Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına ilişkin konuştu.

CHP Genel Başkanı Özel, geçen hafta grup toplantısında Taksim'in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde kutlamalara kapatılması kararından dönülmesini de talep ettiğini anımsatarak, Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açılmasına ilişkin dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı aradığını, bu konuda işbirliği teklif ettiğini, Bakan Yerlikaya'nın da yasa dışı örgütlerin yapmış olduğu çağrıları gerekçelendirerek buna izin vermeyeceklerini söylediğini aktardı.

Bakan Yerlikaya'nın iletişime açık ve olumlu bir yaklaşım içerisinde olduğunu ancak Taksim ile ilgili yasaklamanın devam ettiğini dile getiren Özel, "Oysa siz bir yasaklama ile egemenlik kurmaya başladıysanız, zaten orada artık egemenlikten, muktedirlikten, iktidardan bahsedilemez. Baskıyla, güçle tesis edilen iktidarlar eninde ve sonunda kaybetmeye mahkumdur. İktidarın güçlüsü rıza ile tesis edilendir, gönülle tesis edilendir. Demokrasi ile korunandır. Demokrasi de gösterinin, protestonun özgürce yapıldığı, anayasal sınırlar içinde davranıldıkça da izne dahi ihtiyaç olunmadığı işlerdir." şeklinde konuştu.

Özel, bu sabah İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile tekrar görüşme yaptığını belirterek, "Benim önerimi, talebimi yerine getiremeyeceklerini söylediler. Biz de kendilerine bunun doğru olmadığını söyledik. Hala geç değildir. Buradan çağrımı tekrar ediyorum." dedi.

Taslak su kanunu, TBMM'ye sunulacak Taslak su kanunu, TBMM'ye sunulacak

"Taksim'i kapatmak Anayasa tanımamaktır"

Anayasa Mahkemesinin 12 Ekim 2023 tarihli Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlamalarına açılmasına ilişkin kararını gösteren Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu karara daha bugün uymayan birisi, bu Anayasa'ya uymayan birisi... Yarın, yarından sonra kendisiyle görüşeceğiz. Elbette müzakere edeceğiz, pozitif gündemleri konuşacağız ama iş anayasaya gelince, mevcut Anayasa'ya uyulmasını beklemek kadar doğal bir şey yoktur. Taksim kararı ortadadır. Taksim'i kapatmak Anayasa tanımamaktır. Can Atalay kararı ortadadır, Can Atalay’ı bırakmamak Anayasa'yı tanımamaktır. Gezi'deki Gezi tutuklularının her birinin hakkında verilmiş hak ihlali kararları vardır. Onları Bakırköy, Silivri'de tutmak, Anayasa tanımamaktır. Anayasa Mahkemesinin kararlarını uygulamamak, ittifak ortağınızın 'Anayasa Mahkemesi kapatılsın' söylemlerine sessiz kalmak, Anayasa tanımamaktır. O yüzden ben siyasilerin el sıkışmasını hep savundum, savunacağım. Siyasiler el sıkışmazsa, demokrasi düşmanları ellerini ovuşturmaya başlarlar.