Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde özelleştirme kararına karşı yaklaşık 500 maden işçisi dün eylem başlattı. İşçilerin sabah vardiyasıyla yer altına inerek başlattıkları protesto, devam ederken işçilerin eşleri ve destekçileri dışarıda bekliyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki CHP heyeti, santralin önüne giderek işçilere destek verdi. Özel’e; CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ve Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever eşlik etti.

Özel, direniş noktasında şu açıklamayı yaptı:

“Bugün iki aydır özelleştirmeye karşı seslerini duyurmaya çalışan, dünden itibaren de madenden dışarı çıkmayarak büyük bir direniş başlatan madenci arkadaşlarımızla dayanışma içinde olmak üzere buraya geldik. Bugün karşı karşıya olduğumuz durum aslında burada, Nallıhan’da yıllar önce deneyimlenen ve çok kişinin ağzının yandığı bir meselenin tekrarına engel olmak için. Bu maden 1987 yılında açıldı, 2000 yılına kadar devlet tarafından işletildi. O süreçte -biraz önce eşler de söyledi, o günleri bilenler de söylediler- herkes çok mutluydu. 2000 yılında maden özelleştirildi. Özelleştirilince buradaki o sosyal tesislerin, mutlu ailelerin, mutlu maden işçilerinin yerini üretim baskısı altında sürekli çalışan, sürekli çalıştırılan mutsuz madencilere bıraktı. 2020 yılına kadar bu madenden çok paralar kazanıldı ancak bu maden 20 yılın sonunda sözleşme süresi bittiği için devlete geri döndü. O günden itibaren de Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) bir iştiraki olan Kömür İşletmeleri A.Ş. (KİAŞ) tarafından işletiliyor.

“Bir hediye paketi eksik. Bu şartlarda bu madeni satarsan tabi 17 kişi koşar ve birbiriyle yarışır almak için”

Şimdi yeniden özelleştirilmek isteniyor, 4 Aralık günü yeniden satılmak isteniyor. 4 Aralık günü bu madeni almak için 17 şirket dosya aldı. Yani 17 şirketin iştahını kabartan bir yer burası. Bu 17 şirketten biri burayı alacak. Kuvvetle muhtemeldir ki kimin alacağını birileri biliyor. O alan kişi burayı TL üzerinden yılda bir ödemeyle altı taksitte ödeyecek. Biz birileri köprü yaptığında onlara hem geçiş garantisi veriyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Dolarla, euro ile ödüyor. Yetmiyor; doların, euro’nun ABD’deki, İngiltere’deki enflasyonunu da üstüne katıp ödüyor. Biz bir şey satınca ‘peşin fiyatına altı taksit, Türk parası üzerinden.’ Çıkacak kömür garanti. Kömürle elektrik üretilecek. Elektriğin devlet tarafından alınacağı da garanti. Bir hediye paketi eksik. Bir de hediye paketi yapsaydınız. Bu şartlarda bu madeni satarsan tabii 17 kişi koşar ve birbiriyle yarışır almak için. Burası bu kadar karlıyken sen bunu niye satıyorsun? Bakın madencilerin her biri diyor ki ‘Özelleştirmeden sonra işten çıkarmalar geliyor. Özelleştirmeden sonra üretim baskısı geliyor. İş güvenliğiyle ilgili kaygılar oluyor.’

“Emekten yana olan herkesin bu mücadeleye destek olması sorumluluğu vardır”

Ben Soma’dan, maden ocağından geliyorum. Ben Soma’da 301 işçi ölmeden önce ocaktaydım. O Meclis’in kürsüsünde dedim ki ‘Burada kötü bir şey olacak. El koyalım.’ Çünkü üretim baskısı vardı. Madenler devletin Anayasa’ya göre. Satamazsın. ‘Satmıyorum, işletme hakkını veriyorum.’ Kömürü alınca maden mi kalıyor geriye, nasıl işletme hakkı bu? Geriye bir boşluk bırakıp gidiyorsun. O yüzden Anayasa’ya aykırı olan bu özelleştirmeye de bundan sonra işsizlik, mağduriyet yaratacak bu duruma da itiraz ediyoruz. Bugün burada madende çalışanların sendikası Türk- İş, Başkanımız burada, sendikanın Başkanı Nurettin Akçul burada, Türkiye Maden İş Sendikası. Diğer yandan bu madende çıkarılan kömürün yakılacağı santral, orası özelleştiriliyor. Orada örgütlü olan sendikanın başkanı burada. Ve biz oradaki 70 işçiyle de buradaki bin 400’ün üzerindeki işçiyle de sonuna kadar dayanışma içinde olacağız. Bu işçiler tarihin akışını geriye çevirmeye karar verdiyse emekten yana olan herkesin bu mücadeleye destek olması sorumluluğu vardır.

“Umut ederim, Fuat Bey samimi bir gayretle bu özelleştirmeyi durdurur”

Geçmişte belli mücadeleler eksik yapıldığında itirazlarımız oldu. Ama mademki bugün hak aranıyor; kaya gibi yanlarındayız, kaya gibi arkalarındayız. Buradaki işçilerin her birisi hakkını alana kadar, özelleştirme iptal edilene kadar, buradaki madencilerin sonuna kadar CHP olarak haklı mücadelelerinin yanında olacağız. Bu madenden etkilenen dört ilçe var burada. Buradaki özelleştirme sadece madencileri değil, o ilçelerdeki tüm yaşamı tehdit edecek. Oradaki herkesin ekmeğiyle oynayacak başta esnafın olmak üzere. Belediye başkanlarım çadırlarıyla, destekleriyle buradalar. Bu emek mücadelesinin arkasında CHP’nin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanımız, ilçe başkanlarımız bir dakika yalnız bırakmadan bu mücadelenin arkasında duracağız. Bugün buraya gelen herkesin ziyareti değerlidir. Fuat Bey, ‘Mücadele edeceğim, gayret göstereceğim’ demiş. Umut ederim, samimi bir gayretle bu özelleştirmeyi durdurur. AK Parti’nin geçmişinde benim itiraz ettiğim, Fuat Beylerin savunduğu binlerce işçileri mağdur eden özelleştirme var. Bu sefer bu yanlıştan dönüp de bunu durdururlarsa ben Fuat Bey’e de teşekkür ederim. Ama işçiyi, ‘Merak etmeyin, hakkınızı alacaksınız. İş garantisi verecekler, işten çıkarmayacaklar...’ Vallahi özelleştirmenin ertesi günü ara ki bulasın, kimse gelmez. 60 gündür mücadele ediyor burada arkadaşlarımız ve sendikası. Bir kişi geldi mi? Gelmez. Ama eylemi koydun mu, arkasında durdun mu bak bir gün içerisinde kimler kimler geldi. 

Yılmaz: 'UCM'nin Netanyahu için tutuklama kararı insanlık için dönüm noktası' Yılmaz: 'UCM'nin Netanyahu için tutuklama kararı insanlık için dönüm noktası'

“Bütün Türkiye’ye sesleniyorum: Bu mücadelenin arkasında durursanız madenciler, tarihin akışında önemli bir direnç noktasını başarmış olacaklar”

Ben madencilerin 86 davasının 86’sını da Soma‘da takip etmiş bir milletvekili olarak bugün Genel Başkanlığım sürecinde de bu emek mücadelesini sonuna kadar takip edeceğim, arkadaşlarım sonuna kadar madencilerin arkasında olacak. Burada yer altına eşlerini duayla yollayan, gelmelerini dualarla bekleyen eşlerin ve çocukların gözü, kulağı, umudu bizdedir. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum: Bu mücadelenin arkasında durursanız tarihin akışında önemli bir direnç noktasını başarmış olacaklar. Hep geriye gidiyor madenciler, hep geriye gidiyor. Duracağız, ileriye bir adım atacağız. Sonra hep birlikte emeğin hakkını alacağı bir büyük yürüyüşün hep birlikte parçası olacağız. Hepinize kolay gelsin, hepinizi yürekten kutluyorum, hepinizin arkasındayız.”