Buravov, yıl sonu değerlendirme toplantısında konuştu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Rusya'nın bu yıl başkanlığını yürüttüğü Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) çerçevesinde işbirliğini geliştirdiğini kaydeden Buravov, ülkesinin, daha adil ve çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşumuna aktif olarak katıldığını belirtti.
Buravov, BRICS'in potansiyelinin önemli ölçüde arttığını, Kazan'daki zirvede bazı ülkelere ortak ülke statüsü teklif edildiğini, onayların alınmasının ardından listenin kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.
Rus ordusunun Ukrayna'daki cephede ilerlediğini belirten Buravov, Rusya'nın çatışmaya siyasi ve diplomatik çözüm sağlayacak müzakerelerin yeniden başlamasına açık olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Türkiye-Rusya ilişkilerine değinen Buravov, iki ülke ilişkilerinin aktif şekilde geliştiğini, iki ülke liderlerinin ve dışişleri bakanlarının doğrudan ve telefonla düzenli diyaloğunu sürdürdüğünü vurguladı.
Başkonsolos Buravov, geçen yıl 6 milyondan fazla Rus vatandaşının Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Türkiye'yi en çok ziyaret edenler arasında Rusların ilk sıralarda geldiğini söyledi.
Buravov, "ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin artan yaptırım baskısı karşısında ülkelerimiz arasındaki ticaret işlemlerini sağlamak için lojistik ve finansal mekanizmalar geliştirilmektedir ve ikili ilişkiler üzerindeki olumsuz etkiyi asgari düzeye indirmek için adımlar atılmaktadır." dedi.
Buravov, "Türkiye'yle, Suriye ve Suriye halkıyla geleneksel dostluk ilişkilerimizi düşünerek şimdi bu yeni koşullarda ne gibi şeylerin yapılacağı konusunda temaslarımızı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Geçmişte Suriye'deki durumun normalleşmesine yönelik Türkiye ve Rusya arasında ikili ve farklı formatlarda temaslar yapıldığını hatırlatan Buravov, "Yeni koşullarda ülkelerimiz arasında diğer formatlarda temaslar devam ediyor. Bu temaslar sırasında ülkemizin menfaatlerinin sağlanmasıyla ilgili olarak birtakım istişareler yapılıyor ve ayrıca uluslararası formatlarda da çeşitli seviyelerde temaslar oluyor." diye konuştu.
Buravov, "İki ülkenin menfaatlerinin birbiriyle çarpışmamasını sağlamaya yönelik de birtakım çalışmalar yapılıyor, yapılacaktır." dedi.
Türkiye ile uzun vadeli sağlam işbirliğine dayanan ikili ilişkilere sahip olduklarını vurgulayan Buravov, "Suriye'nin komşu bir ülke olarak, demokratik, ekonomisi sağlam ve komşuları için tehdit içermeyen bir ülke olması hepimizin ortak isteğidir." ifadesini kullandı.
Buravov, "Suriye, ülkenin kaçınılmaz olarak yeni zorluklarla karşı karşıya kalacağı bir geçiş dönemine girdi. Rusya'nın tarihsel olarak dostane ilişkilerle bağlantılı olduğu Suriye halkıyla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Ortaya çıkan tüm sınamaların, zorlukların ve problemlerin üstesinden başarıyla gelmesini içtenlikle diliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İsrail'in Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'ye saldırılar düzenlemesine ilişkin soruya Buravov, "Özellikle Suriye'ye komşu olan ülkeleri sorumlu tutum sergileyerek toprak bütünlüğü için tehlike yaratabilecek hareketleri yapmamaya davet ediyoruz." yanıtını verdi.
Buravov, Suriye'deki Esed rejiminin devrilmesinin ardından Şam'da "durumu kontrol eden güçlerle ve kurumlarla" ve "geçici hükümet temsilcileriyle" temasları sürdürdüklerini belirterek, "Temaslar sırasında görüşülen konulardan biri de bizim tesis ve üslerle ilgili konulardır. Bu görüşmelerin ilerleyişine göre bu tesislerin akıbeti de belirlenmiş olacaktır." diye konuştu.
Buravov, "Sadece Şam'da kontrol sağlayan güçler değil, aynı zamanda ülkenin geleceği için söz söyleyebilecek birtakım güçlerle, birtakım kurum ve kuruluşlarla da temaslarımız oluyor." dedi.
Rusya'nın Astana sürecinin bittiğini kesin olarak söyleyip söyleyemeyeceğinin sorulması üzerine Buravov, "Bu daha önce net ve belirleyici bir sonuç getirmese de yine bu formatın bir süreç olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Astana süreci bu konuyla ilgili olan, komşu olan veya net sıkı bir şekilde ilgili olan ülkelerin kendi tutumlarını uyumlaştırma ve belirli bir amaçlar istikametinde uyumlaştırmayı öngören bir formattır. Bu açıdan bu formatın ileride de devam etmesini olası bir şey olarak görüyoruz." yanıtını verdi.
Buravov, taraflar arasında Astana formatının devam etmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulduğunu aktararak, "Bu formatın veya değiştirilmiş şekliyle benzer formatın yararlı olabileceği konusunda ortak bir şeye varılırsa o zaman bu format da şu ve bu şekilde devam edebilir. Zaten hem ikili seviyede çeşitli temaslar yapılıyor hem çoklu formatlarda da çeşitli temaslar devam ediyor." ifadelerini kullandı.
İran'ın da bölgede önemli bir aktör olduğunu kaydeden Buravov, böyle bir formatın gerçekleşmesi veya faaliyette olması için "Suriye'deki güçlerin görüşünün de önemli olduğunu" belirtti.
Buravov, "Eğer bu format çerçevesinde Suriye'deki gelişmeler değerlendirilecekse tabii Suriyeliler, kendileri bununla ilgili bir şey söylemeli, bir söz söylemeli." dedi.
Gürcistan'daki gelişmelere ilişkin soruya yanıtında, Batı'nın aktif şekilde ilgili ülkelerin içişlerine karışmayı sürdürdüğünü söyleyen Buravov, "Bazı ülkelerde eskiden Ukrayna topraklarında denenen pratiklerin de yeniden yaptırılmak istenildiği apaçık görülüyor." değerlendirmesini yaptı.