Veriler, son yıllarda Çin’de boşanma oranlarında bir artış yaşandığını ortaya koyuyor. 2022’de yaklaşık 2.8 milyon çiftin boşandığı açıklanmıştı. Çin hükümeti boşanma başvurularını azaltmak için “Düşünme süresi” adı verilen 30 günlük bir bekleme süresini yürürlüğe koydu, ancak bu düzenlemenin de boşanma oranlarını tam anlamıyla düşüremediği biliniyor.
Bunun nedenleri arasında ilk sırada, hızla modernleşen, kentlileşen ve zenginleşen Çin toplumunda geleneksel değerlerin belli oranda aşınmasıyla evlilik ve boşanmaya bakışın değişmesi yer alıyor. Kadınların işgücüne katılımının ve ekonomik bağımsızlık oranının yükselmesiyle mutsuz evliliklerden çıkma cesaretinin artması, boşanma süreçlerini kolaylaştıran yasal düzenlemelerin gerçekleşmesi, eğitim seviyesinin yükselmesi ve bireylerin kendi haklarının daha fazla farkında olmaya başlaması da etkenler arasında sayılabilir. Boşanma süreçlerinde ailedeki çocuğun durumu ise başlı başına ayrı başlık altında incelenen bir konu.
Derinleşen varoluşsal kriz
Türkiye sinemalarında önümüzdeki Cuma günü (2 Ağustos) gösterime girecek olan “Biraz Yağmur Yağmalı” (Kong fang jian li de nv ren) filminin ana karakteri Cai, yukarıda saydığım nedenleri ve özellikleri barındıran bir kadın. Üst-orta sınıfa mensup, kentli, mutsuzluğa gömülmüş evliliğini sonlandırmak üzere olan, ergenlik ve ailedeki mutsuzluktan kaynaklanan sorunları yaşayan bir kız çocuk annesi, 40’lı yaşlarda bir karakter var karşımızda.
Cai’nin mutsuzluğu, yorgunluğu ve buhranda olduğu filmin ilk sahnelerinden itibaren anlaşılıyor. Kızının basketbol antremanını izlerken kafasına çarpan topu hırsla fırlatıp yaşlı bir kadının hastaneye kaldırılmasına yol açması, iç dünyasının iyice kontrolden çıkmasına, varoluşsal krizinin derinleşmesine neden oluyor. Bu tuhaf kaza Cai’nin yolunda gitmeyen yaşamında bir dönemeç oluyor ve her şey tepetaklak gitmeye başlıyor. Kim olduğunu ve kim olmak istediğini unutmuş olan orta yaşlı kadın annelik ve eşlik halini sorgularken, geçmişten gelip yüzeye çıkan bazı ayrıntılar da mutsuzluğunu artırıyor.
Bir boşanmanın anatomisi
Kısa filmleriyle tanınan Qiu Yang’ın ilk uzun metraj çalışması olan ve bu yıl Berlin Film Festivali’nin “Karşılaşmalar” bölümünde jüri özel ödülü kazanan “Biraz Yağmur Yağmalı”, öncelikle mutsuz bir kadının duygusal derinliklerine dalan ve etkileyici anlatımıyla dikkat çeken bir drama. Qiu Yang, Cai’nin, yüzünü pek görmediğimiz kızının ve kocasının yaşamlarına egemen olan belirsizliği, filmin önemli bölümünde gece çekimleriyle ve karanlık ve sanki yağmur öncesi gibi bir atmosferde hissettirmeyi tercih etmiş, seyirciyi bir ailenin görünen ve görünmeyenlerine doğru yavaş tempolu bir yolculuğa çıkartmış. Qiu, kadın karakterinin portresini çizerken, duygusal karmaşasını gösterirken ve yorgunluğunun nedenlerini hissettirirken, Cai’nin sağlam ve o kadar da kırılgan olmayan kişiliğini ve gücünü de yansıtıyor aslında. Her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışan, kendisiyle yüzleşen, yaşamının yarısını geçmişken evliliğini sonlandırma cesaretini gösteren, bilinmeyen geleceğe doğru adım atabilen günümüz Çin kadınından bir yansıma Cai. Kızıyla ilişkileri de geçmişte kendi ebeveynleriyle ilişkisini çağrıştırıyor ister istemez.
Cai’yi canlandıran Yu Aier’in mükemmel bir performans sergilediği filmde deneyimli aktriste kocası Ding rolünde Wei Yibo, kızı Lin rolünde Di Shike eşlik ediyorlar ve doğrusunu söylemek gerekirse oyunculuk sanatı açısından “Biraz Yağmur Yağmalı”nın kasvetli ortamında güneş gibi parlıyorlar.
Filmin sonlarına doğru kocasıyla birlikte evlerinde yağmur karşısında otururlarken Cai’nin “Bir daha burada böyle oturamayacağız, biraz daha kalalım…” demesinde olduğu gibi duygusallığın tavan yaptığı sahneler barındıran “Biraz Yağmur Yağmalı”, festivaller dışında ticari gösterimlerde pek Çin filmiyle karşılaşamadığımız gerçeğini de düşünürsek, sinema salonlarımıza düşen birkaç yağmur damlası gibi. Günümüz Çin toplumunda “bir boşanmanın anatomisi”ne tanıklık etmek istiyorsanız, izlemenizi öneririm.
Tunca Arslan