Dünya

Pakistan, Malezya ve Maldivler Filistinlilere desteğini yineledi

Pakistan, Malezya ve Maldivler, 29 Kasım Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü vesilesiyle Filistin halkına destek mesajları yayımladı.

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve Başbakan Şahbaz Şerif, 29 Kasım Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü münasebetiyle yazılı açıklama yaptı.

Zerdari, mesajında özgürlük, onur ve adalet için verdikleri haklı mücadelede Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

Bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması gerektiğini belirten Zerdari, dünyanın İsrail'in soykırımına tanık olmaya devam ettiğini kaydetti.

Zerdari, "Pakistan bu saldırgan eylemleri şiddetle kınıyor ve uluslararası toplumu Filistin halkına yapılan soykırımı sona erdirmek için acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmeye çağırıyor." ifadesini kullandı.

Başbakan Şerif de açıklamasında, Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini belirtti.

Şerif, uluslararası toplumu İsrail'in Filistin'deki vahşetini derhal durdurmak için kararlı adımlar atmaya çağırdı.

Filistin halkının özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkı için verdiği meşru mücadeleyi kararlılıkla desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Şerif, İsrail'in saldırılarını başlattığı Ekim 2023'ten bu yana geçen sürenin Filistin tarihindeki en karanlık dönem olduğunu aktardı.

Malezya Dışişleri Bakanlığı'nın X hesabından 29 Kasım Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü'ne ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Malezya, Filistin ve halkıyla kararlı bir şekilde dayanışma içindedir. Nehirden denize, Filistin özgür olacak!" ifadelerine yer verildi.

Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu da 29 Kasım Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü münasebetiyle X'ten yaptığı paylaşımda, Maldivler halkının Filistin'e karşı hissettiği derin bağı vurgulayarak "Her Maldivli için Filistin'in mücadelesi kendi mücadelemizdir." dedi.

Uluslararası toplumu birleşmeye, siyasi ve ekonomik gücünü kullanarak İsrail'in işgaline son vermesini talep etmeye ve savaş suçlarından sorumlu olanları hesap vermeye çağıran Muizzu, "Kalıcı bir çözümün ancak 1967 öncesi sınırlara dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.