Birol, IEA ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Başkanı Mukhtar Babayev ile ikincisini Londra'da düzenledikleri COP29-IEA Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı sonrasında soruları yanıtladı.

Geçen yılki iklim zirvesi COP28'de IEA'in önerdiği küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 3 ve enerji verimliliğini hızını 2 katına çıkarma taahhütlerinin sonuç bildirgesinde yer aldığını anımsatan Birol, bu taahhütlerin hayata geçirilmesini mümkün kılacak finansman gibi araçlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Birol, bunun için de bu yıl Azerbaycan hükümetiyle 3 yeni küresel taahhüt önerisi üzerinde çalıştıklarını bildirerek, "Bunlardan ilki bataryalar üzerine. Batarya kapasitesinin 2030'a kadar ne kadar artması gerektiğini çalışıyoruz. İkincisi şebekeler ve üçüncü konu da metan emisyonlarının azaltılması. Azerbaycan önderliğinde o bölgedeki Kazakistan, Türkmenistan ve diğer ülkeleri bir araya getirecek bir taahhüt öneriyoruz. COP29 öncesi bu 3 konuya odaklandığımızı söyleyebilirim" dedi.

Görüşmelerin bir diğer ana temasının ise temiz enerji finansmanı olduğunun altını çizen Birol, özellikle gelişmekte olan ülkelere giden temiz enerji finansmanının 6 kat artması gerektiği bilgisini paylaştı.

Birol, bu artışın sağlanması için neler yapılabileceğini görüştüklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yaptığımız toplantıda finans sektöründen çok yüksek bir katılım vardı, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu'ndan (IFC) ve özel sektör finansman kuruluşlarına kadar. Hali hazırda sadece gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu temiz enerji finansmanı (yıllık) 2 trilyon dolar. Bu kapsamda hep birlikte bir finansman modeli çıkarmak ve somut bir çerçeve oluşturmak için çalışıyoruz. Bundan sonraki bir toplantımız da BM Genel Kurulu çerçevesinde olacak. Oraya kadar çalışıp somut bir öneriyle gelmeyi istiyoruz. Azerbaycan bizi stratejik partner olarak ilan etti ve çok yakın çalışıyoruz.

Bence bu yıl COP29'un iki tane önemli sonucu olabilecek. Bunlardan biri bahsettiğim üç küresel taahhüdün herkes tarafından kabul edilmesi ve ikincisi de yeni finansman hedefleri ve buna nasıl ulaşılacağı konusunda bir anlaşma sağlanması."

Şu anki görüşmelerde (küresel ısınmada) hangi ülkenin sorumluluğu ne kadar, bunun tespitinin nasıl olabileceği, tarihi ve mevcut sorumlulukların belirlenmesine ilişkin konuların zorlu olduğunu dile getiren Birol, ülkeler ve özellikle uluslararası kalkınma bankaları arasında bir rol dağılımı yapılması için çalışıldığını da vurguladı.

COP29, 11-22 Kasım tarihlerinde Bakü'de düzenlenecek.

Çin’den Türkiye’ye bir yatırım daha Çin’den Türkiye’ye bir yatırım daha
EKONOMİ HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN