CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili sözlerini eleştirdi. Özel, “HÜDA PAR, ilk dört madde gitsin derken siz böyle kaçak güreşi yarım ağızda söyleyen sorulara cevap vermezken, sizin yerinize kim konuşuyor? Sizin yerinize Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş konuşuyor. Dün çıkmış demiş ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti milleti ve ülkesiyle bölünmez bütündür lafı yanlıştır. Devlet değil, millet esastır. Görünüşte entellektüel bir tartışma başlatacak. Platon'un devleti yücelten tanımıyla, milleti yücelten tanımlar, anlayış tartıştırılacak, bir yandan ümmetçilik yaptıklarını yıllardır örtecekler. Millet üzerinden devleti tartışmaya açacaklar. Ama buradan son sözü Marmaris'ten şöyle söylemek isterim. Biz Anayasa’yı okuduğumuzda okuduğumuzdan şunu anlıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Nokta. Tartışılamaz. Numan Bey'in birileri için açmaya çalıştığı yolu, birilerinin yol açılsın diye Numan Bey'i nasıl yola sürdüklerini, öne sürdüklerini görüyoruz. Ama bu Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmak için kurulmuş bir oyundur. Biz Anayasa'nın dört maddesine, her bir kelimesine, her bir satırına, her bir cümlesine her bir noktasına bağlıyız, tartıştırmayız, tartışanın alnını karışlarız. Nokta” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla'da Marmaris Belediyesi Halk Cafe açılışına katıldı. Burada konuşan Özgür Özel, genç siyasetçilere büyük önem verdiğini belirterek, “Hem kadınlara hem gençlere çok önem veriyoruz. Marmaris'te ve Muğla'da genç, güçlü bir ekibimiz var. Tecrübelilerle gençlerin birlikte olması kadar önemli bir iş yok ama bu partinin bir şekilde gençlere alan açması, kadın siyasetçilere alan açması ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yıllar önce yaptığını savunması lazım. Buna destek veren bütün Marmarislilere, bütün seçmenlere yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
"Bunu bugün değil 20 yıldır yapıyorlar"
CHP Genel Başkanı Özel, şunları söyledi:
"96-97 bin nüfusu olan Marmaris, yazın 1 milyon. Bu çok büyük bir güçlük. Çünkü normal şartlarda artık kış nüfusu ya da kapandık evde saydık. Ya da nüfusa dayalı kayıt sisteminden baktık. İkametini alanlar üzerinden buraya devletin ödenek yollaması. İller Bankası payı yollaması kadar yanlış bir şey yok. Şu anda Marmaris'in nüfusunu dijital olarak baz istasyonları üzerinden, uydu görüntüleri üzerinden, su tüketimi üzerinden neredeyse yüzde yarım hata payıyla tespit edebiliyorsunuz. Yaz ortalaması 1 milyon olan bu kente, 96 bin kişiye göre ödenek yollamak aslında bu kenti siyasi tercihinden dolayı cezalandırmaktan başka bir şey değil. Bugün tabii ki artık öyle değiliz. Ama iktidarın bakış açısıyla, at gözlüğüyle, bütün sahiller, Cumhuriyet Halk Partisi'nde olduğu için buraya ne kadar az para yollarsak o kadar belediyeleri zorlanır, o kadar hizmetler aksar. Biz de bu işten avantaj elde ederiz diye düşünüyorlar. Bunu bugün değil 20 yıldır yapıyorlar. Ama insanlar neyin doğru neyin yanlış olduğunu imkan dahilinde neyin yapılabildiğini, neyi yapılamadığını bir şey aksıyorsa onun esas sebebinin ne olduğunu bilecek kadar konuya hakimler.
"Bunlar kabul edilecek işler değil"
Muğla'da kıyılarda Cumhuriyet Halk Partili belediyeler var diye MUÇEV diye bir vakıf kuranlar, Muğla'nın faillerini, Muğla'nın kıyı kenar şeridini MUÇEV eliyle yandaşlara peşkeş çekenlerin de neler yaptığını, hangi kusurları onların işlediğini biliyoruz. Türkiye'de geçtiğimiz yıllarda kanunlaşan bir tüm turistlerden alınan vergi var. Geliyorlar ve Türkiye'ye geldikleri için bir para kesiliyor. Bu verginin tamamı bütün dünyada o şehrin belediyesine, o şehrin hizmetine aktarılırken maalesef Türkiye'de bu verginin de tamamı merkezi yönetim tarafından alınıyor. Yani normalde desteklenmesi gereken buraları cefayı çekiyor, turisti yerli, yabancı ağırlıyor. O turistin verdiği vergiyi bile maalesef merkezi iktidar çekip alıyor. Bunlar kabul edilecek işler değil. Çok yakında hızla iktidara geldiğimizde düzelteceğimiz işler.
"Halkın gösterdiği direnç ve direnişe ellerinizden gelen desteği fazlasını veriniz"
Temmuz 2021'de Marmaris büyük bir yangınla karşılaştı. Hepimizin yüreği yandı. Türkiye'nin ciğerleri yandı. Bu yangında 9 bin 52 hektarlık ormanlık alanı kaybettik. Maalesef o günlerde bu yangınların söndürülmesinde zafiyet gösterenler. 'Neden uçak yok’ deyince ‘bu coğrafyaya uçak lazım değil, helikopter lazım' diyenler apar topar uçak kiraladılar. Bir sonraki yıllarda uçak ihaleleri yaptılar ama üzerilerinde düşeni tam olarak yapmadıkları için bizim Cumhuriyet Halk Partisi'nin dayanışma tekliflerini ellerinin tersiyle ittikleri için, İstanbul Büyükşehir'in bununla mücadele için mevcut olan uçaklarını, helikopterlerini vaktiyle sattıkları 'bu iş tek elden yönetilecek' dedikleri için çok önemli kayıplar verdik. O günlerde Marmaris'e ormanlara sahip çıkmaya çalışan kendinden olmayan herkesi düşman ilan ettiler ama bugün görüyoruz ki o gün kaybettiğimiz alanları imara açmaya çalışıyorlar. Denizin kenarına adeta beton kaleler inşa ettiriyorlar. Ben SİMPAŞ meselesinde Acar Ünlü'nün hiç olmazsa inşaat yasağı döneminde ortaya koyduğu ve tüm Türkiye'ye gösterdiği irade için kendisini kutluyorum. Gerek SİMPAŞ'ta, gerek diğer kent suçlarına karşı Kent Konseyi'nin mücadelesinin sonuna kadar arkasındayız. Tüm örgütümüze kent suçlarına karşı kim direniyorsa onlarla birlikte mücadele etmenin en önemli vatandaşlık görevi olduğunu hatırlatıyorum. Elinizdeki imkanlar dahilinde belediye başkanlarımız, büyükşehir belediye başkanımız bu kent suçlarıyla mücadelede yetkinizin son sınırına kadar mücadele ediniz. Halkın gösterdiği direnç ve direnişe ellerinizden gelen desteği fazlasını veriniz. Hepinizden beklentimiz budur.
"Kafe açılışından çok bir tür mitinge dönmüş"
Beni buraya Halk Kafe açmak üzere davet ettiler. Ben sandım ki böyle bir kafenin önüne bir tane kırmızı kurdele gerilecek. Keserken de bir iki cümle edeceğiz. Bir grup o kafenin çalışanına ve bizimle birlikte olanlara bir iki cümle söyleyeceğiz. Ama gördüğüm o ki bu bir kafe açılışından çok bir tür mitinge dönmüş. Burayı mitinge çeviren her birinize teşekkür ediyorum. Tabii Marmaris'i uzun yıllardır sosyal demokratlar yönetiyor. Halk Kafelerden ilkini de önceki dönem başkanımız Mehmet Oktay başlatmıştı 2001 yılında 19 Mayıs Meydanı’nda açılmıştı. 2023'te Saman İskelesi’nde Halk Büfe adıyla ikinci bir mekan oluşturuldu. Şimdi Halk Kafe'yi burada Abdi İpekçi Parkı'nda hep birlikte açıyoruz. Bu mekanlar çok daha uygun fiyata çay, kahve, soğuk içecek, simit, poğaça, börek, kurabiye, kek pasta gibi ürünleri halkımıza özellikle de her şeyin ateş pahası olduğu, yabancı turiste göre ayarlandığı bu tip kentlerin kendi sakinlerine, emeklilerine, emekçilerine tayinle gelmiş aynı maaşı alan ama çok yüksek ev kiralarıyla muhatap olan öğretmenlerimize, polislerimize, tüm devlet memurlarımıza önemli katkılar sağlayan bu güzel coğrafyadan yararlanmak bir çayını, kahvesini alıp bu güzel deniz kenarında içmek için illa uluslararası zincirlerin olduğu yerde insanların oturmak zorunda olmadığını gösteren emeklisine, emekçisine, memuruna, gencine sahip çıkan sosyal belediyecilik anlayışına çok uygun yaklaşımlar bunun için geçmişte ve bugün emek veren belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi yürekten kutluyorum, artarak devam etmesini bekliyorum.
"Genel Başkanınız Özgür Özel, Marmaris'in emrindedir"
Marmaris'imizin yapısal sorunları var, yönetsel sorunları var. Acar, bu görevi üstlendiğinde, talip olduğunda kendisine sordum. 'Nasıl yapacaksınız' dedim. Dedi ki ‘Bütün sorunları çözelim ama hepsini hemen çözemeyiz. Onun için de önceliklendirme yapacağız. Ben mühendis birisiyim. Ölçmeyle, değerlendirmeyle bir önceliklendirme yapacağım' dedi. Bir anket yaptırmış ve bunun için en önemli sorun önce trafik sonra temizlik çıkmış. Trafik meselesinde büyükşehirle birlikte çalışıyorlar. Büyükşehirin trafik master planındaki yaptığı hazırlıklar ki bugün birazdan Muğla'ya geçeceğiz ve Muğla Planlama Ajansı'nın yani Muğla'ya ne hizmet gelecekse onu genel iktidarın baskıları bir yana Cumhuriyet Halk Partisi'nin Muğla'daki iktidarının kendi belediyeleriyle uyum halinde. Ayrıca Ege Planlama Ajansı'yla bağlantılı. İstanbul Planlama Ajansı ki tüm Marmara'ya hizmet vermeye başladı. Onlarla dayanışarak sosyal demokrat belediyecilerin oluşturduğu yapı olan SODEM'le iş birliği halinde. SODEMSEN'le yoğun bir şekilde projelerini ortaklaştırarak, Türkiye Belediyeler Birliği'yle başkanlığını yaptığı Sayın Ahmet Aras'ın Kıyı Ege Belediyeler Birliği'yle, Tarihi Kentler Belediyeler Birliği'yle birlikte Marmaris'e, Muğla'ya en iyi hizmeti, en doğru kaynağı, en ucuz krediyi, en doğru yatırımları nasıl getirebiliriz? Kendi imkanlarımızı halkın talepleri öncelikle doğrultusunda nasıl seferber edebiliriz? Bunların çalışmalarını hep beraber yapıyoruz. Şu sorunun da çok önemli adımlar atıldı. Çok daha iyileri yapılıyor. Trafik sorununda, trafik master planında önemli bir çalışma var. Yıl içinde çok büyük bir rahatlık olacak ve sorunun kalıcı çözümü için hep birlikte çalışıyorlar. Temizlik konusunda 28 araç kazandırıldı. Çok sayıda personelle birlikte çok görülür bir iyileşme var. Bunu arttırarak sürdüreceğiz. Marmaris'in bu konudaki taleplerinde hem Muğla Büyükşehir Belediyesi hem Türkiye Belediyeler Birliği ve hepsi içinde Genel Başkanınız Özgür Özel, Marmaris'in emrindedir. Bunu böyle bilin.
"Cumhuriyet Halk Partili belediyeler altı ayda 77 kreş açtı"
Bin 200'den fazla aileye sosyal destek yardımında bulunuluyor. İlçedeki okullarda bakım onarımlar yapıldı. Bahçeler düzenlendi. Türkiye'deki okullardaki hijyen ve temizlik sorunu yazdan yapılan müdahaleyle Marmaris'teki okullarda yaşanmadı. Halen daha da hangi okulun bir ihtiyacı varsa Marmaris Belediyemiz temizlik için, hijyen için burada kapısı açık. Okul müdürlerinin telefonuna telefonumuz açık. İlçemizin eğitimden sorumlu ilçe yönetimimizdeki arkadaşlarımız okulları talimatımıza ziyaret ediyorlar. Bir eksiklik varsa oradayız. Ayrıca kapalı pazar yerinin sıcaklık sorununa karşı vantilatörlerin takıldığını, soğuk hava üfleyen, soğuk buhar üfleyen sistemlerin yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Yat limanı bölgesindeki esnafın eşya taşıyabilmesi için 24 saat çalışan elektrikli araçlar hizmete sokulmuş, çocukların oynayabilmesi için mahallelerin her birine parklar planlanmış. 1997 yılında İsrail'in Aşkelon Belediyesi’yle yapılan mutabakat dondurulmuştu. Bizim kardeşimiz Filistinlilere bu mezalim sürdükçe o donmuştu. Bakıldı ki İsrail'in vazgeçeceği yok. O protokolde iptal edilerek Filistin'le duygularını gösteren belediye meclisimizi de tüm siyasi partilerden, üyelerinin hepsini de ayrı ayrı kutluyorum, oy birliğiyle verilen bu karar için. Biz Kent Lokantalarını Türkiye'ye kazandırdık. 26 ilde 57'ncisini geçen gün açtık. Kreşler, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler altı ayda 77 kreş açtı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2024 Ekim itibarıyla Türkiye'nin tüm belediyelerinde 653 kreşi var. Bu çok önemli bir rakamdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak belediyelerimizin genel iktidarın yapmadığı, eksik bıraktığı, aksak bıraktığı işler ve geride bıraktıklarıyla da doğrudan ilgilendiğimizi bir şekilde hatırlatmak isterim.
"CHP iktidarı kadınların ve gençlerin dönemi olacaktır"
18 bakanı var. 17'si bakan. Biri cumhurbaşkanı yardımcısı. 18 kişi. Toplumun yarısı kadın, yarısı erkek. Ne beklersin? Kadınların orada eşit temsili. Bir tane kadın Bakanı var Sayın Erdoğan'ın. O da aileden sorumlu. Yani diyor ki; kadının yeri evidir, ailesidir, Bakan bile olsa aileden anlar, başka bir şeyden anlamaz. 'Dış politikadan anlamaz, ekonomiden anlamaz kadınlar' diyor. 'Kadınlar iç siyasete karışmasın' diyor. 'Güvenlik onların işi değil. Kültür sanata bakmasınlar. Hele hele milli savunma kadının ne işi var canım bu işlerde' diyor. Bizim de gölge kabinemiz var. Tam bu 18 pozisyona karşı 9 kadın, 9 erkek Bakanımız var. Türkiye'nin bütün kadınları görsün ve bilsin ki nasıl Avrupa Birliği'nin kelli felli ülkeleri şimdi onlardan 40 yıl önce birinci Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk kadına 40 yıl önce seçme seçilme olanağını tanıdıysa bu parti iktidara geldiğinde bakanlarıyla, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla kadının eşit temsili için gereken her şeyi yapacaktır. Son kurultayımızda üç adımlı değişiklikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin eşit temsil yolculuğunu en önemli adımını attık. İki kongre sonra yapılacak üçüncü kurultayda yüzde elli elli. Bir öncekinde 45, bir öncekinde yüzde 40 olmak üzere. Tüm kadınların CHP'deki siyasetin de önünü açıyoruz. Bütün kadınlara, bütün gençlere sesleniyorum ve diyorum ki; CHP'ye gelin. Kaydolun, kaydolamıyor bile olsanız Cumhuriyet Halk Partisi siyasetine bir yanından dahil olun, destek olun ve bu partide görevlere talip olun. Emin olun; nasıl birinci yüzyılın ilk on beş yılı Türkiye'de kadını ve gençleri Türkiye siyasetine kattıysa ikinci yüzyılın ilk 20 yılındaki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı kadınların ve gençlerin dönemi olacaktır. Sizleri partimize bekliyoruz.
"İstanbul Sözleşmesi'ne derhal geri dönülmesi çağrısını yapıyoruz"
Marmaris'e seçimlerden hemen birkaç gün önce gelmiş ve Marmarislilerle hastaydım, yorgundum ve demiştim ki; yağmur altında, açık açık konuşmaya geldim. O gün demiştim ki; ey Marmarisliler, bakın eğer ki Acar Ünlü'ye oy verirseniz Cumhuriyet Halk Partisi kazanır. Acar Ünlü'nün dışında herhangi birine oy verirseniz AK Parti kazanır. Türkiye'yi seven, Marmaris'i sevenler, sözümü dinleyin ve beni mahcup etmeyin. Bu ifadem üzerine yapılan bütün anketleri ters yüz eden büyük bir başarıyla Acar'ı seçen, büyükşehirde Ahmet Aras'ı seçen ve benim ricamı kırmayarak partisine, Marmaris'e Ve Türkiye'ye sahip çıkan tüm seçmenlere Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak yürekten teşekkür etmeye geldim. O gün Marmara ittifakını çağırdık. Marmaris ittifakına çağırdık gelenleri. Tüm sosyal demokratlara, muhafazakar demokratlara, milliyetçi demokratlara, Kürt demokratlara bu ülkenin vatanına, bu ülkenin toprağına, bayrağına ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygılı tüm demokratlara diyorum ki; siz Türkiye ittifakısınız. Marmaris'i siz kazandınız. Türkiye'de 47 yıl sonra bu partiyi birinci parti siz yaptınız. Şimdi emin adımlarla iktidara siz yürüyorsunuz. Ben Türkiye ittifakına güveniyorum. Türkiye ittifakına inanıyorum. Önümüzdeki seçimleri kazanacağımıza yürekten inanıyorum.
Biz, Türkiye ittifakı olarak bayrağı tartışmayız. Vatanın bölünmez bütünlüğünü tartışmayız. Anayasa’nın ilk dört maddesini asla tartışmayız. Maalesef her sözünü unutan, emekliye verdiği sözü tutmayan, asgari ücretliye verdiği sözü tutmayan, çiftçiye, esnafa verdiği sözü tutmayan Recep Tayyip Erdoğan, maalesef ve maalesef sadece ve sadece Hizbullah’aın siyasi uzantısına verdiği sözü tutmaktadır. HÜDA PAR'a verdiği sözü tutmaktadır. Maalesef ve maalesef, İstanbul Sözleşmesi'nden o yüzden çıkmıştır. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kadınların ve gençlerin, çocukların arkasından çekmiştir. Bunu kabul etmiyoruz. Marmaris'ten bir kez daha İstanbul Sözleşmesi'ne derhal geri dönülmesi çağrısını yapıyoruz.
