CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Konuşmasında İsrail-Hamas arasındaki savaşta yapılması Filistin’e sahip çıkmak olduğunu söyleyen Özel, "CHP yerel yönetimlerin yardımlarını ulaştırmak için Filistin’e gideceğiz, bunun için girişimlerde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Özel'in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

İktidar ilk kez iklim krizinin bunlara sebep olduğunu söyledi. Bunun varlığını kabul etmek önemli ama hükümetler ‘Doğal afet biz ne yapalım’ diyebilecek durumda değiller. Siz hazırlığınızı yapacaksınız, kentler dirençli olacak. Hükümetin hazırlık yapması gerekiyor. ‘Dirençli kentler için siz ne yapıyorsunuz?’ diye soranlara cevabımız var. Örnek olması için İBB’den bahsedebiliriz. Üsküdar meydanı bir göle dönüyordu.

Biz pandemide İstanbul’da bir şeyler yaptık. İlk büyük sınav bu hafta sonuydu. 120 noktada, su baskın alanlarında sorun çözüldü. İBB 40 milyar TL yerin altına harcadı. Bu hafta sonu İstanbul’dan taşkın, sel görüntüsü yerine metropole yakışır düzeydeydi. İşte CHP belediyeciliği… Ekrem Başkan ve ekibini tebrik ediyoruz.

"Filistin’e gideceğiz "

Olaylar Filistin halkına en büyük zararı veren Hamas’ın sınır aşmasıyla başladı. İsrail hükümeti de bir soykırıma girişti. Öldürülen çocukların sayısı 4 bin 600’e ulaştı. Büyük bir zulmün karşısında dünyanın güçlüleri sessizliğe büründü, aynı 1995’te olduğu. Yapılması gereken Filistin’e sahip çıkmaktır. CHP olarak bundan sonraki süreçle ilgili dünyadaki sol-sosyal demokrat liderlere sesleniyoruz. CHP bundan sonra Sosyalist Entarnasyonel’de Genel Başkan seviyesinde temsil edilecek.

Bütün liderlere birer mektup yazdım, orada yaşananlara karşı sol değerlere sahip olanların sessiz kalamayacağını yazdım. Hepsine Filistin’deki katliamın durdurulmasını beklediğimiz bir mektubu yazdık, yolladık. CHP yerel yönetimlerin yardımlarını ulaştırmak için Filistin’e gideceğiz, bunun için girişimlerde bulunuyoruz.

KKTC “Yavru” deyimini kabul etmiyor. KKTC’nin Cumhuriyet Bayramına katıldık.

"Sayın Kurtulmuş da rahatsız ancak yapması gerekenler yapmıyor"

Meclis Başkanımızla görüştük. Yargıtay birkaç yere had bildiriyor. Hatay’daki milli iradeye karşı meydan okuması var. Mesele Can Atalay krizini aşıyor. “Anayasa'yı tanımam” diyor. Meclis Başkanına “Ben karar aldım, okumuyorsun” diye ayar veriyor. Bunlardan rahatsızlık duyuyoruz, Sayın Numan Kurtulmuş da duyuyor. Ama Sayın Kurtulmuş yapması gerekenleri Meclis adına yapmıyor. Mesele devlet krizidir. CHP, Erdoğan’ın başına geçtiği darbe girişimine karşı durmaya karar verdi. 280 saat oldu, Genel Kurul’u boşaltmadık. Arkadaşlarımız orada adalet oturumu yapıyor. Eylemimizi farklı bir faza taşıyana kadar bu mücadelemiz orada sürecek.

Seçim bitti, sabah ezanını okuyan müezzinin hakkını CHP savunuyor. herkese verilen promosyon onlara verilmiyor. Ezanın, vatanın, CHP ile derdi olmadığı ortaya çıktı, seçim bitti Erdoğan’ın da emekli ile bir derdi olmadığı ortaya çıktı. Erdoğan seçildiğinde asgari ücret 2 bin 280 alıyordu bu gün bin 620 ekmek alıyor. Emekliyi de emekçiyi de karınca gibi ezdirmeyeceğiz. Karıncanın kardeşi var o da CHP’dir.

Faiz artırımlarının başladığı günden bu yana taksitsiz kredi kartı yüzde 62 aldı. Vatandaş pazarda patatese kredi kartı çektirmeye başladı. KKDF ve BTMV ile ilgili kanun teklifi vereceğiz. Zor durumdaki vatandaşın sırtından devletin vergi almasına karşı çıkıyoruz.

"Siz katilinize sahip çıkıyorsanız biz namuslu insanlar da birbirimize çıkacağız"

16 yıl önce bir çocuktan katil yaratan derin güçler geçen hafta serbest bıraktılar. Ogün Samast denen katil bir takım derin güçlerin, ki burada FETÖ her pislikte kullanıldığı gibi derin güçler tarafından maşa olarak kullanıldığını, jandarma ve polisteki yapılar Dink cinayetinde kullanıldı, bir takım derin güçler Hrant Dink’i katlettirdiler. O derin güçlere diyoruz ki; siz katilinize sahip çıkıyorsanız biz namuslu insanlar birbirimize de bu ülkeye de sahip çıkacağız, bunu böyle bilin. (Parti grubunun ayağa kalkması üzerine) Siz ayağa kalktınız ya şimdi onlar düşünsün.

"Anayasa'yı değiştiremeyeceksin"

Çok merak ettikleri 50+1 tartışmasına buradan cevap verelim. 10 Kasım 2021'den önce, 5 Ekim 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki; '50+1 rastgele bir tercih değildir. Bilinçli ve vazgeçilmez bir kriterdir'. 'Solcuları, sosyal demokratları, Kürtleri bu devleti yönetmeye değer görmüyor ya, kendince bir koalisyon yapacak, oradan ayrılmayacak. Biz yaptık, biz önerdik' demiyor. Kürt'ü Alevi'yi solcuyu, emekçiyi, onların temsilcilerini dışarıda tutan bir anlayış.

10 Kasım 2021'e gelince Karamollaoğlu ziyaretinde '50+1'in mahsurlu olduğunu anladık' diyor. İttifak ortağından yanıt geliyor; '50+1 hesabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız abesle iştigal olur, bu masum bir talep değildir' diyor. Tartışma rafa kalkıyor. Geçen günlerde Erdoğan '50+1 şartının değişmesi isabetli olur, yanlış işler yapılıyor' diyor. MHP'nin yanlış bir yol olduğu, onunla birlikte olmanın bir hata olduğu, MHP'nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ediyor.

Hep birlikte susuldu, beklendi ki Devlet Bey buna ne diyecek... Devlet Bey, 'Eksiklikleri olabilir ama taviz verilemez, ama cumhurbaşkanımız ile aramızı da kimse açamaz' dedi.  Bizim CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Sayın Erdoğan sen ne değiştireceksin bilmiyorum; sistem mi değiştireceksin, ortak mı, ittifak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan'a attığın kazıkta olduğu gibi gömlek mi değiştireceksin... Ne değiştirirsen değiştir, emin ol bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin."