Rize Valiliği, Rize Belediyesi, Çin Büyükelçiliği ile Çin Komünist Partisi Jingdezhen Şehri Komitesi Sekreteri’nin katkılarıyla, iki ülke arasında kültür köprüsü inşa etmek amacıyla ‘Çayın Ahengi ve İpekyolu Porselen Yolculuğu’ töreni, Çay Çarşısı'nda düzenlendi.

Törende Çin’in güneyindeki Jingdezhen kentine üretilen dünyaca ünlü porselen ile Çin çayı tanıtıldı. Programa Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, Çin'in Türkiye Büyükelçisi Jiang Xuebin, Çin Komünist Partisi Jingdezhen Şehri Komitesi Sekreteri Xuemei Hu, kurum amirleri ile bölge halkı katıldı. Program, Çin’in Jingdezhen şehri ve Rize’yi tanıtan video sunumlarının gösterimiyle başladı ve ardından Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin’in konuşmasıyla devam etti.

'Çini, ince ustalığın ifadesidir'

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, çini sanatının taşıdığı kültürel anlamlara dikkat çekerek, “Çini, her ne kadar Çin’de doğmuş olsa da bizim kültürümüzde bu kökenine atıfla çini olarak adlandırılmaktadır. Osmanlı’dan günümüze uzanan sanatın ve ustalığın simgesi haline gelen çini, Türk topraklarında bambaşka anlamlar kazanarak sanatımızın en nadide parçalarından biri olmuştur. Camilerimizin kubbelerinde, mihraplarında ve minberlerinde yer alan çini eserler, bir kültürel birlikteliğin ve ince ustalığın ifadesidir,” dedi.

'İpek Yolu'nun taşıdığı kadim ruh, modern iş birlikleriyle yeniden canlanıyor'

Rahmi Metin, İpek Yolu’nun tarih boyunca yalnızca ticaretin değil, bilgi, sanat ve geleneklerin aktarımında da önemli bir kültürel damar olduğunu vurgulayarak, “Bugün İpek Yolu’nun taşıdığı o kadim ruh, modern iş birlikleriyle yeniden canlanıyor; Jingdezhen gibi köklü bir şehirle Rize’nin buluşması, bu tarihi mirasın çağdaş bir yansımasıdır. Turizm firmalarımız arasında imzalanacak stratejik iş birlikleri, yalnızca ekonomik büyümeye değil, kültürel ilişkilerin güçlenmesine de katkı sağlayacaktır,” dedi.

Jingdezhen, porselenin başkentidir

Programın ikinci konuşmasını Çin Komünist Partisi Jingdezhen Şehri Komitesi Sekreteri Xuemei Hu yaptı. Hu Xuemei, konuşmasında şunları söyledi:

“Yüzlerce yıl önce zarif Jingdezhen porselenleri Kadim İpek Yolu aracılığıyla Türkiye’ye ulaştı ve Osmanlı sarayının beğenisini kazandı. Bugün, dağları ve denizleri aşarak, porselen ve çayı bir araya getiren ‘Çay ve Dünya – İpek Yolu porselen yolculuğu’ adlı kültürel değişim etkinliğini büyük bir coşkuyla düzenliyoruz. Jingdezhen, dünyanın dört bir yanında tanınan bir uluslararası porselen başkentidir. Deniz İpek Yolu’nun önemli başlangıç noktalarından biri ve ana tedarik merkezidir. UNESCO tarafından ‘Dünya El Sanatları ve Halk Sanatları Şehri’ unvanıyla onurlandırılmıştır. Jingdezhen porseleni, Çin’in dünyaya açılan kültürel bir simgesi, dünyanın Çin’i tanıdığı önemli bir pencere olmuştur.” dedi.

