ABD, vatandaşların mahremiyetini kötüye kullanıyor. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası'nın (FISA) yabancılar üzerinde gözetim yetkisi veren 702. maddesini "uygunsuz şekilde" kullanarak ülkedeki Kongre üyeleri, seçim kampanyasına bağış yapanlar ve ırkçılık karşıtı protestocuların telefon ve yazışmalarını "yaygın ve sürekli" bir şekilde izliyor.
Polisin şiddeti kötüye kullanması, ortadan kaldırılması zor olan kronik bir hastalıktır
Gerçek bir "hapishane ülkesi"
ABD artık gerçek bir "hapishane ülkesidir". Dünya nüfusunun yüzde 5'ine ev sahipliği yapan ABD, dünyadaki mahkumların yüzde 25'ine ev sahipliği yapıyor. ABD, dünya çapında en yüksek hapsetme oranına ve en fazla sayıda mahkûma sahip ülke. Cezaevleri, mahkûmları düşük ücretle ya da hiç ücret almadan, sosyal haklardan yoksun olarak çalışmaya zorlarken, her yıl milyarlarca dolar değerinde mal ve hizmet üretiyor.
Sistemik ırk ayrımcılığı
Kadın ve çocuk haklarına saygısızlık
ABD'de kadınlar ve çocukların hakları göz ardı ediliyor. ABD, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni onaylamadı ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni onaylamayan tek Birleşmiş Milletler üyesi ülke olmaya devam ediyor. ABD Anayasası'nda da cinsiyete dayalı ayrımcılığın yasaklanması maddesi yer almadı. Ayrıca, ABD dünyada çocukları şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse mahkum eden tek ülkedir. ABD'de hamileliğe bağlı nedenlerden ölenlerin sayısı son 20 yılda iki kattan fazla arttı ve doğurganlık çağındaki 2,2 milyondan fazla ABD'li kadının obstetrik bakıma erişimi yok.
Diğer ülkelerin egemenliğinin ve insan haklarının ihlali
ABD, diğer ülkelerin egemenliğini ve insan haklarını ihlal ediyor. ABD ordusu, "vekil güç" programları ve çatışma bölgelerine silah sağlamaya devam ederek diğer ülkelerin egemenliğini ve insan haklarını ihlal ediyor, bu da büyük sivil kayıplara yol açıyor. Dünyada en fazla yaptırım uygulayan ABD'nin, tek taraflı yaptırımlarının uzun süreli kullanımı ciddi insani sonuçlara yol açıyor.