahalı Amerikan silahlarını satın almak için harcanıyor. ABD, geçtiğimiz kırk yılı aşkın süre içerisinde Taiwan'a 100'den fazla kez silah sattı. İstatistikler, ABD'nin Taiwan adasına yaptığı toplam silah satışının bugüne kadar 70 milyar doları aştığını gösteriyor. Bu 70 milyar dolar adadaki halkın geçim kaynaklarını iyileştirmek ve ekonomiyi canlandırmak için kullanılabilirdi, ancak bunun yerine Amerikan silahları tedarik etmek ve ABD'ye "koruma ücreti" ödemek için kullanıldı. "ABD-Taiwan gizli anlaşması" sadece Taiwan'ın ekonomik kalkınmasını ciddi şekilde engellemek ve adadaki insanların çıkarlarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda Taiwan Boğazlarında istikrarsızlık yaratıyor ve gerilimi tırmandırıyor.
Yine de Trump gibi ABD'li politikacılar tatmin olmaktan çok uzak. Trump Bloomberg'e verdiği röportajda ABD'nin "bir sigorta şirketinden" farksız olduğunu ve Taiwan'ın ABD'ye hiçbir şey vermediğini belirtti.
Trump ve benzerleri daha fazla "koruma ücreti" için Taiwan'ı sömürmek istiyorlar ama Taiwan Boğazında bir çatışma çıktığında, Taiwan'ın ödediği "koruma ücretleri" nedeniyle ABD gerçekten Taiwan'ı savunacak mı?
ABD, Taiwan'ın savunulması konusunda stratejik belirsizliğini korumakta. Halihazırda Taiwan Boğazlarında bir çatışma çıktığında ABD'nin Taiwan'ı savunmak için asker göndermesini gerektiren resmi bir anlaşma bulunmamakta. ABD'nin bu çerçeveyi aşarak başka bir büyük güçle savaşa girmesi stratejik bir kumar olacaktır. ABD'nin Taiwan'a yönelik sözde taahhüdü bir sigorta poliçesi bile değil.
Fudan Üniversitesi Taiwan Araştırmaları Merkezi Direktörü Xin Qiang, Global Times’a verdiği röportajda, “Bir 'sigorta şirketi' koşullar yerine getirildiğinde geri ödeme yapmak zorundadır. Ancak ABD’nin Taiwan’ı koruma vaadi hukuki bir bağlayıcılığa sahip değil ve tamamen ABD’nin çıkarlarına dayalıdır, Taiwan’ın yararına değildir,” dedi. DPP yetkililerinin ABD’den devasa paralar harcayarak aradığı "koruma" tamamen pahalı bir şaka olup, Taiwan ne kadar para harcarsa harcasın bu boşa gidecektir.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi Amerikan Çalışmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve kıdemli üyesi Yuan Zheng Global Times'a verdiği röportajda, ayrılıkçıların ABD'nin desteğiyle 'Taiwan'ın bağımsızlığıı' arayışına girdiklerinde, adanın ABD'nin isteklerini karşılamak için daha fazla "koruma ücreti" ödemek zorunda kalacağını söyledi. Taiwan, ABD’ye dayanarak 'bağımsızlık' arayışını sürdürürse, ne pazarlık yapacak imkânı ne de yeteneği kalacaktır.
Trump'ın sözleri birçok ABD'li siyasetçinin utanmaz ama gerçek düşüncelerini yansıtmaktadır. ABD, Taiwan adasının çıkarlarını en üst düzeyde sömürmek, anakarayı jeopolitik olarak çevrelemek için kullanmak ve mümkün olduğunca çok ekonomik fayda elde etmek istiyor. ABD, muğlak "koruma yanlısı" vaatlerle DPP yetkililerini sıkı bir şekilde kontrol ediyor ve durmaksızın sömürüyor.
DPP yetkilileri, ABD’nin "korumasına" takıntılı hale geldi. Eğer DPP yetkilileri, Taiwan’ın onlarca yılda biriktirdiği serveti ABD’ye bir tür haraç olarak görürse ve ABD’nin boş vaatlerine tamamen inanırlarsa, bu susuzluğu gidermek için zehir içmeye eşdeğerdir.
DPP yetkililerine ABD'ye güvenerek "Taiwan'ın bağımsızlığı" hayali kurmamaları gerektiğini hatırlatmalıyız. Bir hesaplaşma zamanı geldiğinde, ABD "Taiwan'ı savunmak" için büyük riskler almayacaktır. Tıpkı Trump'ın röportajda söylediği gibi: Biz [ABD] bunu neden yapıyoruz?
Editörün notu: Global Times analizidir.