'72 ülkede 180 şehirle kurulan dostane ilişkileri daha da pekiştireceğiz'

Konuşmasının devamında Xuemei Hu, etkinliğin uluslararası iş birliklerine ve Çin’in kültürel vizyonuna katkı sağlayacağına vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Bugünkü etkinliğin, Kuşak ve Yol güzergâhındaki şehirlerle iş birliğini daha da derinleştireceğine ve 72 ülkede 180 şehirle kurulan dostane ilişkileri daha da pekiştireceğine inanıyorum. Gelecekte de Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in kültür ve vizyonunu rehber edinerek, Çin’in hikayesini daha iyi anlatacak; küçük harfle yazılan ‘china’ (porselen) ile büyük harfle yazılan ‘China’ (Çin) kültürel özgüvenin hikayesini dünyaya aktaracağız. ‘Bin yıllık porselen başkenti’ unvanını daha da parlatarak taşımaya devam edeceğiz.”

'Binlerce kilometreye rağmen İpek Yolu bizi birbirimize bağlamıştır'

Programda bir diğer konuşmayı Çin’in Türkiye Büyükelçisi Jiang Xuebin yaptı. Jiang Xuebin, konuşmasının ilk bölümünde İpek Yolu’nun tarihsel rolüne ve Çin-Türkiye ilişkilerine değinerek şunları söyledi:

“Çin ve Türkiye, köklü tarihe ve parlak medeniyetlere sahip iki ülkedir. Aramızda bulunan binlerce kilometre mesafeye rağmen tarihi binlerce yıl öncesine uzanan kadim İpek Yolu bizi birbirimize bağlamıştır. Bu yol önemli mallar olan çay ve porselen, geçen binlerce yılda gelişim ve değişimden geçip sadece Çin ve Türkiye’nin canlı ve ekonomik ticari ilişkilerine tanıklık etmemiş, aynı zamanda iki ülkenin kültürlerinin kaynaşması sonucu doğan parlak inciler ve iki ülkenin dünyanın dikkatini üzerine çeken şık kültürel kartvizitleri haline gelmiştir.

Tarih bugüne ışık tutar. İpek yolu ruhunu devam ettirip yayarak yeni dönemde işbirliğiyle ortak kazanç, refah ve kalkınmaya giden yeni bir yol inşa etmek amacıyla 12 yıl önce, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Kuşak ve Yol Girişimi’ni ortaya koymuştur. Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’nin Orta Koridor Planı’yla derinlemesine uyumlaştırılması çerçevesinde, iki ülkenin ekonomi, ticaret ve altyapı gibi alanlarındaki işbirliği sürekli olarak derinleşmekte, kültürel ve yerel bazdaki ilişkiler de verimli sonuçlar vermektedir.”

'Çaysız sohbet aysız gökyüzüne benzer'

Konuşmasının devamında Jiang Xuebin, çay ve porselen kültürü üzerinden iki ülkenin değerlerine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“İnsanın doğayla uyumu”, “Uyumun pahası biçilemez”, ve “Alçak gönüllülük ve nezaket” gibi değerleri içinde barındıran Çin çay kültürü, Çin medeniyetinin önemli bir taşıyıcısıdır. Çay, Türk kültüründe de vazgeçilmez bir yere sahiptir. Türk çayı, sıcakkanlılık, misafirperverlik, samimiyet, sevgi ve saygının sembolüdür. Nitekim bir Türk atasözünün dediği gibi “Çaysız sohbet aysız gökyüzüne benzer”. Çin uygarlığının ihtişamını yansıtan ve Çin halkının bilgeliğini ve ustalığını barındıran porselen Çin’in hazinesidir.

Son yıllarda Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın stratejik liderliğinde, Çin ve Türkiye ilişkileri olumlu gelişme eğilimini korumakta, her alandaki somut işbirliğimiz sürekli olarak genişlemektedir. Kültürel ve yerel düzeydeki münasebetlerde ilişkilerimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Rize ve Jingdezhen olmak üzere her iki ülkeden daha fazla eyalet ve şehirlerin ilişkilerini daha da sıkılaştırmasını, değişimlerini artırmasını, işbirliği potansiyellerini derinlemesine keşfetmesini ve ekonomi, ticaret, kültür, turizm, eğitim ve bilim ve teknoloji gibi alanlarda karşılıklı yarara dayalı işbirliğini geliştirmesini içtenlikle temenni ediyorum.

