Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, CGTN Türk'ün sorularını yanıtladı. İki ülke arasındaki ticaretin dengelenmesi ve karşılıklı yatırımların artırılması noktasındaki çalışmalara dikkat çeken Bakan Bolat, turizm ilişkilerinin de güçlendirileceğini söyledi.
Bakan Bolat'ın CGTN Türk'ün sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:
Türkiye, Çin ile yüksek dış açıklar veriyor. Ticaretin dengelemesi için ne tür projeler gündemde?Malumunuz olduğu üzere ülkemizin dış açığının azaltılması için hem Bakanlığımız hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü çalışmalar son hızla devam etmektedir. Dış açığımızı azaltmanın en önemli ve öncelikli yolu yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmaktan ve yüksek teknolojili ürünleri yurt içinde üretme kabiliyetimizi güçlendirmekten geçmektedir. Günümüzde rekabetçiliği artırarak dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmenin yolu, Ar-Ge, inovasyon ve teknolojiye dayalı üretim ile markalaşmadan geçmektedir.
Destekler artırılacak
Bu doğrultuda, Ticaret Bakanlığı olarak, hâlihazırda 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,87 oranında artarak 40,24 milyar ABD dolarını (yüzde 40 pay) yakalayan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızı her geçen gün kademeli olarak artırmayı hedefliyoruz.
Türkiye Yüzyılında 12. Kalkınma Planı hedeflerine paralel olarak, 2028 yılında yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı payını yüzde 49,5’e çıkarma hedefimiz doğrultusunda, ihracatçılarımızın yolunu açan çalışmalara hız kesmeden kararlılıkla devam edilmektedir.
Bakanlığımız tarafından Ar-Ge ve inovasyona ağırlık veren yüksek teknolojili üretim ile birim fiyatı yüksek ihracat yapmak ve katma değerli ihracatımızı artırmak için tasarım, markalaşma, TURQUALITY®, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) projelerine yönelik destekler, Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik proje desteği (KTZ), fuar, pazara giriş ve ihracatın tabana yayılmasına yönelik destekler, KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, tüm ihracatçılarımızın yararlanması amacıyla durmadan ihtiyaçlara göre geliştirilecek ve güçlendirilecektir.
Türk Eximbank devrede
Finansman cephesinde neler yapılıyor?Bu kapsamda, 12. Kalkınma Planı ve Cumhurbaşkanlığı yıllık programının ilgili tedbirlerine uygun olarak Türk Eximbank aracılığıyla sağlanacak desteklerin yüksek teknolojili ve katma değerli ihracatın finansmanında kullandırılması hedeflenmektedir. Bu itibarla, ihracatın katma değerli ve yüksek teknolojili sektörlere yönlendirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması ve ihracatçıların uluslararası ticaretten aldıkları paylarının artırılması amacıyla “Teknoloji ve Yeni Pazar Odaklı İhracat Kredi Programlarına Yönelik Faiz ve Kar Payı Desteği” Türk Eximbank ile çalışılmaktadır.
HAMLE ve YTAK'ın önemi
Ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca teşviklerin orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlere yoğunlaştırılması sağlanarak katma değerli üretimin artırılması amacıyla, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi (HAMLE) Programı yürütülmektedir.
TCMB tarafından sağlanan Yatırım Taahhütlü Avans Kredilerini (YTAK) orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün imalatına yönlendirerek, teknolojik ürün ihracatımızı artırmayı ve dış ticaret açığını sürdürülebilir bir şekilde düşürmeyi hedefliyoruz.
Dengeli ve sağlıklı olmalı
Ticari ilişkiler nasıl gelişti?Çin’in özellikle Dünya Ticaret Örgütü’ne 2001 yılında üye olması ile ekonomik ve ticari iş birliğimizin önemli ölçüde arttığının altını çizmek isterim. Üyelik tarihinde 1,1 milyar dolar olan ikili ticaret hacmimiz yılı itibarıyla artarak 48 milyar dolara ulaşması bu açıdan dikkat çekicidir. Öte yandan, ülkelerimiz arasındaki dış ticaret açığının 2023 yılı itibariyle 41,7 milyar dolara ulaştığı dikkate alındığında, ikili ticaretin daha dengeli ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasının öneminin altını çizmek isterim.
Türkiye'nin Çin’e başlıca ihraç ürünleri başta demir, mermer, gübre gibi hammaddeler ile gıda ve hazır giyim gibi bazı nihai ürünlerdir. Öte yandan, Çin ise Türkiye'ye bazı ara ve yatırım malları ile elektronik cihaz, bilgisayar, cep telefonu, otomobil ve makine gibi katma değeri yüksek ürünler ihraç etmektedir.
Öncelik ticarette denge
Bu noktada, Türkiye’nin üretim ve ihracat kapasitesi dikkate alındığında, Çin ile olan ticari ilişkilerimiz nitelik ve nicelik olarak yeterli görülmemekte olup, dış ticaret açığının dengelenmesi konusu ikili ilişkilerimizde en önemli öncelik olarak ön plana çıkmaktadır.
Bu çerçevede, Ticaret Bakanlığımız uzun süredir müteşebbislerimizin Çin’i sadece bir ithalat kaynağı olarak değil, aynı zamanda bir ihraç pazarı olarak görmeleri için çalışmaktadır. 1,4 milyar nüfusa sahip olan Çin’de gelir düzeyi sürekli artan oldukça dinamik bir orta sınıf yer almaktadır. Bu sınıfın ihtiyaçları ile değişen ve gelişen tüketim alışkanlıkları çerçevesinde, ülkemiz firmaları için büyük fırsatlar bulunduğu değerlendirilmektedir.
Çin'de daha güçlü var olmalıyız
Yatırımlar tarafında beklenti nedir?Söz konusu potansiyeli değerlendirmeye yönelik olarak, Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında, iş insanlarımızın Çin’de daha güçlü varlık göstermelerine dair birçok eylem hayata geçirilmektedir. Bu kapsamda, ihracat artış potansiyeli taşıyan ürün ve hizmetlere odaklanarak, bu ürünlerde pazar paylarının artırılmasına yönelik eyalet/bölgeler bazında çalışmalar yürütülmektedir.
Çin ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizi dengeleme yolunda diğer önemli bir hususta karşılıklı yatırımların artırılmasıdır. Türkiye, lojistik avantajları, AB ve Akdeniz ülkeleri pazarı ile derin entegrasyonu, özellikle balkan ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarına güçlü erişimi, kapsamlı teşvik mekanizmaları, nitelikli insan sermayesi ve genişleyen iç pazar fırsatları sayesinde yatırımcılara birçok fırsatlar sunmaktadır. Bu çerçevede, Çin'in Türkiye'deki yatırım stoku 2022 yılı itibarıyla 1,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ancak, Çin’in 2022 yılında dünya genelindeki 150 milyar dolar doğrudan yatırım yaptığını göz önünde bulundurursak, Çin firmalarının Türkiye’deki yatırımlarının halen düşük bir seviyede gördüğümüzü belirtmek isterim.
Tur listesi memnun etti
Dengelenmede hizmet ihracatının etkisini sorsak?Dış ticaret açığımızın dengelenmesine yönelik ikili gündemimizde bir diğer önemli husus, Türkiye’nin dünyada en fazla ziyaret edilen ülkelerden birisi olduğunu da dikkate alarak, iki ülke arasında halihazırda düşük seviyede görünen turizm ilişkilerinin geliştirilmesidir. Bu noktada, 10 Ağustos 2023 tarihinde Çin Hükümeti’nin Türkiye'yi grup turları düzenlenebilecek ülkelerin listesine almasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük ihracatçısı konumunda bulunan Çin, yüksek üretim kapasitesi, geniş pazar hacmi ve düşük maliyetli iş gücü ile uluslararası ticaretin dinamosu haline gelerek, küresel tedarik zincirlerinde ve ticaret akışlarında belirleyici bir rol üstlenmiştir. Bizler de Ticaret Bakanlığı olarak, ülkemizin böylesine güçlü bir ticaret partneri ile yıllar içerisinde ilişkilerini geliştirmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Ancak bildiğiniz üzere, Bakanlık olarak benimsemiş olduğumuz ilke doğrultusunda, ticaret partnerlerimiz ile birlikte üretmek, birlikte ilerlemek ve ikili ticari ilişkilerimizi kazan-kazan temelinde dengeli bir biçimde geliştirmek istiyoruz. Nitekim 2023 yılında, yalnızca 3,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz Çin ile ihracat hacmimizi artırmak, ticaretimizi daha dengeli hale getirmek ve ikili ticaretimizi ülkemiz lehine çevirmek için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
E-Ticaret etkin kullanılacak
Fuar ve tanıtım faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?Öncelikle, ihracatçılarımızın Çin pazarındaki rekabetçiliklerini artırmak üzere, ihracata hazırlık aşamasından pazarlamaya, tasarımdan küresel firmalara tedarikçi olmaya, tanıtımdan yurtiçi ve yurt dışı fuar katılımlarına, yurt dışı dağıtım kanalları oluşturmaktan küresel marka olmaya kadar geniş bir yelpazede sunduğumuz desteklerimizden firmalarımızın etkin bir şekilde yararlanmalarını sağlıyoruz. Özellikle, Çin pazarına erişimimizi kolaylaştırmak noktasında kilit konumunda bulunan tanıtım faaliyetlerine ağırlık veriyoruz. Firmalarımızın, Çin'de daha fazla tanınmasını sağlamak amacıyla, Çin'de düzenlenen uluslararası fuarlara ve ticaret etkinliklerine katılımı teşvik ediyor, Çin'deki tüketici trendlerini ve taleplerini yakından takip ederek, ürünlerimizi bu doğrultuda konumlandırıyoruz.
