Kaza, 18 Eylül'de Gülyalı ilçesi Turnasuyu Mahallesi’nde meydana geldi. Jandarma ekipleri, 07 GU 227 plakalı motosikletin sürücüsü Adem Topçu’ya 'Dur' ihtarında bulundu. İhtara uymayan Topçu, kontrolünü kaybettiği motosikletle Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır'a çarptı. Astsubay Çangır ile devrilen motosikletin sürücüsü Adem Topçu, yaralandı. Çağırılan ambulansla özel hastaneye kaldırılan yaralılardan Astsubay Çangır, şehit oldu. Tedavisinin ardından gözaltına alınan Adem Topçu ise tutuklandı.

Adem Topçu hakkında ‘Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan müebbet, ‘Trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ suçundan ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Ordu Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, Şehit Astsubay Çangır’ın annesi Asiye Çangır ve babası Turgut Çangır memleketi Sakarya’dan SEGBİS ile katıldı. Sanık Adem Topçu ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

‘Ben de ölebilirdim, pişmanım’

Sanık Adem Topçu, mahkeme heyetine olay anını anlatarak, “Ordu istikametinden Giresun istikametine gidiyordum. Geride ön kaldırdım. Sonra çevirmeyi gördüm. Ön kaldırma hareketini bir kez yaptım. Başka da yapmadım. Makas atmadım. Olayın olmadan önceki gece saat 03.00- 04.00’e kadar alkol almıştım. Olay anında alkollü değildim. Sürüş anında kaskım kolumdaydı. Uyuşturucu kullanmadım. ‘Dur’ ihtarını gördüm ancak belgelerim eksik olduğu için geçmek istedim. Ortalama 100 kilometre hızla ‘Geçebilirim’ düşüncesiyle dubaların arasına girdim. Sağ tarafımda jandarmayı gördüm o da bana doğru gelince fren yapmaya çalıştım ancak durabilecek durumda değildim. Kaza bu şekilde meydana geldi. Ben de ölebilirdim. Olan bitenden pişmanım. İşin buraya gelebileceğini düşünmedim” dedi.

‘45 sene geçse acımız sönmez’

Mahkemede konuşan Şehit Astsubay Çangır’ın babası Turgut Çangır, “35 yıldır devlet memuruyum. Çocuklarımı hep devletimize bağlılık ile büyüttüm. Allah iyi insanlarla karşılaştırsın deyip gönderdim. Kurallara uymayan insanlar pişmanlık gösteriyor. Bunun gerçek olmadığının değerlendirilmesini istiyorum. Bu kaza değil cinayettir. Askere atılan kurşunun aynısıdır. En ağır cezayı talep ediyorum. Sonuna kadar şikayetçiyim. 45 gün oldu, 45 sene de geçse acımız sönmeyecek” dedi.

Bakan Bak: “Dünyada gençliğe en büyük yatırım yapan lider Erdoğan’dır” Bakan Bak: “Dünyada gençliğe en büyük yatırım yapan lider Erdoğan’dır”

Asiye Çangır ise “Çok üzgünüm. Günlerdir ne yaşadığımı kimse bilemez, anlayamaz. Şahıs kaçarken hızını arttırmış. Düğün hayalleri olan, beyaz eşyasını almış, evini tutmuş oğlumu hayattan kopardı. Şikayetçiyim. Ağırlaştırılmış müebbet almasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘Fren yapmadı, doğrudan çarptı’

Mahkeme heyeti taraflardan sonra olayı yaşayan jandarma, emniyet personelleri ve güzergahta bulunan görgü tanıklarını dinledi. Mahkemede tanık sıfatıyla konuşan, olayın yaşandığı gün ‘Dur’ ihtarını veren jandarma personeli T.G., “Toplam 9 personeldik. Olay esnasında ise 6 kişiydik. Motosiklet alana doğru gelirken arkasındaki 2 araç sürekli selektör yaptı. Şüphelenerek motosikleti durdurmak istedik. Motosiklet sürücüsü durmayıp bir anda hızını arttırarak kontrol noktasındaki güvenli bölgeye sürdü. Fatih Astsubay kendini kurtaramadı. 140-150 kilometre hızdaydı. Fren yapmadı. Doğrudan çarptı” diye konuştu.

Kaza yaşanmadan önce motosiklet sürücüsü Adem Topçu ile yolda ‘tehlikeli sürüş’ sebebiyle tartışma yaşayan ve mahkemede tanık olarak ifade veren Y.T. ise “Kazadan önce tek teker gittiğini gördüm. Sağımdan geçmeye çalışınca kendisini uyardım. Bana, ‘Sana ne lan, işine bak’ şeklinde yanıt vererek el kol işareti yaptı. Kontrol noktasında sağ şeritten dubalarla çevrili alana çok hızlı şekilde motosikleti sürerek personele çarptığını gördüm. Aşırı hızlıydı” ifadelerini kullandı.

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanık Adem Topçu’nun tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.