Rapora göre, OECD ülkelerine kalıcı göç, geçen yıl 2021'e göre yüzde 26 artarken, öncü rakamlar 2023'te bu artışın devam ettiğine işaret ediyor.
Geçen yıl OECD ülkelerine kalıcı göç, 6 milyondan fazla yeni daimi göçmenle rekor seviyeyi gördü. Söz konusu rekor seviyeler, insani ve iş gücü kaynaklı göçün yanı sıra aile üyelerine eşlik eden göçmenlerin sayısındaki artıştan kaynaklandı.
Tüm yeni daimi göçün yüzde 40'ı aile göçünden meydana gelirken, bunun yüzde 21'ini iş gücü kaynaklı göç oluşturdu. Kanada ve Ukrayna, kayıtlardaki en yüksek göçmen rakamlarını raporladı.
Bu rakamlarda, Ukraynalı mülteciler hariç tutuldu.
OECD ülkelerindeki Ukraynalı mülteci sayısı Haziran 2023 itibarıyla 4,7 milyona ulaştı. Ukraynalı mülteci krizi, Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri görülen en büyük "yer değiştirme" oldu.
Almanya, Polonya ve ABD, en yüksek Ukraynalı mülteci sayısına sahip ülkeler olarak öne çıkarken, Estonya, Çekya ve Litvanya, nüfus başına düşen en yüksek Ukraynalı mülteci bulunan ülkeler olarak kayıtlara geçti.
Göçmen istihdamı da rekor seviyede
OECD ülkelerinde göçmen istihdamı 2021-2022 arasında Polonya hariç iyileşme gösterdi ve kayıtlardaki en yüksek seviyeye ulaştı.
Yeni iş gücü göçmenleri ve yerleşik göçmenlerin istihdamında kaydedilen artışlarda, birçok OECD ülkesindeki iş gücü kısıtları ana faktörlerden biri oldu.
OECD ülkelerinde, göçmen ve yerli doğumluların istihdamı arasındaki fark daraldı.
Yeni Zelanda, yüzde 82,7 ile göçmen istihdamının en yüksek olduğu ülke olurken, bu oran Avustralya'da yüzde 77,2, Birleşik Krallık'ta yüzde 75,8 ve ABD'de 72,6 olarak belirlendi. Bu ülkelerde göçmen istihdam oranı, yerli istihdamını geride bıraktı.
AB'de ise göçmen istihdamı yüzde 66,8 olarak hesaplandı.
OECD ülkelerinde vatandaşlık alan göçmenlerin sayısı da 2022'de 2,8 milyona çıktı.
Dünya haberleri için tıklayın