Diğer taraftan, Çin, dünyanın en büyük ve en dinamik e-ticaret pazarlarından biri olup, bu pazarda rol almak, ihracatçılarımız için büyük fırsatlar sunmaktadır. Bakanlığımızın, ihracatçılarımızın yurt dışı müşterilerine doğrudan dokunabileceği, e-ticaret kanallarını da ihracat modelleri arasına katabileceği, farklı iş modellerine farklı destekler içeren e-ihracat destek paketi, Çin pazarındaki bu fırsatları değerlendirmek açısından büyük bir stratejik öneme sahiptir. Sunmuş olduğumuz bu destekler, dijital pazarlamadan, sipariş karşılamaya, yurt dışı pazaryeri entegrasyonundan, çevrimiçi mağaza oluşturmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsayarak firmalarımızın, Çin'deki e-ticaret platformlarında etkin bir şekilde yer almalarını kolaylaştırmakta ve bu devasa pazardan daha fazla pay almalarına olanak sağlamaktadır.
Değerli ve yüksek teknoloji ile gidilecek
İhracatta strateji ne olacak?Bakanlık olarak, Çin gibi büyük pazarlara katma değerli ve yüksek teknolojili ihracat yapan firmalar ile yönelmek istiyoruz. Biliyoruz ki, ihracatın katma değerli ve yüksek teknolojili sektörlere yönlendirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi noktasında firmalarımızın finansmana erişimi kritik bir önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, 35 yılı aşkın bir süredir ülkemizin ihracat odaklı büyüme hedefine hizmet eden Türk Eximbank’ın sağlamış olduğu krediler, kredi garanti ve kefalet uygulamaları yoluyla ihracatçılarımızın her türlü finansman ihtiyacının giderilmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE A.Ş.)’nin sağlamış olduğu kefalet olanağı ve Eximbank ve İGE A.Ş.’nin katılımıyla hayata geçirdiğimiz prefinansman modelimiz ile ihracatçılarımızın yanında oluyoruz.
Ağırlık Doğu'ya kayıyor
Nasıl bir yol izlenecek?Ayrıca, dünya ticaretinin ağırlık merkezinin doğuya kaydığı bir konjonktürde, 2022 yılında hayata geçirmiş olduğumuz Uzak Ülkeler Stratejisi’nde yer alan 18 ülkeden bir tanesini de ülkemiz ihracatı için taşıdığı potansiyeli göz önünde bulundurarak Çin olarak belirledik. Strateji kapsamındaki hedeflere ulaşmak için hazırlanan ve finanstan, standardizasyona, lojistikten, tanıtım ve diplomasiye kadar birçok alanda çeşitli eylemi barındıran Eylem Planı’nda, Çin özelinde de birçok eylem kurguladık. Örneğin, Çin’in seçilecek eyaletlerinde yılın tamamında açık olacak ülke pavilyonu benzeri mağazalar açılması ve e-ihracatta ülke pavilyonu kurulması çalışmaları bu eylemlerden sadece birkaçıdır.
Hedef ülkeler arasında
Bunun yanı sıra, Çin de dahil olmak üzere stratejide yer alan bütün ülkeler, Bakanlığımız “Hedef Ülkeler” listesinde yer almakta olup, anılan ülkeleri 2024 yılında Bakanlığımızın vereceği ihracata yönelik devlet destekleri kapsamında önceliklendiriyor, bu ülkelere yönelik olarak verilen ihracat desteklerimizde ilave yüzde 20 puan uyguluyoruz.
Öte yandan, bildiğiniz üzere, Bakanlık olarak “2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu”muz kapsamında tanıtım faaliyetlerimizi hedef ülke-hedef sektör odaklı, düzenli ve devamlılık gösteren bir tanıtım kampanyası yaklaşımıyla ele alıyoruz. Bu doğrultuda, Türk malı ve hizmeti imajının daha da güçlendirilmesi için sektör bazlı 41 proje yürütüyoruz. İtinayla kurguladığımız bu projelerden bazılarını da Çin özelinde kurguladık ve firmalarımızın Çin pazarında bir adım daha öne geçmelerine olanak sağladık.
Tarımda potansiyel yüksek
Son olarak, ülkemiz birçok tarım ürününde dünyanın önde gelen ihracatçıları arasında yer almasına rağmen, Çin ile ürün bazında imzalanması gereken protokol süreçlerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle söz konusu pazara girişte engeller yaşamaktadır. Çin, 223 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünleri ithalatı ile dünyanın en büyük tarım ürünleri ithalatçısı konumunda yer almasına rağmen, ülkemizin bu pazara ihracatı 300 milyon dolar seviyesindedir. Bu rakam, ülkemizin tarım ürünleri ihracat potansiyelinin son derece altında kalmakta olup, Çin’e tarım ürünleri ihracatındaki bu uzun ve zorlayıcı onay süreçlerinin aşılmasının, iki ülke arasında dengeli bir ticaret hacmi tesis edilmesinde kritik bir rol oynayacağını düşünüyoruz.
ÖZEL HABERLERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN