CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Ekim'de tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilen ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i, 29 Kasım Cuma günü saat 08.30'da ziyaret edecek.

Tutuklandığı günden beri Özer'i ziyaret etmek isteyen CHP Lideri Özel, Adalet Bakanlığı'ndan talebine 28 gündür yanıt gelmediğini belirtmişti. 

Özgür Özel: "Adalet Bakanı haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor"

Özel, dünkü grup toplantısında, Adalet Bakanı Tunç'a şöyle seslenmişti: 

Bakan Memişoğlu: Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz Bakan Memişoğlu: Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz

"Artık bir rezaleti ifşa etmenin de zamanı geldi. Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. Normalde milletvekilleri istedikleri anda ve bekletilmeksizin tutuklu ve hükümlülerle görüşürler. Buna suç terörse 'Adalet Bakanlığının bilgisiyle' maddesi var. CHP'nin Genel Başkanına, Genel Başkan Yardımcılarına, milletvekillerine Ahmet Özer ile görüşme evrakına cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı’nı bizzat aradım, ‘Bu hafta sonunu geçelim, pazartesiyi görelim.’ Dedim ki, ‘Böyle bir şey yok. Pazartesiyi görelim.' Bir aydır o pazartesi gelmedi. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor, yardımcısından rica ediyor, ‘Bakan çok mahcup oluyor izin veremediği için.’ Ne izni? Ağızlarındaki bakla ne biliyor musunuz? ‘Bakan yardımcımız Akın Gürlek’e çok ağır konuşuyorsunuz.’ Sen, Ahmet Özer ile beni, milletvekilleri görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksin öyle mi? Senin de, sana o talimatı verenin de alnını karışlarım ve sana minnet etmem. Hadsizliğin, hukuksuzluğun, en tepe noktasındasınız.”

Bakan Tunç'tan açıklama

Bakan Tunç ise bugünkü AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, konuya ilişkin şunları söyledi

"Hükümlü ve tutukluların cezaevlerinde görüşme usulü ilgili yönetmeliğin 40'ıncı maddesinde açıkça belli. Burada milletvekilleri cezaevindeki hükümlü ve tutuklularla cezaevi idaresine bilgi vererek görüşebilirler. Tabii eğer terör suçu söz konusuysa, terörle ilgili suçtan hükümlü ve tutuklular bakımından ise Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Dolayısıyla bu izin bir takdir yetkisi, bir zorunluluk değil. Burada özellikle, Esenyurt'la ilgili olarak soruşturma başladığı andan itibaren sürekli yargıya yönelik, soruşturmayı yürüten savcılara yönelik dün de bakanlığımıza yönelik, şahsımıza yönelik hakaret içeren cümleler kullanıldı. Her şeyin bir yolu yordamı var. Bu ülke hukuk devleti. Dolayısıyla her şey kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşir. Öyle bağırarak, çağırarak, hakaret ederek izin istenmez. Dün grup konuşmasında yaptığı konuşmayı kabul etmek mümkün değil. Burada, 'Adalet Bakanlığı'nın imamı', 'FETÖ imamı' gibi lafları bir kere reddediyoruz. 17-25 Aralık sürecinde o FETÖ imamları emniyetteyken onları ziyarete giden bir genel başkanın bunu bize söylemeye hiçbir hakkı yok. Dolayısıyla her şeyin bir yolu yordamı var. İzin istiyorsanız adam gibi izin istersiniz. Hukuk devleti çerçevesi içerisinde kanun ve yönetmelik çerçevesinde Adalet Bakanlığı da bu takdir yetkisini kullanır. Her gün çıkacaksınız, o soruşturma ile ilgili, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ederek sürekli burada soruşturmayı yürüten savcılara hakaret içeren, ağza alınmayacak laflar söyleyeceksiniz. En sonunda Adalet Bakanı ile ilgili ağza alınmayacak hakaretler söyleyeceksiniz. Önce kendinize bakın. Siyasetinizi düzeltin. Hakaret siyasetiyle bir yere varılmaz. İzin istiyorsanız düzgün bir şekilde izin istersiniz. Adam gibi istersiniz. Öyle sağa sola sataşarak, hakaret ederek, Cumhurbaşkanımıza hakaret ederek, yargı mensuplarımıza yok giyotindir, yok FETÖ imamlarıdır, yok şudur budur diye hakaret ederek izin istenmez. Dolayısıyla herkes önce kendine baksın, nasıl izin istediğine baksın."