Çin ve Türkiye’nin yerel düzeydeki temas ve işbirliği, sadece yerel ekonomik kalkınmaya somut faydalar sağlamakla kalmaz, aynı zamanda iki ülke halkının gönüllerini birbirine daha da yaklaştırır ve böylelikle Çin-Türkiye stratejik işbirliği ilişkilerini üst seviyeye taşımasına bitmeyen güç katar. Çin ve Türkiye’nin ortaklaşa değerlendirmesiyle ve iki ülkenin müreffeh eliyle güzel yarınlar inşa etmek üzere hep birlikte çaba gösterelim!”

'Kültürel bağlarımızı güçlendirmek için bir aradayız'

Rize Valisi İhsan Selim Baydaş'da, etkinlik kapsamında bir konuşma yaptı. Baydaş, iki ülke arasındaki kültürel yakınlaşmaya ve Jingdezhen’in Rize’de ağırlanmasından duyulan memnuniyete dikkat çekerek şöyle dedi:

“Rize olarak, Çin’in kültürel anlamda büyük öneme sahip şehri Jingdezhen’i ilimizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. ‘Çayın Ahengi, İpek Yolu Porselen Yolculuğu’ temasıyla düzenlenen bu kültür ve turizm tanıtım etkinliği vesilesiyle, iki ülkenin ortak değerlerini tanıtmak, kültürel bağlarımızı daha da güçlendirmek üzere bir aradayız.”

'Her yudum, geçmişten gelen bir geleneği bugün de yaşatır'

Vali Baydaş, çay ve porselenin buluştuğu estetik anlayışı vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynı zamanda Türk kültüründe porselenin varlığı, demleme çay kültürüne ayrı bir değer katmaktadır. İncelikle işlenmiş bir fincanda çay sunmak sadece bir içecek değil; estetik, zarafet ve paylaşımın bir simgesi olarak öne çıkar. Çin’in köklü çay kültürüyle birleşen bu değer, ortak kültürel olarak birbirimize daha da yakınlaşmamıza katkı sunmaktadır. İnce belli cam çay bardağı, çayın rengini en güzel yansıtan, sıcaklığını ideal biçimde sunan özel bir formdur. Her yudum, hem damakta bir iz bırakır hem de geçmişten gelen bir geleneği bugünde yaşatır.

Bugün burada bulunduğumuz mekân, Rize Ticaret Borsamız tarafından şehrimize kazandırılmış ve çayın her çeşidinin sergilendiği müstesna bir mekândır. Özellikle bizim kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan ince belli çay bardağı formuyla binanın içindeki sergi alanı ile ilimizle simgeleşmiştir.”

Program, iki ülkenin halk danslarıyla sürdü. Çinli ekip, porselen enstrümanlar eşliğinde “Büyülü Porselen Ezgisi” temalı etkileyici bir performans sergiledi.

Çinli ekibin gösterisinin ardından, Rize’ye özgü horon gösterisiyle program devam etti.

Gösterilerin ardından, Rizem Turizm Derneği ile Jingdezhen Ametist Uluslararası Seyahat Hizmetleri arasında iş birliği anlaşması imzalandı.

Etkinlik, protokol üyelerinin katılımıyla çekilen toplu fotoğrafla devam etti.

Fotoğraf çekiminin ardından, Çin’in Türkiye Büyükelçisi Jiang Xuebin ve Çin Komünist Partisi Jingdezhen Şehri Komitesi Sekreteri Xuemei Hu’ye hediyeler sunuldu. Daha sonra stantlar gezildi, porselen ve çay ürünleri incelendi. Program, stant ziyaretlerinin ardından sona erdi.