"Tartıştırmayız, tartışanın alnını karışlarız"
Bu HÜDA PAR 'Anayasanın ilk dört maddesi değişsin' diyor. Soruyorum. 'Tayyip Bey ne diyorsun? Sorunumuz yok.' Ey Devlet Bahçeli kimler kimlerle beraber ne diyorsun? Sus pus. 'Bize bu soruyu kimse sormasın.' Peki HÜDA PAR, ilk dört madde gitsin derken siz böyle kaçak güreşi yarım ağızda söyleyen sorulara cevap vermezken, sizin yerinize kim konuşuyor? Sizin yerinize Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş konuşuyor. Dün çıkmış demiş ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti milleti ve ülkesiyle bölünmez bütündür lafı yanlıştır. Devlet değil, millet esastır. Görünüşte entellektüel bir tartışma başlatacak. Platon'un devleti yücelten tanımıyla, milleti yücelten tanımlar, anlayış tartıştırılacak. Bir yandan ümmetçilik yaptıklarını yıllardır örtecekler. Millet üzerinden devleti tartışmaya açacaklar. Ama buradan son sözü Marmaris'ten şöyle söylemek isterim. Biz Anayasa’yı okuduğumuzda okuduğumuzdan şunu anlıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Nokta. Tartışılamaz. Numan Bey'in birileri için açmaya çalıştığı yolu, birilerinin yol açılsın diye Numan Bey'i nasıl yola sürdüklerini, öne sürdüklerini görüyoruz. Ama bu Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmak için kurulmuş bir oyundur. Biz anayasanın dört maddesine, her bir kelimesine, her bir satırına, her bir cümlesine her bir noktasına bağlıyız, tartıştırmayız, tartışanın alnını karışlarız. Nokta.
"Onlar gidince geleceğiz, Marmaris'i tadını o zaman çıkaracağız"
Biz çağırdık. Sandığa geldiniz. Biz istedik. Partinize Marmaris'e, ülkenize sahip çıktınız. Bundan sonra bugün olduğu gibi ne zaman çağırırsanız koşar geliriz. Ama şimdi yolumuz uzun. Çalışacağız, koşturacağız ve bu güzel ülkenin bu güzel şairlerin, yağmalanmaması için bu güzel ormanların yanmaması için, bu güzel gençlerin ülkeyi terk etmemesi için, emeklilerin yıllardır döktükleri gözyaşına, göz nuruna, çürüktükleri dirseğe, akıttıkları alın terine karşı ihanet olmasın. Haklarını alsınlar, emekçiler haklarını alsınlar diye. Çiftçiler, esnaflar artık yeniden mutlu olsunlar diye yapacak çok işimiz var. Onun için şimdi gidiyoruz. Onlar gidince geleceğiz, Marmaris'i tadını o zaman çıkaracağız. Marmaris size emanettir. Başkanıma sizler emanetsiniz. Hepinizi çok seviyorum. Saygıyla selamlıyorum."
"Marmaris'i daha ileri noktalara getirmeye çalışacağız"
Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, "Sevgili Marmarisliler. Hepiniz bir sosyal belediyecilik projemiz olan Halk Kafelerimizden birinin daha açılışına hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz. Sayın Genel Başkanım grup başkan vekili. Ben de ilçe başkanıydım. Kendisiyle makamında sohbet ederken mesleğimi sormuştu. Ben de kendisine endüstri mühendisi olduğumu söylemiştim. 'Senden de iyi çok iyi belediye başkanı olur' dedi. Bugün Sayın Genel Başkanımız o günkü grup başkan vekilimiz bugün genel başkanımız ben de belediye başkanı oldum. İnşallah sizlerin desteğiyle partimizin de desteğiyle bundan sonraki projelerimizde Marmaris'i daha ileri noktalara getirmeye çalışacağız. Bunu hep birlikte yapacağız. Hem Marmaris'imize hem de Muğla'mıza, Ahmet başkanımızın desteğiyle çok büyük projeleri hayata geçireceğiz" dedi.
