Sunak, ismini açıklamadığı havalimanından ticari uçuşlarla Ruanda'ya sınır dışı edilecek düzensiz göçmenler için rezervasyon yapıldığını kaydetti.
"Hiçbir yabancı mahkeme bizi durduramaz" diyen Sunak, Ruanda hükümetinin de yasal düzenlemeler yaptığını ve İngiltere'den gelecek göçmenler için hazır olduğunu dile getirdi.
‘İşçi Partili Lordlar engellemeseydi süreç haftalar önce başlayacaktı’
Planın engellenmemesi ve sekteye uğramaması için, ‘operasyonel nedenlerle’ detaylarını paylaşmayacağını söyleyen Sunak, "İlk uçak 10 ila 12 hafta içinde kalkacak. Tabii ki bu bizim istediğimizden daha geç ancak İşçi Partili Lordlar, haftalardır uçakların kalkışını durdurmak için tasarıyı engellemeye çalışmasalardı bu süreç haftalar önce başlayacaktı" değerlendirmesini yaptı.
Yaz boyunca her ay Ruanda uçaklarının kalkacağını belirten Sunak, Manş Denizi üzerinden gelen düzensiz göç durana kadar Ruanda Planı'nın yürürlükte kalacağını ifade etti.
Sunak, Manş Denizi'nde faaliyetler yürüten insan kaçakçılarının denize uygun olmayan botlarla insanların hayatını tehlikeye attığını belirterek, 2024 yılında biri 7 yaşında kız çocuğu olmak üzere 9 kişinin öldüğünü söyledi.
Düzensiz göçü engellemek için Fransa ve Arnavutluk'la yapılan anlaşmaları da hatırlatan Sunak, geçen yıl düzensiz göçün üçte bir oranında azaldığını kaydetti.
Sunak, göçmen kaçakçılarının gözünü Vietnamlı göçmenlere çevirdiğini de vurgulayarak, Arnavutluk'la yapılan anlaşmanın bir benzerinin Vietnam'la yapılarak bu ülkeden gelen düzensiz göçün önüne geçileceğini söyledi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisini eleştiren Sunak, "İşçi Partisinin planı yok. Onlar olsaydı ne anlaşma olurdu ne tasarı olurdu ne de Ruanda uçuşları olurdu. Öncelikleri düzensiz göçü durdurup göçmenleri sınır dışı etmek değil. Başaracakları tek bir şey, insan kaçakçılarına yasa dışı ticaretlerini sürdürebilecekleri mesajını iletmek olurdu" dedi.
‘Ulusal güvenliğimiz ile bir yabancı mahkemeye üyelik söz konusu olunca güvenliğimizi öncelerim’
Toplantıda gazetecilerin geçmişte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Ruanda uçuşlarını durdurduğu ve uçuşların tekrar başlamasının AİHM'den çıkmak anlamına gelip gelmediği sorusunu yanıtlayan Sunak, şunları kaydetti:"Uluslararası sorumluluklarımıza uygun davrandığımız konusunda kendimize güveniyoruz ancak bizler makul insanlarız ve mantıklı işler yapmaya çalışıyoruz. Benim ve Britanya halkının sabrı tükeniyor. Parlamento, bu tasarıyı geçirerek Ruanda'nın güvenli olduğuna karar verecek. İngiltere'de Yüksek Mahkeme tarafından öne sürülen endişeleri giderecek adımları attık. Şimdi Ruanda uçaklarının kalkma zamanı. Yabancı bir mahkemenin uçakları kaldırmamızı engellemesine ve bizi uçuşa devam kararımızdan geri döndürmesine izin vermeyeceğim."
Sunak, "Ulusal güvenliğimiz ve sınırlarımızın güvenliği ile bir yabancı mahkemeye üyelik söz konusu olduğunda tabii ki ulusal güvenliğimizi öncelerim" dedi.
Ruanda'nın da bu süreçte İngiltere'den gelen düzensiz göçmenlerin ağırlanması için hazırlandığını anlatan Sunak, avukatlar, hakimler ve sığınma taleplerini çözüme bağlayan memurların eğitildiğini kaydetti.
Sunak, geçen hafta Londra'da Gazze'de ateşkes çağrısıyla yapılan yürüyüş esnasında Yahudi bir vatandaş ile bir polis memuru arasında yaşanan tartışmaya ilişkin soruyu da yanıtladı.
Başbakan Sunak, bir polis memurunun başında Yahudilerin taktığı kipayla Gazze'ye destek eylemcilerinin arasından geçmek isteyen vatandaşa ‘Açıkça Yahudi olması’ nedeniyle izin vermemesinden dolayı Londra Metropolitan Polis teşkilatının özür dilediğini hatırlattı.
Yaşananların yanlış olduğunu belirten Sunak, istifası istenen Metropolitan Polis Teşkilatı Müdürü Mark Rowley'e güveninin tam olduğunu söyledi.
Sunak, İçişleri Bakanı James Cleverly'nin bugün Rowley'le görüşeceğini de sözlerine ekledi.
DÜNYA HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN